Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Milleti gerseler de koparamaya caklar

Milleti gerseler de koparamaya caklar

Bütün ömürlerini devlet ile milletin ayrışmasına harcayanlar, toplumu öfke selinde tutmaya devam ediyor. Bunların kim olduklarını tek tek izah etmeye gerek yok sanırım. Atalarımız “çalıyı dolanmanın” her zaman iyi bir yol olduğunu söylemiştir.
Millet burnundan soluyor, nefes almak için ağzını açtığında, öfkesi boşalıyor ve kime ne diyeceğini bilmeden hırçınlaşıyor. Bunalımın had safhasında desek yeridir. Lakin bu hal, tam aksine, kopmak yerine insanların daha çok birbirine sahip çıkmasını sağlıyor.
Halkımız bu memlekette kimin ne olduğunu, neci olduğunu, niyetini, amelini, düşüncesini, kimyasını çok iyi biliyor. İşte bu iyi bilmenin neticesinde, ülkeyi kaosa sürükleyen çevreler, istediklerini elde edemiyorlar. İnşaallah edemeyecekler de.
Allah’a binlerce defa şükürler olsun ki, geçmişte olduğu gibi kardeş kavgası olmuyor ve milleti birbirinden kopartamıyorlar. Gerilsek de darılsak da kırılsak da son anda; “Memleket ve millet bizimdir, hep bir akrabayız, onlar bugüne kadar hangi yaramıza merhem oldu ki, şimdi bize faydaları olsun” diye birbirimize sahip çıkıyoruz.
Dünyanın her yerinde binlerce çeşit mafya vardır. Her biri ayrı bir iş için çete oluşturmuştur ve hepsinin ortak özelliği; “hiçbir şekilde kesintiye uğramayan sınırsız kazanmalarıdır.” Onlar için ateşli ve ateşsiz her türlü savaş, iş icabıdır ve şarttır.
Bütün dinleri, dilleri, düşünceleri, fikirleri, ideolojileri bu çerçevede oluşur. Birbirlerine düşmandırlar fakat ortak menfaatlerinde paylaşım anına kadar dost oluverirler. Hiç yan yana gelmeyeceğini tahmin ettiğiniz kişiler veya gruplar, bir bakmışsınız aynı masa etrafında kadeh kaldırıp, hatıra fotoğrafı çektirebilirler.
Herkesin bildiği bir gerçek vardır. “Millet olmadan devlet olmaz.” Millet varsa devlet vardır ve o devleti yaşatan millettir. Buradaki kavga, millet iradesiyle iktidara gelen iradeye, devleti çiftlik gibi kullanmak isteyenlerin müdahalesidir. Buna müsaade etmeyenlerin mücadelesi, halk tarafından çok iyi bilinmekte ve takdir edilmektedir.
Milletin burnundan soluyor olması, ülkede işlerin iyi gitmemesinden değildir, iyi giden işlere köstek olunmasındandır. Devlet ile millet arasını açmak isteyen menfaatperest çevrelerin emrindeki gazete ve televizyonlara baktığınızda, Türkiye’de iki saniye bile yaşanmaz. Oysa onların esas endişesi, ellerindeki millete ait mal varlıklarının alınıp, hakiki sahiplerine iade edilmesi korkusudur.
Gün gelip ellerinden alınacakları tedirginliği, malum çevreleri çıldırttığı için onlar da milleti çıldırtmaya devam etmektedir. Dünyanın her yerinde karakteri zayıf, erimiş, her iki dünyaya ait bir değer yargısı olmayan kişi ya da kişiler, her zaman güçlülerin yanına sığıntı olmaya mecburdurlar ve sığıntı gibi yaşamaktan mutludurlar. Çünkü kendi başlarına yapabilecekleri hiçbir şeyleri yoktur.
Milletimizin birlik ve beraberliğine taş koyanlar, işte bu çevrelerdir. “Bunlarda at gözlüğü var” demek bile iltifattır. Ray değiştirmek için makası ve istasyonu olmayan demir yoluna girmiş korsan lokomotif gibi durmadan gider ve giderken de önlerine çıkan ne varsa; yakıp, yıkıp yok ederler. Hâlbuki yolun sonunda durabilecekleri ne bir istasyonları ne de onları alkışlayacak birileri vardır. Böylelerini sadece Cehennem çukurları bekler.
İnsanlık tarihi bu ve benzerleriyle doludur. Her birinin sonu hüsranla bitmiş, hiçbiri hayırla ve iyilikle anılmamış, sürekli nefret ve öfkeyle hatırlanmaktadır. Bırakalım insanlık tarihini bir tarafa, yakın tarihimize bakalım. Örnek çok ama bir tek örnek vermek isterim.
Tabii bu örneği, aklıyla amel eden, fikriyle ve düşüncesiyle ağzından çıkacak laflara sahip çıkacaklar için veriyorum. Yoksa aklıyla amel etmeyen, nefsiyle hareket eden iyilik düşmanlarına, insanlık düşmanlarına söylemiyorum. Gözlerini ve akıllarını; kine, öfkeye, hırsa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa teslim etmiş kişi ya da kişiler muhatabım değildir.
“Rahmetli Adnan Menderes niye idam edilmişti?” Soruya cevap aramıyorum. Şimdi bir Menderes’e idam kararı vererek idam eden ideolojinin arkasındaki halk desteğine bakalım, bir de Menderes’i sevenlerin desteğine. İşte bugün Türkiye’deki kavganın sebebine de bu zaviyeden baktığımızda mesele anlaşılmış olacaktır.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi