Büyük şef yanlış yaptığının farkına vardı nihayet...
Nirengi taşı gibi yıllarca yerlerinden kımıldamayan Kalın Derili aşiretinde oynamalar başladı...
Büyük Şef taktik değiştiriyor...
Bana göre gerekli olanı, doğrusunu yapıyor...
Köpeğini kaşıyan Kalın Derili de şutlandı sonunda...
Birinin eskisi, bir diğerine yeni olurmuş... Köpeğini kaşıyan kalın derili zatın reklamını yapıyor yeni patronu günlerdir...
Büyük Şef’in aldırdığı bile yoktur...
Yakın bir zamanda bazı taşların sökülüp atılacağına dair bilgiler geliyor...
Kim olduğunu, kimler olacağını sormayın, bilinmez şimdiden...
Kalın Derili karanlık adamlardaki paniklemenin farkında değil misiniz?
“Minik Kuş”un servisçisi Büyük Şef’in yardımcısına verip veriştiriyor...
Yeni bir lakap bulmuş:
“Şarapçı Hacı...”
Belli ki Büyük Şef’in gözde yardımcısının Umre’ye gitmesini içine ve dışına sindiremiyor...
Şarapçı Hacı’yı Kutsal topraklara sevkeden güç Büyük Şef, büyük patron gücüdür...
Peki samimi midir?
Orası henüz belli değil... Şüpheler üzerine gökdelen inşa edilmez ki.
Bence samimi olma ihtimali tahminden fazladır...
Baş yardımcısını ve beşinci evladını apar/topar, yanlarında fotoğrafçıyla beraber Umre’ye göndermesi görmezden gelinecek bir durum değil...
“Şarapçı Hacı” bakarsınız patronunun talimatıyla ıslah-ı nefs ederek hidayet yoluna girebilir... Öteki dönme zaten emre müheyya bir tuhaf ve acayip insan...
Büyük Şef’in taktiği tutarsa, ki tutabilir; Kalın Derili kâğıttan kahramanlarda hayli değişimler olabilir...
“KUTSAL TOPRAKLAR” isimli bir ek broşür yayınladılar, daha dün...
Kur’an kurslarına, İmam-Hatip okullarına, başörtülülere, camiye, namaza ve kısacası dindar olanlara “topyekûn savaş” çığlıkları atarak hücuma geçenlere hidayet nasip olmaz mı?
Niye olmasın? Elbette olabilir...
İslam’ın ilk yıllarında Müslümanlara karşı savaşan nice kişinin bilahere hidayete erdikleri ve Hazreti Resulullah’ın safında karşı taarruza geçtikleri bilinen vakalardır...
Zaten Büyük Şef’in, çevresini saran Kalın Derili yoldaşlarını sopa ile kovalamasına hiç gerek yok...
Adamların ya yüreklerine inecek ya da çekip gidecekler...
Bir başyazarı orada tutabilir mi hiçbir kuvvet?
Ya öteki köşe kapmış Kalın Derili namlı kişiler?
Giderler teker teker veya gruplar halinde...
Hele de Büyük Şef’in, “Bana Cennet-ül Baki’den bir mezarlık yer ayırın” talimatını duyduktan sonra Ebu Cehil’e rahmet okutacak katılıktaki Kalın Derililer savrulur giderler...
“Şarapçı Hacı” ile Beşinci evlat umre ziyareti ile büyük bir projeye imza attılar...
İlk Kurban Bayramı’nda Hac farizasını yerine getirecekler arasında ummadığımız patronların da bulunması mümkün değil mi?
Başbakan’ın iftar yemeğine gidenler, belirlenmiş bir projenin ilk hamleleri değil miydi?
Büyük Şef dese ki:
“Ben bu yollara düşecek adam değildim... Etrafımı sarıp/sarmalayan hergele güruhu kötü yollara düşmeme vesile oldular... Reddediyorum hepsini.. Yeni bir sayfa açıyorum... Vergi hırsızlığı, iftiracılık yok artık...”
Der mi? Der!..
Son sözüm bizimkilere... Yani safi dindarlara...
Korkmayın, yerleriniz daralmaz... Gelen gelsin... Hani sizler Mevlana salikleri değil misiniz? O, “Ne olursan ol, yine gel” dememiş miydi?..
Şarapçıdan Hacı olmaz diye bir kaide yoktur... Kırk yıllık Kani’nin Yani olmayacağı da kesin değildir...
Çok şeyler değişecek, çok... Herkesin parmağı ağzında kalacak...
66. köye bilet kestirecekleri merak ediyorum şimdiden... Kilise direği boyunlu, kümbet kelleli, yılışık adamlar geliyor gözlerimin önüne...
============
Sormayın yalan hangisi, hakikat hangisi
Yük beygiri hangisi, safkan at hangisi
Rüzgâr esti karıştı iyiler ve kötüler
Söyleyin doğruyu gösteren saat hangisi?