Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Özel biriyim

Özel biriyim

Özel biriyim

20 yaşındayım... Bir yıldan beri de bir işyerinde sekreter olarak çalışıyorum. Ben size bir şey danışmak istiyorum ama aslında bu durumu ben sorun olarak görmüyorum annemler öyle görüyorlar. Küçüklüğümden beri dikkat çekmeyi, ve bulunduğum ortamda özel biri olarak görülmeyi seviyorum. Oldu olası güzel bir kızdım ve çevremde hemen dikkat çekerdim. Lisede de başarılıydım ama istediğim bölümü kazanamadığım için eğitim hayatıma devam edemedim. Şimdi sekreterim ve işimi seviyorum. Ama bulunduğum iş yerinde kariyer ve kültürel birikim olarak çok önemli insanlar var ve burada pek dikkat çekmiyorum. Hatta sıradan bir insan olarak yaşıyorum. Bu durum beni rahatsız ediyor, kimseye belli etmesem de yüzüm asılıyor ve bütün gün kendimi kötü hissediyorum. Aslında biraz komplekse kapılıyorum ve bu hırsla seneye yeniden üniversite sınavlarına girmek istiyorum. Acaba bu kadar ilgi meraklısı olmam garip bir durum mu? Bu konuda bana tavsiyelerde bulunursanız sevinirim. Bu mektubu annemin isteği üzerine yazdım yazacağınız cevabı da önce ona okutacağım... K. R
Siz de özelsiniz

Yüce Yaratıcımız her insanı özel yaratmıştır. İnsan evrendeki üst konumuyla isterse, büyük işler başarabiliyor, tarihsel başarılara imza atabiliyor bırakın bütün bunları kendi eylemleriyle Cenneti kazanacak kadar donanımlı biri olabiliyor. Ancak Yaratıcımız insana değer atfederken onun sadece yaptığı eylemlerine, insani sorumluluklarını ne kadar yerine getirip getirmediğine bakıyor. Bunun için, insanın kariyer, statüko, güzellik, zenginlik, makam, şöhret ya da sahip olduğu servetine bakmıyor sadece kalbine ve yaptığı iyi şeylere eylemlerine bakıyor. Hayata bu pencereden baktığınızda, değerli ve önemli bir kul olabilmek için elinizde yeteri kadar malzemenin yani potansiyelinizin olduğunu görürsünüz. Bu Allah'ın sonsuz adaletinin bir sonucu ve bizler sadece kul olarak onun önünde değerli oluyoruz. Her insan kendi içinde özel ve biriciktir. Sen de özel bir insansınsın ve kendine has güzelliklere sahipsin. İfadelerinden anladığıma göre, küçüklüğünden beri çevrende fiziksel güzelliğinle dikkat çeken bir kızsın. Ve aynı ilgiyi sanırım bulunduğun ortamlarda da görmek istiyorsun böyle olmayınca da üzülüyorsun. Sahip olduğumuz bütün nimetler için Allah'a şükretmeliyiz. Ama doğuştan getirdiğimiz güzellikler geçicidir ve bunlara odaklanarak yaşadığımızda sık sık hayal kırıklığına uğramamız mümkündür. Bunun için sana, ürettiklerin, kendi çabanla elde ettiklerin üzerine yoğunlaşmanı ve enerjini bu alana kaydırmanı tavsiye ederim. Mesela, insanlara iyilik etmek, ibadetlerimizi yerine getirmek, kendimizi geliştirmek, sanatsal eserler üretmek, çevremizdekilere faydalı olmak gibi emeğimizle elde ettiğimiz şeyler bizi büyütecek ve geliştirecektir. Çünkü ürettiğimiz faydalı işler bizi farklı kılmaz ama bir sorumluluk bilinci ve huzur verir. Ayrıca bu türden çalışmalar sadece kendimizi değil diğer insanları da hesaba katmamızı ve onlara da faydalı olmamızı sağlar.
Affedemiyorum

27 yaşında el sanatları öğretmeni bir bayanım. Özel bir işyerinde eğitmen olarak çalışıyorum. Liseden beri çok samimi olduğum bir arkadaşım vardı. Hatta üniversitede de aynı bölümü okuduk çalıştığım iş yerine onun da alınması için ben önayak olmuştum... Bir zamanlar onunla yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi ve onu gerçekten çok seviyordum. Ama hiç beklemediğim bir zamanda bana büyük bir zarar verdi ve işimden kovuldum. Şimdi yeni bir iş buldum tekrar çalışacağım ama arkadaşımın ihanetini unutamıyorum. Bu bayram beni aradı telefonuna cevap vermedim. Çünkü onu affedemiyorum ve gerçekten çok öfkeliyim. Annem "Affet kızım fazla samimi olma ama affediver" diyor. Ama bir türlü affedemiyorum düşündükçe öfkeyle doluyorum. Bu konuda tavsiyelerinize ihtiyacım var. Z. K

Anneniz doğru söylüyor

İnsanın sevdiği bir kişi tarafından ihanete uğraması ve güveninin kırılması gerçekten çok üzücü... Çünkü ilişkilerinizde onu diğer insanlardan farklı kılmış, manevi yatırımlar yapmışsınızdır. Bunun karşılığında beklediğiniz sadece sadakattır. Bu konuda sizi anlayabiliyorum ama insanoğlu bu, ihanete de sadaka da yatkın olabiliyor. Bu tatsız olayı kendiniz için bir deneyim bir tecrübe olarak düşünüp yaşadıklarınızı hoşgörüyle savabilirsiniz. Çünkü bu sizin için daha avantajlı bir durum. Uzmanlar affetmenin ruhsal ve bedensel mekanizmamız açısından faydalı bir duygu olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca affetmek dinimiz açısından da Allah'ın hoşnut olacağı bir davranıştır. Öyleyse, annenizin de ifade ettiği gibi arkadaşınızı affedebilir fakat bundan sonraki ilişkilerinizde daha temkinli ve daha ölçülü olmaya gayret gösterebilirsiniz. Şunu unutmayın ki, insan doğası gereği hem olumlu hem de olumsuz özelliklere sahip. Bunun için çoğu zaman en sevdiğimiz insanların dahi bize zarar verdiğini ve bencilce davrandıklarını görürüz. Bundan sonraki hayatınızda insanları bu iki boyutuyla birlikte düşünür ve ilişkilerinizi bu minvalde sürdürürseniz yaşadığınız olumsuzluklar karşısında bu kadar büyük şok durumları yaşamazsınız. Unutmayın hatasız kul olmaz, hatasız tek varlık Allah'tır ve bizim güven ve sevgi kaynağımız yalnızca odur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi