Türbanı, türban karşıtları gündemde tutuyor
Soruyu en çok türban karşıtları soruyor; “Türkiye’nin türbandan başka gündemi yok mu?” diyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz, türbanı onlar gündeme getirip, örtü üzerinden İslâm’a olan kin ve öfkelerini kusuyorlar.
Türkiye’nin türbandan başka gündemi olmaz olur mu, hem öyle meseleler var ki, örtü düşmanlığından başka gözleri bir şey görmediği için ısrarla ve inatla memlekete dair meseleleri görmüyor ve görmek istemiyorlar.
“Bu memlekette kanunlar çerçevesinde kurulmuş Diyanet İşleri Başkanlığı diye bir kurum var mı?” “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi devletin bütçesinden çıkıyor ve başkanlık bu bütçeyle ülkede din işlerini organize ediyor mu?” “Bunların hepsi yasalar çerçevesinde yapılıyor mu?” “Evet, yapılıyor.”
“Yine aynı kurumun başkanı, diğer başkanlar gibi, ‘örtünmek Kur’an-ı Kerim’in emridir, 14 asırdan beri böyle inanılmış ve anlaşılmış ve örtünmek isteyenler örtünmüş, istemeyenler de örtünmemiştir’ diye yüzlerce defa açıklama yapıyor mu?” “Evet, yapıyor.”
“Devlet adına resmi açıklama böyleyken, halkın çok büyük ekseriyeti de başörtü konusunda hükümete destek verirken, ülkenin gündemini örtüye bağlayanlar “Fırsat bu fırsat” diyerek başörtü üzerinden kargaşa çıkarıp, İslâm’a karşı içlerindeki kini ve öfkeyi bastıramayanlar mı, yoksa giyim kuşam özgürlükleri elinden alınanlar mı?”
Türkiye’de gündem mi yok? Hem öyle çok gündem var ki, yeraltı ve yerüstü madenleri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biriyiz. Sadece “Bor” madeni bile tek başına yetecek durumda. örtüyle uğraşanların hangisinden bu konuda bir yazı veya haber var?
Türkiye bir tarım ülkesi ve kendi kendine yetebilen 7 devletten biriyiz. Geçmişteki yanlış politikalar yüzünden tarımda bile dışarıya bağlı hale getirilmişiz. Neden kimse, ülkemize ve kaynaklarımıza sahip çıkılmasını yazıp çizmiyor veya konuşmuyor?
Türkiye; Ankara ve İstanbul’dan ibaret değil. Ankara ve İstanbul’da oturanların işi tıkır. Gidiyorlar büyük alışveriş merkezlerine, markaya göre yiyip markaya göre içiyorlar, ceplerinde de para var, istediklerini alıp, istediklerini satıyorlar, ama ‘bu değirmenin suyu nereden geliyor’ diye sormak akıllarına gelmiyor.
Türkiye, hayvancılıkta önemli bir ülkedir. Geçmiş yıllarda taa Suudi Arabistan’a hayvan satıyorduk ve Hac zamanında kesilen kurbanların büyük bölümü, Türkiye’den gidiyordu, şimdi dışarıdan et ithal ediyoruz. Hem de Bulgaristan gibi ülkelerden. Ucuz et satan marketlerin pek çoğu, yurtdışından et getiriyor ve satıyor.
Başörtüsüyle uğraşıp, milletin inanç değerleriyle kavga edenler, neden bu konulara eğilip hükümete yardımcı olmazlar, destek vermezler, uyarmazlar ve hatta hesap sorup, ülkemizin kaynaklarına sahip çıkmazlar? Başörtü üniversitelerde serbest olmazsa her şey güllük gülistanlık mı olacak?
Ya beyin göçünü ne yapacağız? Türkiye’de okuyamadığı için, yurtdışına giden beyin göçünden kimin haberi var? Belki pek çoğunun haberi var ama bu insanlarla ilgilenmek işlerine gelmiyor. Beyin göçü de diğer meseleler gibi son derece mühimdir.
Daha yüzlerce gündem maddesi saymak mümkün. Bunları söylerken iktidara haksızlık etmek istemem. Hükümetin gündeminde daha nice mevzular var ve üzerinde çalışıyorlar, fakat şeytana yoldaşlık eden ve kafayı sadece örtünme meselesine takanlar yüzünden çalışmalar görülmüyor, bilinmiyor ve desteklenmiyor.
Malum çevrelerin bir eli yağda, bir eli balda. Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında. özgürlük ve haklar, sadece kendileri için geçerli olmalı, gerisi bunlara hizmet etmeli ve her türlü haktan hukuktan yoksun yaşamalı. Yetmez mi artık; biraz da milletle ve milletin değerleriyle barışmayı deneseler ne kaybederler?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.