Somalili Öğretmenler: “Aş ve İşten Önce Eğitime İhtiyacımız Var
Belli batılı güçlerin bütün bir Afrika’da hâkimiyetlerini sürdürmek için kullandıkları tek çıkar yol, Somali’de olabildiğince istikrar ve güvenin tehdit altında tutulması ve bu tehdidin sürmesi. Başka bir yol bilmiyorlar. Bunun için de ellerinden geleni yapıyorlar.
Birleşmiş Milletler Örgütü “UN” United Nations başta olmak üzere, adı insani yardım (!) örgütü olan ne kadar batılı STK varsa, hepsine de Somaliler endişeyle bakıyorlar. Nasıl bakmasınlar ki, canlarına tak etmiş, yıllardır “kaş yaparken göz çıkarmışlar.”
Malum örgütler şimdiye kadar Somali’ye eğitim konusunda herhangi bir yatırım yapmamış ve bir tek proje bile hazırlamamış. Ama örgütlerin bütçelerinde eğitim yardımları olduğu biliniyor ve Somaliler eğitim yardımı adı altında kullanıldıklarına çok üzülüyorlar.
Somali’nin kuzeyinde bulunan ve gidebildiğimiz şehirler arasında yer alan, Hargeisa, Burao ve Berbera’da; Bahreyn, Katar ve Kuveyt gibi ülkelerdeki işadamlarının yaptırdıkları okullar var ve tabii ki yeterli değil. Okul binaları yapılmış ama eğitime yönelik araç gereç ve öğretmen temini konusunda bir şey yapamamışlar.
“Bütçesinde eğitim yardımı olan fakat yapmayan malum batılı örgütlerin; hiç olmazsa araç, gereç konusunda da mı yaptıkları bir şey yok” diye sorduğumda “Hayır” cevabını aldım ve ardından şu ayrıntıyı üzülerek ifade ettiler:
“Bütün imkânsızlıklara rağmen çok başarılı olan öğrencilerimizi tespit ederek, kendi ülkelerine götürüyor ve orada öğrenimine devam ettiriyorlar, sonra o kişiler karşımıza bir Somalili olarak değil, ilgili ülkenin sözcüsü olarak çıkıyor. İnanç değerlerimiz yok edilerek bize iyilik değil, kötülük yapmış oluyorlar, zaten yıllardır onun faturasını ödemiyor muyuz?”
Somaliler cehaletten kurtuluşlarını Müslüman ülkelerden ve özellikle Türkiye’den bekliyorlar. “Biz açlık nedir, kıtlık nedir biliyoruz. Susuzluk nasıl bir şeydir bizden iyi kimse bilmez ama bunların hepsinden en feci olan ve asıl çare olunması gereken derdimiz; cehaletten kurtulmamız için bir şeylerin yapılması,” diyorlar.
Müslüman bir toplum olarak sesli ve sessiz bu çığlığı duymak zorundayız. “Kenarı Dicle’de bir kurt kapsa kuzuyu, İlahi adalette sorarlar Ömer’den onu” diyen şair, dünyanın bütün duyarlı toplumlarına; “insanca ve adil” bir çağrıda bulunuyor. Binlerce Somalili genç ise bu çağrıya verilecek cevabın susuzluğu içinde kıvranıyor.
“Lütfen midemizden önce beynimizin açlığına kulak verin” diye adeta her aklıselim Somalili yalvarıyor. Kuzey Somali’nin bütün vilayetleriyle yakından ilgilenen ve kendisini eğitim hizmetine adayan Muhammed Ali Gedii, ilerleyen yaşına rağmen gece gündüz demeden ülke ülke gezip, eğitim için çaba harcıyor.
Geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye gelerek, Kimse Yok mu Derneği’ni de bu amaçla ülkesine davet etmiş. Davet üzere Somali’ye giden dernek yetkilileriyle bölgede yaptığımız inceleme ve araştırmalarda gördük ki, açlığın ve yokluğun tek sebebi, “cehalet.”
Somali veya dünyanın her tarafında; terörün, hırsızlığın, ahlaksızlığın, gaspın, cinayetin, sömürünün, saldırının, işgalin, darbenin, devrimin, rüşvetin ve bilumum insan hak ve hürriyetlerinin çiğnenmesinin tek sebebi; ne yazık ki yine cehalet ve cehalete sürüklenme.
Somali halkı, cehaletin ne kadar berbat bir şey olduğunu çok iyi biliyor. Güçleri yettiğince direniyor ama öyle çaresizler ki inanın yazdıklarım devede kulak bile değil. Oysa Somali, yeryüzü coğrafyasında; refahı, huzuru, güveni hak eden bir ülke.
Somali’nin bu özelliği, Müslüman ülke STK’larından ziyade batılı örgütler tarafından görüldüğü için insani yardım adıyla kargaşa ve kaostan kurtulamıyor. Olup biten terörün, kargaşanın, halka getireceği herhangi bir sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel katkısı olmayacağını bütün bir halk biliyor. İşte bunun için de ısrarla midelerinden önce beyinlerinin doyurulmasını istiyorlar.
İnşaallah “Kimse Yok mu Derneği” bu konuda çalışmalar yapıyor ve yapacak. Umudumuz odur ki, kısa zamanda Somali halkının çağrısına kulak verilecektir. Toprakları ve hürriyetleri elinden alınmak istenen Müslümanların; “Kimse Yok mu” çağrısına yetişmek, gücü yeten her Müslümanın vazifesidir diye düşünmekteyim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.