Yağmuru Kıt Topraklardan Yağmuru Bol Topraklara
İstanbul’daki ani yağmurun yol açtığı acı haberi, Somali’de öğrendik. El Cezire televizyonunun İngilizce yayınında ilk haber olarak verilmiş.
“Kimse Yok mu Derneği” çalışmalarını sürdürürken, bir grup Somalili üzgün bir vaziyette yanımıza gelerek; “Size istemediğimiz bir haberi duyurmak istiyoruz ama çok üzgünüz” diyerek, İstanbul’daki yağmurdan ve neticesinden söz ettiler.
Felaketin A’sı, B’si, olmuyor dostlar. İnsanoğlunun başına gelen her felaket; yüreği, kalbi, canı, malı ve içinde insanlığa dair azıcık kırıntısı bulunan herkesi üzüntüye gark ediyor. Somaliler de bizler de binlerce kilometreden İstanbul’daki olayların acısını yaşadık.
İstanbul’daki televizyonlar haberleri nasıl verdi, nasıl yorumlar yaptı, kimi suçladılar, olayı bahane ederek öç alacakları kimlere yüklendiler, acı üzerinden nasıl bir sömürü yaptılar, ne kadar fırsatçılık yaptılar, izlemediğim ve dinlemediğim için bilmiyorum ama olayı duyduktan sonra en doğru haberi veren El Cezire televizyonundan takip ettik.
Öncelikle yağmur suyuna dayalı olarak yaşanan olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Hiç beklenmedik bir şekilde yağmur, damlalarıyla birlikte ölüm de getirdi. Bu şartlarda ölen insanların aileleri; neyle, nasıl ve hangi sözlerle teselli edilir bilmiyorum.
Çünkü sabah evinden çıkan o insanların aklından, asla başlarına gelecek felaketin zerresi geçmemiştir. Sık sık ifade etmeye çalışırım; “Ölüm insanın kirpikleri arasındadır ve nereden ne zaman, nasıl geleceği bilinmez. Fakat geldiğinde bir nedene bağlı olarak zuhur eder ve bu dünyada nefes sayısı tamamlananları alıp götürür.”
Yağmur kıtlığı ve yağmur bolluğu çeken iki ülkenin arasında kalınca, insan ne yazacağını şaşırıyor. Yağmur yokluğundan söz edeceğim ama bir tarafta da ani gelen yağmurlardan etkilenen vatandaşlarımızla canlarını veren yurttaşlarımız var.
“İki arada bir derede kalmak” böyle bir şey olsa gerek. Bir başka coğrafyada insanların ve hayvanların yıllardır susuzluktan öldüğünü yazıp, acılarını paylaşarak çare olmaya çalışırken, diğer taraftan kendi ülkemizde yağmur sularında insanlarımızı kaybediyoruz. Ne tecellidir ki, kayıpların böylesine zıt yaşandığı nadir olaylardan birine şahitlik ediyoruz.
“Göz görmeyince gönül katlanır” derler. Biz göremedik fakat vatandaşlarımızın acısını, ailelerinin dramını, yüreğimizde hissettik ama hadiseyi bizzat görenler, yaşayanlar, yakınlarını sabah işine gönderirken, akşama dönmeyeceklerini akıllarına dahi getirmedikleri için acıları tarif edilemez ve gönlün katlanması da mümkün değildir.
İnanın İstanbul’daki bu acıyı Somalili Müslümanlar da sanki kendileri yaşamış kadar üzüldüler. Hatta bölgede yaptığımız inceleme ve araştırmaları bırakabileceğimizi söyleyip, kendilerinin bundan alınmayacağını ifade ettiler ve çok büyük incelik gösterdiler.
“Somali ve Türk halkı her zaman acılarını karşılıklı paylaşmıştır” diyerek Çanakkale’den, Kurtuluş Savaşı’nda Kahramanmaraş’tan, Gaziantep’den söz ederek bizleri teselli etmeye çalıştılar.
Çanakkale Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşında İngilizlerin, Fransızların ve İtalyanların Somaliler başta olmak üzere diğer Afrikalı Müslümanları kandırarak Osmanlı topraklarına getirdiklerini, Osmanlı’ya karşı savaşmaya hazır ettiklerini ama Somalilerin Osmanlı topraklarına geldiklerinde ezanları duyunca derhal, Türklerin safına geçip; İtalyan, İngiliz ve Fransızlara karşı savaştıklarını anlattılar. Hatta kendi tarihlerinde de böyle yazıyormuş.
Somali halkı ile Türkiye halkı birbirlerine acıda da, sevinçte de çok yakınlar. Dilimiz dışında hemen hemen hiçbir ayrılığımız yok. Dini terbiye ve eğitim, iki toplumun arasındaki en sağlam köprü. Maalesef Somali halkı yüzyıllardır, ister Müslüman olsun, ister gayrimüslim olsun, diğer dünya milletlerine karşı hep olumsuz bir tabloyla sunulmuş.
Türkiye dışında bu tablodan hemen her ülke etkilenmiş. Yazıyı okuyan herkesi temin ederim ki, yeryüzü coğrafyasında batılılara inanmayan toplum da, devlet de biziz. Somali’den gelen terör haberleri ve Aden Körfezi’ndeki korsan meselelerine bir tek biz inanmıyoruz ve çok iyi yapıyoruz. Bu konuları da enine boyuna araştırdım İnşaallah önümüzdeki günlerde paylaşacağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.