Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Türkistan-Arabistan kavşağında

Türkistan-Arabistan kavşağında

Bu bir ikinci istidrak mi yoksa değil mi, bir türlü karar veremiyorum. Kazakistan intibalarının arasına girerek sondan başa dönmek istiyorum. Bu meyanda Kazakistan buluşmasının hitamı-ı miski olan kadir gecesinden söz etmek arzusundayım. Gerçekten de o gecenin kadir’e isabet ettiğimizi zannediyorum. Kazakistan heyeti olarak tam kadroya yakın Bağcılar Halk Sarayı’nda buluştuk. Buluşma tek yanlı değildi, karmaydı ve iade-i ziyarette bulunan Kazak heyeti de bizimleydi. Yesevi yurdu Türkistan’ın bağlı bulunduğu Çimkent vali yardımcısı ve Allahyar yani namı diğer Türkistan’ın atom karıncası Halilullah Madcanov ve benzeri misafirler de bizimleydi. Hazirunun üzerine kadir gecesinin lahuti gölgesi inmişti, inşaallah sinmiştir de. Kazakistan heyeti ve misafirlerine iki masa tahsis edilmişti. Ev sahibi olarak aktif Başkan Lokman Çağırıcı ile birlikte eski başkan Feyzullah Kıyıklık da vardı. Kadir gecesi, ayrı düşmüş obaların buluşmasının saadeti ve keyfi içinde selamlama konuşmalarına sahne oldu. Orada Kazak Vali Yardımcısı geceye damga vuran bir konuşma yaptı. Ayrı düşen obaların kadir gecesi bir araya gelmesi gibi bütün İslam dünyasının bir araya gelmesi ve iki yakasının birleşmesi için herkesi duaya davet etti ve geceyi bu maksada uygun olarak ihya etmesini istedi. Ben de İslam dünyasının kuzeyini temsil eden Türkistan ile güneyini temsil eden Arabistan ile geride kalan diğer parçalarının da bir araya gelmesi için dua istenmesini gecenin mana ve ehemmiyetine uygun buldum ve kadir gecesinin bir işareti olarak saydım ve değerlendirdim.

Yemekten sonra Bağcılar Belediyesi’nin Ramazan Çadırına geçtik ve orada teravih namazı öncesinde çay içerek hem serinledik hem de oruç hararetini savdık. Ardından çadır mescidde teravih namazını eda ettik ve ardından etkinlik çadırına girdik. Hazreti Musa ve Beni İsrail büyüklerinin geçmişteki çadırları da böyle bir şey olmalı. Biraz sonra sırada Kur’an tilaveti vardı. Türkiye’den dünya Kur’an okuma birincisi ve şampiyonu arkadaşla Mısırlı bir kari Kur’an ziyafeti verdiler. Kadir gecesi mezamir-i Davud’dan yükselen sesler eşliğinde bir geceydi ve kariler bütün maharetlerini sergileyerek dinleyicilere bir dinleti ziyafeti sundular. Saatin nasıl geçtiğini anlamadık bile. Kur’an ziyafetinden sonra heyetimizin mühim bir erkanı ve parçası olan Bağcılar Müftüsü Mustafa Derin Bey aynı zamanda gecenin kapanışı olan konuşmayı yaptılar. Çadırdan çıkarken kuş gibiydik. Sonra tekrar bir otağ veya odalarından birinde Kazak heyeti ile bir araya geldik ve saat 12’ye kadar çay içtik ve sohbet ettik. ‘Dert söyletir’ hesabı dertlerimizi ve ötesinde rüyalarımızı paylaştık. Hemhal olduk ve kimyamızdaki yabancı maddeleri attık ve İslam’ın potasında eridik. Kazak heyeti galiba geceyi kendi tarzında ihya etmekte ısrarlıydı ve saat 24.00 sularında izin aldılar ve Eyüp Sultan’ın yoluna koyuldular. Eyüp Sultan da İstanbul’umuzun Aslan Baba’sı ve Mir Arap’ıdır. Onun kabrini keşfeden de yine muhitimizin bir başka Aslan Baba’sı ve Mir Arap’ı olan Akşemseddin Hazretleridir. Besbelli ki Türkistan ve Arabistan’ın kaderine ve ötesinde bütün İslam dünyasının kaderine dua ediyorlardı. Biz de gıyaplarında ‘garip ile yolcunun duası makbuldür’ fehvası ve anlayışıyla onların dualarına aminler dedik.

Mahrem gecenin vakıf olabildiğimiz küçük sırlarından birisi bizim Kazak heyetiyle yaşadıklarımızdı. İnşallah kadir gecesi ve ramazan, ümmeti felaha çıkarmıştır ve çıkaracaktır. Yaşanılan yatay gelişmeler umut vericiydi ve dikey gelişmelere baktığımızda da tarih Kazakları doğruluyordu. 350 yıllık sendelemeden sonra belimizi doğrultmaya başlamıştık. Bu 350 yıllık fasılanın ilk farkına varanlarından birisi Turgut Özal olmuştu. İhlas Holding’in temel atma töreninde Özal SSCB’nin sonuna dikkat çekerek Allah’ın bir millete ancak 350-400 yılda bir böyle bir fırsat bahşedebileceğini ve bunun kıymetinin bilinmesi gerektiğini söylemişti. Bunlar vasiyet gibi sözler olmalıydı. Gerçekten de yitirdiğimiz liderlik ve organize olma kabiliyetini yeniden yakalayabilirsek ve bunu ihlas iksiriyle mesir macunu gibi bir macun haline getirirsek bütün dünya manevi olarak feth olunmak üzere bizi bekliyor. Asya’nın, Avrupa’nın ve bütün dünyanın kapıları bizleri ve bizdeki lahuti anahtarı bekliyor. Sözgelimi, Amerikalılar siyah Obama konusunda hazımsızlar ve binicisini tepmek üzere olan atı andırıyorlar. ABD’nin gücü Bush’un boş hamleleri yüzünden tükendi ve merkezi Londra’daki Uuslararası Araştırmalar Enstitüsü’nün yıllık raporuna göre, ABD’nin gücü artık küresel meseleleri ve problemleri çözmeye yetmiyor. ABD çaptan düştü ve muktedir olma sıfatını kaybetti. Rusya’nın 2012 yılından önce ekonomik debelenmeden kurtulması ve toparlanması mümkün değil. Her şey İslam dünyasının yeni hamlesini ve sıçrama yapmasını bekliyor. Dünya yeniden bize hazırlanıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi