Üniversitelerarası kurul suça tahrik ediyor
Kim bu adamlar? çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yapmaktalar. Okumuş insanlar. Pek çoğu da insan hak ve hürriyetleri üzerine tezler hazırlamış, ders vermiş, ama yaptıkları tüm işler, sadece kendi özgürlükleri ve rahatları için olmuştur.
Bunlara öğretim üyeliğinden çok CHP üyeliği daha çok yakışıyor. Deniz Baykal ve avanesinin, halka ve halkın isteklerine karşı başkaldırısı yetmeyince, belli öğretim üyeleri devreye giriyor. CHP özellikle 1940’tan bu yana hep böyle yapıyor.
Açıklamalarında hiç yüzleri kızarmadan “Şehitlikten” söz etmezler mi, insanın yüreğini en çok burası acıtıyor. Şehitlik meselesi dini bir meseledir. örtü de dini bir meseledir. Şehitlik müessesesine sahip çıkan birinin, örtü meselesine dil uzatması çirkinliktir.
Belki bir kısım insanlar, bunların düşünen varlıklar olduğuna inanıyor olabilir. TBMM’ye seçilerek gelmiş milletvekilleri, halkın adına hareket ederken, bunlar neyin adına hareket ettiklerini milletin anlamadığını mı zannediyorlar? 411 milletvekilinin aklı bir şeye ermiyor da bunlarınki mi eriyor?
“üniversitelerde kargaşa çıkar” diyorlar. İşte kargaşanın altyapısını yapıyorlar. Eğer çıkarsa kargaşanın tek sorumlusu bu adamlardır. çünkü milletin değer yargılarına bunlardan daha çok hakaret eden ve küfreden kimse yok. Ve oraya millet adına değil, CHP adına toplanmışlardır.
öte yandan bugüne kadar üniversitelerde çıkan kargaşanın sebeplerine baktığımızda yine aynı zihniyet karşımıza çıkmaktadır. özellikle 1940 yılında bu yana ülkede ve üniversitelerde çıkan bütün olayların sorumlusu bu zihniyettir.
Tarih ortada, olaylar ortada. Toplumun sahip çıktığı bütün değer yargılarını ayaklar altına alan ve kendilerine, gerçekleşmesi mümkün olmayan ve yine hiçbir canlı varlığın kabullenemeyeceği, insan fıtratına ters dayatmalar yapmaktan öte “memleket ve halk” adına yaptıkları ne varsa, döksünler ortaya da görelim.
Kargaşa, kaos, hak ve hukuk tanımazlık dışında, hangi icraatlarından ülkemiz ve milletimiz yararlanmıştır!? Türkiye’ye ve millete dair, hangi hizmet ve buluşlarıyla gündeme gelmişler ve milletimiz kendilerinden razı olmuştur? Millet bu soruların cevabını ister.
üniversitelerarası Kurul üyeleri olarak her birinin şeceresine bakıldığında, devlet ve millet adına tırnak kadar bir emekleri olmadığı görülecektir. Halep oradaysa arşın burada. Malum şahıslar, milletin nezdinde hep şüpheli durumdadır. Bunu nasıl göremezler?
Kafalarındaki tek dertleri, devletin ve milletin hakkını çiğneyerek elde ettikleri imtiyazlarını kaybetme korkusudur. Bunun ötesinde mücadele edebilecekleri kutsalları yoktur. Halkımızın kutsalları ile bunların kutsalları arasında kimse bir benzerlik bulamaz. öyle bir benzerlik olsa, böylesine millete ve devlete başkaldırmazlar.
Bu hareket bir başkaldırıştır. TBMM’nin iradesini hiçe saymaktır. Dolayısıyla milleti hiçe saymaktır. 411 milletvekili zorla seçilerek TBMM’ye gönderilmiş değildir. Halk iradesini ortaya koymuş ve kendilerini temsil etmek üzere söz ve uygulama sahibi kılmıştır.
Eğer burası hukuk devletiyse, demokrasi varsa, insan ve hak hürriyetlerinden söz ediliyorsa, TBMM’nin iradesine herkes saygı duymak ve uymak mecburiyetindedir. Türkiye’yi demokratik bir idare yönetiyor. Eşkıyalık devri 1940’da başlamış, 1950’de bitmiştir. Onu da bugünkü milletin ataları ve evlatları bitirmiştir.
İlgili kurulun anlayışı ve ortaya koyduğu eylem, o günlerden kalma küflenmiş mantığın bir devamıdır. Gerçekten bu adamlar ne söylediklerini ve ne istediklerini biliyorlarsa, içlerinden CHP’li, DTP’li, İP’li, PKK’lı ve diğer sol fraksiyonlara sahip olmayan bir kişi göstersinler. Halkımız da ne kadar haklı olduklarına şahitlik etsin.
Türkiye, bu milletin devletidir, devletimize halk olarak sahip çıkıp, bu ve benzeri oyunlara gelmemeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.