Serdar Arseven

Serdar Arseven

MHP Liderliği ve MHP gençliği!..

MHP Liderliği ve MHP gençliği!..

Dostlarım, “gençliğin problemleri”, “boşanmalardaki tırmanış”, “çevre kirliliği” gibi “medyamızın” genellikle ihmal ettiği alanlara temas eden yazıların çok daha fazla ilgi çektiğini söylüyorlar;
“Politikaya bazen ara ver” uyarısıyla.
¥
Bunu yapmak istiyorum lakin nereye gitsem karşıma “politika” çıkıyor.
İşte, Kastamonu’nun muhteşem tabii, tarihi, kültürel zenginliklerinde kaybolarak geçirmeye niyetlendiğim bu bayramda da...
Nasrullah Camii’nin avlusunda karşılaştığımız bir grup “Ocak”lı-MHP’li gencin -eksik olmasınlar- bitmez tükenmez sorularına ve dâhi tenkitlerine muhatap olduk.
Meseleyi orada bitiremeyince sohbet faslını uzatmak ve koca bir günün neredeyse tamamını MHP’li okuyucularımıza ayırmak kaçınılmaz oldu.
¥
Bilenler bilir; Kastamonu MHP’nin her zaman iddialı olduğu bir ildir.
Şehir Belediye Başkanlığı istikrarlı olarak MHP’dedir; geçen dönem öyleydi, aynı Başkan bu seçimi de alarak yoluna devam etti.
MHP’nin her zaman milletvekili olmuştur; bu dönemde de var.
Şehrin bilhassa merkezi, PKK terörüne sürekli olarak “şehit” vermekle övünür.
Kastamonu bürokrasisinde de MHP ekolünün ağırlığı vardır; bu camiadan bir eski milli eğitim müdürünün faaliyetlerini övdüğüm için İl’in neredeyse bütün “kalburüstü bürokratlarından” tebrik telefonları aldığımı hatırlarım.
¥
Böyle bir şehrin Ramazanımızı yiyip bitiren “Açılım” tartışmalarıyla çok yakından ilgilenmemesi mümkün değil elbette.
Bu konuya alâka gerçekten çok büyük; tepkiler yaman.
Bir kere Kastamonu’da kime sorsanız, hatta “bazı” AK Partililere bile sorsanız, bu açılım hamlesi, “ABD” merkezli!..
Böyle bir genel kanaat var...
AK Partililer, “ABD merkezli olması veya ABD tarafından destekleniyor olması açılımın bize yaramayacağı anlamına gelmez. ABD, PKK’nın tasfiyesine karar veriyorsa ya da destekliyorsa bundan faydalanmak gerekir” derken...
MHP’liler, ortada ABD’nin PKK’yı tasfiyesi gibi bir durumun olmadığını, üniter devletin aşındırılmak ve toplumun “federasyon” fikrine alıştırılmak istendiğini öne sürüyorlar.
“Federasyon meselesini de tabu haline getirmemek lazım, onu da rahatlıkla tartışabilmeliyiz, dünyada federasyonu başarıyla tatbik eden ülkeler var” dediğinizde ise müthiş tepki gösteriyorlar.
Bazı meseleler hiç tartışılmamalı; “federasyon” tartışılamayacakların ilk sıralarında yer almalı.
¥
MHP’liler, özellikle “tartışabilme alanı” konusunda benim gibi düşünmüyorlar ama...
Tam da benim gibi düşündükleri bazı meseleler de yok değil.
İşte bu meseleler, bizimle aralarındaki ilişkinin güçlenerek devam etmesini sağlıyor.
Ve hatta işte, MHP’li okuyucularımızla programlanmamış birlikteliklerimize vesile oluyor.
Kopamıyoruz birbirimizden.
Anlaştığımız noktalar mı?..
Mesela; onlar da MHP Liderliği’nin bu camianın dinamizm ve birikimini taşıyamayacak kadar “zayıf” olduğunu düşünüyorlar.
Liderliğin, “hain”, “işbirlikçi”, “bölücü” klişelerinden bir milim öteye gidemeyen muhalefet tarzının son derece yetersiz olduğunu ve bu seviyenin partiyi asla ve kat’a iktidara taşımayacağını kabul ediyorlar.
Camianın önde gelen isimlerinden Prof.Dr. Turan Yazgan’ın geçtiğimiz günlerdeki söyleşimizde dile getirdiği; “Kur’an ve sünnetten uzak milliyetçilik olmaz, bu olsa olsa Ergenekon ulusalcılığı olur!” şeklindeki sözlerinin altına imza atıyorlar.
Yine camianın önemli simalarından Erdinç Yazıcı’nın “Sağlıklı bir milliyetçilik, meşrûiyetini millî irade fikrinden alır ve meşrûiyet gerekçesini daima millet iradesine dayar. Böyle olmayan bir milliyetçiliğin bir ayağı faşizme, diğer ayağı ırkçılığa kayabilir” cümlelerini de asla gözden uzak tutulmaması gereken uyarılar olarak değerlendiriyorlar.
MHP Liderliği’nin “namaza niyaza” neredeyse CHP Liderliği kadar uzak duruyor olmasının, geniş kitlelerin partiye yönelimini engelleyen faktörler arasında yer aldığına dair sözleri de notlarımın arasında.
¥
Ben, Kastamonu’daki genç MHP’lilerin “Güneydoğu Açılımı”na tepkili olduklarını, ancak bu tepkilerini dile getirirken, MHP Liderliği’nden çok daha usturuplu, çok daha dengeli bir duruş sergilediklerini fark ettim.
Her camia değişiyor, gelişiyor....
“Eski tip” liderlik modelleri, tabana hitap etmiyor.
Özellikle gençler, “bağırıp çağırmanın” ötesine geçemeyen, “planlar, projeler üretmekte”, “ayağı yere basan teklifler sunmakta” zafiyet gösteren liderliklere prim vermiyor.
MHP’li gençlerde böyle bir hava gördüm.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi