Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Geleceğin parametreleri

Geleceğin parametreleri

"Unutulan Çeçenistan'a yaptığımız ziyaret bazı tedailere ve çağrışımlar ve yansımalara neden oldu. Kaf Dağının ötesinden ve ufkundan, dünyanın alacağı yeni şekil ve dünyanın parametreleri daha objektif ve yalın görünmektedir. Kafkaslar İslam literatüründe Kaf Dağ yani dünyanın öbür ucu olarak anıldığı gibi kavimler geçidi olarak da bilinmektedir. Kimi yorumlara göre, yine burada bulunan Derbent ve benzeri yerler de Zülkarneyn Seddi'nin yeridir. Zbigniew Brzezinski'ye göre de, burası kurtlar sofrasının satranç tahtasıdır.

Dünya büyük bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşümleri Çeçenistan'ın başkenti Grozni'de de yaşadık, müşahede ettik. Sözgelimi, cumhuriyet tarihinden itibaren bizde şaşaalı camiler yapılamıyor. Yapmak isteyenlere de izin verilmiyor. Kocatepe Camii 1925 veya sonrasında Rıfat Börekçi döneminde bitirilmesi tasarlanırken on yıllarca sürmüş ve sürüncemede kalmıştır. Daha yeni bitirilebilmiştir. Oysaki bir milyonluk Çeçenistan muazzam bir caminin açılışına sahne oldu. 150 dönümlük Grozni'deki Hacı Kadirov Camii ve külliyesi son yılların en muhteşem camilerinden birisi. Adeta Sultan Ahmed'in silüeti Grozni'ye bu camiye yansımış durumda. Yansımış ifadesi bile yetersiz kalabilir. Burası gerçekte Sultan Ahmed Camii'nin Grozni'deki silüeti ve numunesidir. Son yıllarda ihtişamlı cami yapımı İslam dünyasının eski merkezlerinden yeni merkezlerine kayıyor ve taşınıyor. Sözgelimi, son 20 yıl içinde birkaç ihtişamlı ve muazzam cami yapıldı. Bunlardan birisi Fas Kralı II. Hasan tarafından Atlas Okyanusu'nun dalgalarının dövdüğü Kazablanka sahilinde yaptırılan ve kendi ismiyle anılan İkinci Hasan Camii idi. İşte ihtişamlı caminin yapımı bu defa Fas'dan Çeçenistan'a kaymış durumda.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Pew'un açıkladığı bir rapora göre, dünyadaki Müslümanların sayısı 1,5 milyar eşiğini aştı. Ve yüzde 23'lük nispetleriyle dünya nüfusunun dörtte birini teşkil ediyor, Belki 10-15 yıllık bir süreç içinde dilim bir puan daha yükselecek ve Müslümanların nüfusu dünyanın üçte birine ulaşacak. Yani sokakta karşılaştığınız üç kişiden birisi Müslüman olacak. 232 ülkeden nüfus verilerini inceleyen araştırmacılar Müslümanların geleneksel dağılımının da değiştiğini gördü. Günümüzde Almanya'da Lübnan'dakinden daha fazla Müslüman yaşıyor. Rusya'daki Müslüman nüfus, Ürdün ve Libya'dakilerin toplamını aşarken, Çin'dekiler de Suriye'dekilerden daha büyük bir topluluk. Geleneksel siklet/ağırlık merkezinde büyük bir kayma yaşanıyor. Bu da mimariye ve cami ve mabet yapımına yansıyor. Son yıllarda yapılan en büyük kiliseler Batı'da değil Fildişi Kıyısı gibi ülkelerde yer alıyor. Camiler de yine geleneksel İslam ülkelerinden ziyade priferide yani İslam dünyasının geleneksel olarak kenarı sayılan coğrafyasında gerçekleşiyor. Kral Hasan gibi Lübnan eski başbakanlarından işadamı ve siyasi maktül Refik Hariri de Beyrut'un merkezine muhteşem bir cami yaptırmıştı. Sayda'da ailesi namına yaptırdığı camiyi saymazsak Beyrut'taki cami son yılların dikkat çeken mabetlerden birisi.

Beyrut'ta böyle camiler yapılır da Lübnan kadar Müslüman nüfusu barındıran Almanya bundan geri kalır mı? 2000'li yılların görkemli ve şaşaalı camileri Rusya Federasyonu sınırları içinde ve Almanya gibi ülkelerde yapılıyor. Çeçenistan'a giderken ve gelirken karşılaştığımız mermer ve avize ustaları ve işi yapanlar da bu yeni seyrüseferi gösteriyor ve kanaati doğruluyor ve pekiştiriyor. Zira, Almanya ile Rusya Federasyonu arasında gidip geliyorlar, mekik dokuyorlar. Türkiye'deki camiler genellikle toplama parayla yapıldığından yapımı hem uzun sürüyor hem de yeteri kadar harcama yapılamıyor. Planlamalarda kayma oluyor. Dolayısıyla sanat ve estetik boyutları istenilen seviyeye ulaşamıyor. Çeçenler Grozni'deki caminin bir büyüğünü ve ileri aşamasını Moskova'da gerçekleştirmek istiyorlar. Son yıllarda ilginç bir gelişme var. Moskova'nın eski plakası (95) Grozni'ye devredilmiş. Kimi gençler Moskova için Grozni (Haşin/korkunç) sıfatını kullanıyorlar. Moskova, Moskova-Grozni terkibiyle anılıyor. Elbette ki Moskova'daki Grozni terkibi bir isim değil sıfat. Lakin bu sıfat da Grozni ile Moskova arasındaki ilişkiyi remzediyor. Bu remzin ifadelerinden birisi Çeçenlerin Moskova'da kurmak istedikleri ve arsasını aldıkları 6 minareli camii. Çeçenler İslam şahadetini ve sembollerini korkunç İvan'ın şehrine dikmek istiyorlar. Eğer ortada manevi bir rövanş varsa; Çeçenler, Korkunç İvan'dan veya Grozni'ye adını veren Grozni İvan'dan rövanşlarını böyle almış olacaklar. Tarihin cilvesi bu olmalı.

Türk hemşerilerimiz de bir benzerini Ortaçağ'da adı Haçlı Seferleri ile yan yana anılan Köln'de yapıyorlar. Grozni gibi Köln'de de devasa bir cami yapılıyor. Elbette burada buna izin veren yetkilileri de unutmak bir tarafa kutlamak gerek. Bu müsaade ve izin taassubun tortularını eve son kırıntılarını da aşan ve geride bırakan yetkililerin seviyesini ve gelişmişlik ve olgunluk düzeyini de göstermektedir. Grozni'deki ve Köln'deki cami bu ülkelerin İslam'la tarihi bir musalaha yani uzlaşma ve barışma içine girmek istediklerinin de göstergesi. Camilerin gösterdiği istikamet, dünyanın yeni veya doğru ifadesiyle ortak kıblesine işaret ediyor ve parametrelerini de gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi