Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Bediüzzaman, Birleşmiş Milletler’in gündeminde

Bediüzzaman, Birleşmiş Milletler’in gündeminde

“Evet, ümitvar olunuz; şu istikbal inkılâbatı içinde en yüksek gür sada, İSLAM’ın sadası olacaktır!” (Bediüzzaman Said Nursi)
Üstad Bediüzzaman bu sözü sarf ettiğinde Türkiye en sıkıntılı zamanlarını yaşıyordu. CHP zulmünün artçı sarsıntıları devam ediyor, din ve diyanet adına her şey tarumar oluyordu. “Allah” bile demenin suç sayıldığı, insanların sorgusuz sualsiz işkence gördüğü yıllardı.
Davası adına sürgünden sürgüne bir hayat yaşayan Bediüzzaman Said Nursi’nin tek güvencesi ve en büyük dayanağı; hiçbir gücün elinden alamayacağı ve tüm hücrelerinde hissettiği Kur’an’dı. Kur’an ile yaşıyor, Kur’an ile konuşuyor, yazdıklarını Kur’an ile yazıyordu. Hiçbir işkence ve engel, Kur’an’ın yayılmasını önleyemedi.
Bediüzzaman Said Nursi, belki maddi olarak tutsaktı ama ne aklı ne de kalbi, tutsak değildi. Daha doğrusu hiçbir aklı ve kalbi tutsak edebilecek herhangi bir güç, yaratılıştan bu yana yeryüzüne gelmemiş, insanlık ve İslam tarihi boyunca da görülmemiştir.
“Barış, sevgi ve kardeşlik insanı Bediüzzaman Said Nursi”, kutlu hizmeti akamete uğratmak için çıkarılan engellerin bir lütuf olduğuna, tebliğin olgunlaşması ve dünyaya yayılması için bu tür yasakların, takibatların, zulüm ve baskıların, dava insanlarını kamçıladığına inanır ve böyle görürdü. Bunun için de Bediüzzaman oldu.
Bencillikten ve nemelazımcılıktan zerre haz etmeyen ve bu hasletleri ateş olarak gören Bediüzzaman, insanlığın topyekün kurtuluşunun İslam’ın sancağı altında toplanmakla mümkün olacağını yıllar önce; Barla’dan, Kastamonu’dan, Emirdağ’dan, Urfa’dan, Ankara’dan, İstanbul’dan, Tiflis’ten, Eskişehir’den, Balkanlar’dan, Rusya’dan ve daha bilmem nerelerden şu sözlerle dünyaya yaymıştı:
“Evet, ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbatı içinde en yüksek gür sada, İslam’ın sadası olacaktır.” Bu sözün söylendiği tarihte kimsenin inanası gelmemişti. Fakat Bediüzzaman’a olan güven ve onun samimiyeti; duyanları, konuşanları, okuyanları büyük bir umuda sevk etmişti.
Kısaca bugün gelinen noktada, Risale-i Nurlar, bildiğim kadarıyla dünyanın 60 ülkesinde, 57 dilde okunuyor ve yazılıyor. Bu da gösteriyor ki, istikbalde en gür sada, İslam’ın sadası olacaktır. Şimdi buyurun bu girişi yazdıran haberi okuyalım:
“Birleşmiş Milletler’in Filipinler’deki Barış Elçisi Muhammed Rıza Dalkılıç, BM’nin 2015 yılını ‘Dünya Bediüzzaman Yılı’ ilan edebileceğini söyledi. Risale Haber’e konuşan Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve Filipinler Risale-i Nur Enstitüsü Başkanı Muhammed Rıza Dalkılıç; Filipinler’de yapılan ‘Adalet’ konulu sempozyumdan sonra kendisine barış elçiliği vazifesi verildiğini belirterek, ‘Risale-i Nur Enstitüsü başkanıyım, dolayısıyla barış elçisi görevini de yürütüyorum. Zaten bu unvanla bizi kabul ettiler’ dedi.
Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan çalışmalarda Bediüzzaman’ın gündeme geldiğini ifade eden Dalkılıç; BM’nin dünya çapında tanınan ve bilinen bir İslam âlimini yakından tanımak ve tanıtmak istediğini ve bu konuda çalışmalar yaptığını, Bediüzzaman’ın, insanlığa seslenişinde çok önemli bir model olarak görüldüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Bu model insanlar seçilirken, şu kriterlere dikkat ediliyor: Kitleler üzerinde tesiri olmuş; barış, sevgi ve dayanışmadan yana büyük emek ve eser vermiş, insanların inançları başta olmak üzere kişisel hak ve özgürlüklerine dair çaba harcamış ve bu çabasını gerçekleştirmiş; bilgin, âlim ve önderler olması isteniyor.
İşte bu çerçevede Birleşmiş Milletler 2015 yılını, ‘Bediüzzaman Said Nursi Yılı’ olarak ilan etmeyi planlıyor. BM’nin sponsorluğunda 195 ülkede Bediüzzaman ve İslam’ı anlayışı, Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) ve insanlığı anlama ve anlatma tarzı, barış için yaptıkları tek tek anlatılıp duyurulacak.
Birleşmiş Milletler’in ‘Yeni Bin Yılın Hedefleri’ başlığı altında; Bediüzzaman Said Nursi’nin; ‘Sulh-u Umumi’ dünya barışı konusundaki görüşleri oldukça dikkat çekici bulunduğundan, 2000 yılından beri üzerinde çalışmalar zaten sürüyormuş. Şimdilerde ise hazırlıklar hızla devam ediyor, bizim de bu konudaki çalışmalarımız aralıksız devam edecek.’ ”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi