Serdar Arseven

Serdar Arseven

Ağrı’daki “açılım” durumları!..

Ağrı’daki “açılım” durumları!..

Ağrı Cumhuriyet meydanı, Başbakan’ı bağrına basmaya hazırdı.
Ve garipsenmeyecek bir vaziyet;
Milletvekillerini de yuhalamaya!..
¥
Başbakan Erdoğan’ın neredeyse tek başına sürüklediği bir parti var ortada.
Ağrılı da, Başbakan bu partinin başından gitse “bir tek oy” bile vermeyecek gibi.
Tablo aşağı yukarı böyle, Başbakan dışında ilgi gören varsa; eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik.
Ağrılı, AK Parti’yi bir kadro değil de lider partisi olarak algılıyor gibi.
¥
Evet, Ağrı’dayız.
Başbakan’ın kitleye hitabına şahitlik ediyoruz.
Ağrı’nın özellikle bu süreçte böyle bir program için çok iyi düşünülmüş bir il olduğu ortada.
AK Parti buradaki son yerel seçimi, sadece “2000” civarı bir oy farkıyla kazanmıştı.
İkinci parti DTP’ydi.
¥
Burada, Başbakan özellikle, ilk “eve dönüş” dalgasını politik amaçlarla istismar eden PKK ile uzantılarına seslendi.
Meydanda, tahminime göre 5 bin Ağrılı vardı.
O anda onlara baktım; DTP’ye hep birlikte tepki gösteriyor olmaları dikkatimi çekti.
Kahir ekseriyetini AK Partililerin oluşturduğu bir topluluktan, bu tür bir tepkinin yükselmesi normal elbette.
Ben, miting alanının uzaklarındaki Ağrılılarla da konuştum.
Benzeri bir tablo vardı; son seçimlerde DTP’ye oy veren bazı vatandaşlar da, daha ilk dalgada, “Türk kesimindeki” tepkiyi artıracak provokasyonların sergilenmesine karşı çıkıyorlardı.
¥
Başbakan’ın CHP’yi ve MHP’yi kan üzerinden siyaset yapmakla suçlayışının pek dikkat çeken ve burada ses getiren bir tarafı yok...
Zira, Ağrılı bu iki partiyi tamamen hesap dışı bırakmış durumda.
Bu iki parti “en az DTP kadar” bölgesel!..
Ağrı’da, bunu çok açık bir şekilde görüyorsunuz.
Bu taraflardaki siyasi gücü üç parti temsil ediyor:
AK Parti, DTP ve Saadet...
Ağrı’da şunu gördüm ki;
DTP, bu süreci istismar etmeyi bir politik yöntem olarak sürdürdükçe, “Kavgadan, çekişmeden” iyice bıkmış Doğulu, Güneydoğulu vatandaşla arasındaki mesafe açılacak.
Meydan onu söyledi bana ve dahası arşınladığım bütün sokaklar onu söyledi.
¥
İlginç bir atmosferdeyiz;
Bir “makul, sabırlı anlayış” ülkeyi kuşatmış gibi, daha birkaç yıl öncesine kadar gerçekleşmesini tasavvur bile edemeyeceğimiz gelişmeler gözümüzün önünde cereyan ediyor.
Mesela,
“PKK’lı teröristler” hem de birer “kahraman” muamelesiyle ülkeye giriş yaparken...
O “Millet adına karar veren” yargımız da, PKK terör örgütüne “zararsız” (!) üye olmanın sakınca arz etmediğine karar veriyor.
Biraz da matrak;
Dağdan inenler, Öcalan’a “sayın” çektikçe karşısındaki kamu görevlileri, “Böyle demeseniz olmaz mı, bizi de anlayın lütfen” yaklaşımıyla sürece katkıda bulunuyor.
Bütün bunlar, özellikle “ikili muhalefet kışkırtmasının söz konusu olduğu bir ortamda” çok büyük olaylara zemin hazırlamıyorsa…
Ve, DTP-PKK unsurlarının süreci provoke etme çabaları, Doğu’da Güneydoğu’da benimsenmiyorsa; Kürtler böyle bir ortamda “Türkleri” kışkırtmanın en çok kendi aleyhlerine olacağının hesabını yapabiliyorsa...
Makule doğru hem de dev adımlarla gidiliyor demektir.
GENÇLERE ÖNEMLİ MESAJ
Başbakan, Ağrı’da İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin sezon açılış merasiminde gençlere hitap ederken, “aşırılıklardan uzak kalmaları” tavsiyesinde bulundu altını çize çize...
“Sorun” dedi, “Sorgulayın!”
“Annenizin, babalarınızın, hocalarınızın elini öpün. Onun bunun elini öpmeyin!..”
“Kula kul olmayın!..”
“Şahsiyetli bireyler olun!..”
¥
Dağdaki PKK’lılara “silah bırakın” çağrısı, Meclis’teki muhalefet partilerinin liderlerine “insan olun” mesajı…
Bunlar önemliydi ama…
Ben, gençlere yönelik mesajları çok daha fazla önemsedim.
İyice süzerek verecek olursak:
Bir; “makul” olun.
İki; “birilerine, kayıtsız şartsız itaat etmekten vazgeçin.”
¥
Bugüne kadar vekillerine kayıtsız şartsız itaat eden Ağrılıların, anons edilen vekillerini ‘problemlerine ilgi göstermemelerinden dolayı’ hem de Başbakan’ın önünde hep birlikte yuhalamış olmaları...
Hoş bir görüntü gibi durmuyordu ama…
Gönlümden geçeni ifade edeyim;
O kadar da kötü değildi!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi