Gözel gediyor gözel baksana
Hiç kimseye okumayı, düşünmeyi, iyiyi kötüden seçmeyi tavsiye etmem...
Bir lidere, bir patrona kul olmak varken boşu boşuna kafa yormanın alemi yoktur bre dostlar...
Ağası için dinini yıkmayan armut yemeyi bile başaramaz...
İnsan dediğin:
Biraz salak olacak, biraz dönek olacak...
Aksi takdirde sabah-akşam, ya da ömür boyu avucunu yalar...
Çünkü sistem böyle kurulmuş...
Sisteme muhalefet etmek asla caiz değildir...
Bana inanmayan Cemil Çiçek abimize sorsun, Kemal Kılıçdaroğlu dedemize sorsun...
Demişim ki:
Tutuldu ağzımız Hak’ka Hak derken
Kırıldı dişimiz gurbeti yerken...
Hep aynı muamele, hep aynı terane... Hep temiz yürekler virane...
Başbakan’ın bir kelimesinde onbeş hikmet bulamayan kişinin geleceği karanlıktır...
Değişmez anamuhalefetin değişmez lideri kantar çekmez ağırlıkta, ya da bomboş laflar etse, alkışlamaktan elleri uyuşmayanlara CHP’de yer verilir mi?
Devletli Bahçeli, yaylalı büyüğümüzün sıraya geçip mübarek ellerini öpmeden şansınız açılır mı?
Kesinlikle Süleyman Demirel’den siyaset dersi almanız lazımdır...
Onursal Sabih’ten hukuk icazetiniz yoksa yandınız kav gibi...
General İlker Başbuğ’un salla/seyip ifadelerini amentü yapmayıp, eleştirirseniz haliniz haraptır...
Sivilsiniz, YAŞ cezası almazsınız, amma medya yalakalarının saldırı dalgasından kurtulmanız imkânsız...
Ve ayrıca:
Kadın-erkek, yaşlı-genç, sağcı-solcu, cümleniz Alevi Semah’ı öğreneceksiniz, meydanlarda, caddelerde fırdöndü ibadeti yapacaksınız... Devir o devir oldu...
Baksanıza, Müslümanlıkta haram olan intiharı yapıyor adam, önce Cemevi’ne iletip bir şeyler yapılıyor, sonra da, niye ise, Müslümanların camiine götürüp namazı kıldırılıyor...
Hayatı boyunca alnı secdeye değmemiş insanları camiye götürmek çok büyük bir hatadır, işkencedir...
Kocatepe Camii’nde kendi cenazelerinin namazı kılınırken seyredenleri çok gördüm ben...
Bunlar Müslümanlar mı?
Tabii, hem de en moderninden, en bağnazından, en ağzı kalabalığından...
Aksini iddia edenin ağzını yırtarım alimallah...
Ben bu yazıyı yazarken tv haberleri veriyordu... Kıbrıs açıklarında 5 küsur civarında bir deprem vaki olmuş... Endişe etmeyiniz... Kıbrıs’ta dev gibi, oturduğu zaman depremi milyon kilometre ötelere püskürtecek sevgili Rauf Denktaş var...
Türkiye de şanslıdır...
Aynı kalıpta Süleyman Demirelimiz var ki deprem-meprem vız gelir...
Şu yazar/çizer takımına bakar mısınız?
Gök gibi gürleyenler, şimşek gibi çakanlar, yiğitlikten dem vuranlar patronlarının ayak sesini duyduklarında paspas oluveriyorlar anında...
Siz duydunuz mu hiçbir yazarın patronunu eleştirdiğini?
Siz duydunuz mu PKK çobanı Apo’yu eleştiren bir cesaretli kişinin var olduğunu?
Duyamazsınız...
Heriflerin kimisi can taşıyor, kimisi gizli yalakalık hastası...
Kimse Karacaoğlan kadar mertçe söz sarfetmiyor...
Ben güzele güzel demem
Güzel benim olmayınca...
Kaç tane entel, kentel, küntel modern erkek tanıyorsunuz böyle söz söyleyecek?
Valla işte bu gözel ve dün dündür hasletlerini hatırladıkça komşulardan utanıyorum...
Şu yaşa geldim, hâlâ dalkavukluk sanatını öğrenemedim...
===============
Dedemiz aldatıldı, babamız aldatıldı
Aldanmaya alıştık ve sıra bize geldi...
Her noktada hırs atı şahlandı şaha kalktı
Namuslular cıvgara tutuldu, dize geldi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.