Azim, kararlılık ve süreklilik... Bu üçlü bir araya geldiğinde, hizmetlerin ömrü bereketlenir. Tıpkı insan ömrü gibi.
“Amellerin en hayırlısı, en faziletlisi az da olsa devamlı olanıdır.” “Sünnet bağlantılı az bir hizmet, var gücü ile yapılacak bidat bağlantılı hizmetten hayırlıdır.”
“Her kim, sözlerinin de, amelinden sayıldığını bilmezse, günahı çoğalır.” Hz. Ömer.
“Bir konuşma yapan, hutbe okuyan her kulun, muradını, niyetini Allah kendisine soracaktır.” Ahmed K.Zühd: 1/451
“İnsanların kalplerini kazanmak için süslü lâflar öğrenen, cennetin kokusunu duyamaz.” Ahmed K.Zühd: 2/527
“Kendisiyle amel etmediğin müddetçe, bilginin çokluğu sadece senin kibrini artırır.” Hz. İsa, K.Zühd: 1/98
Evet, tüm bu hadisleri, sözleri bir araya getirir, hizmetlerimizle yüzleştirirsek, çok şey öğrenmiş oluruz. Bugün yani 30 Ekim 2009 Cuma günü akşamı, Konya Mevlana Kültür Salonu’nda Ribat Dergisi’nin 29. senesi programı yapılacaktır. Ribat okurlarımızın, yazarlarımızın ve halkımızın katılacağı bu programın ülke için, millet için, tüm hizmet kurumları için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Öteden beri duyduğumuz bir söz vardır:
“Ekin ekmek için bir yılı, ağaç dikmek için on yılı, insan yetiştirmek için 100 yılı planla” denilerek, insan eğitiminin ne kadar uzun bir süreye ihtiyaç duyduğu dile getirilmiştir. Bu söze saygınlığımız olsa bile, kabul etmemiz mümkün görülmemektedir. “Niçin?” diyecek olursak, bunun cevabı şudur:
İnsan merkezli dünya görüşüne sahip bir toplum için, yukarıdaki sözlerin bir değeri olabilir. Ancak Allah (Kur’an) merkezli bir dünya görüşüne sahip olan bir cemiyette bu sözün pek de değeri olamaz. Çünkü, ortalama insan ömrünün yaklaşık üçte biri kadar bir zaman olan, sadece 23 yıl gibi bir sürede ve belki de Avrupa kıta genişliğini aşan bir coğrafi alanda, toplumsal bir değişim gerçekleşmiş ve bu dönem, dünya tarihine “asr-ı saadet” olarak geçmiştir. Peygamber Efendimiz, Hz. Ebu Bekir gibi bir Arap; Bilal gibi bir Habeş, Süheyb gibi bir Rum ve Selman gibi bir Fars’lının iman etmesi, dil, din, ırk, bölge ve zaman farklılığının İslâmi tebliğde bir ölçü olmadığını ortaya koymuştur.
Hz. Hatice’nin kadınlığı, Hz. Ali’nin çocukluğu, Hz. Osman’ın zenginliği ve Hz. Ammar’ın fakirliği de cinsiyet ve sınıf farklılığının ölçü olmadığını ispata kafidir.
İslam tebliğcileri, davetçileri Peygamber varisleri olarak, bu inceliği ve hassas noktayı göz ardı etmemeliyiz. Toplumun manevi babası durumunda olan alimlerimiz, toplumun tamamını hedef alan program ve projeler üretmekle sorumludurlar.
Kendi öz kızının hırsızlık yaptığında, kendi elleri ile ellerini keseceğini beyan eden Yüce Peygamberimiz, burada önemli mesajlar vermiştir. O da din bağının, kan ve ırk bağından çok üstün olduğu gerçeğidir.
1982 senesinin Kasım ayında yayına başlayan Ribat Dergisi’nin, örnek aldığı, kaynak kabul ettiği; asr-ı saadet ruhudur. Yani Peygamberimizin ve ashabının yaşadığı asır.
İstanbul, bab-ı âli adresli değil, taşra denilen bir yerde yayın hayatına başlayan Ribat Dergisi, 28 yaşına dayandı. Binlerce insanımızın gönlüne, aklına girmeyi başardı. Okuyucularımızla aramıza muhteşem bir samimiyet girdi. Güven oluştu. Hatta o dönemlerde Ribat şöyle diyordu: “Beni okumayacaksan alma.” Ne var ki okuyucusunun eline geçince bir içim su gibi okundu.
Gün geldi mahkemelik oldu. Gün geldi kapatıldı ve gün geldi yazarları, yazı işleri müdürleri tutuklandı, hapse girdi. Ama Ribat, geri adım atmadı. Çünkü inanmıştı bir kere. Halka hizmet etmenin değerini, iman haline getirmişti. Bugün adeta bir çınar ağacına benzeyen şekliyle, Ribat, okul oldu, aile mektebi oldu, aşevi oldu, radyo oldu, vakıf oldu, dernek oldu, kurs oldu, vs... Emin adımlarla hizmet yürüyüşünü sürdürmektedir.
Mesajını, sesini, soluğunu dünyanın her tarafına yaymaktadır. Fiilen ve fiziken gidemediği yer sadece Hakkari beldesi oldu. Rabbimden dileğimiz, hizmetlerinde uzun ömürlü ve bereketli olmasıdır.
Bu akşam icra edilecek Ribat programının hayırlara vesile olmasını diliyor, başta Ribat okurlarımız ve yazarlarımıza, Konya dışından gelen misafirlerimize, Konya halkımıza ve Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza, organizesini üstlenen Ribat Eğitim Vakfı Yönetim Kurulumuza ve tüm emeği geçenlere sevgilerimi, saygı ve selamlarını sunuyorum.