Doğalgaz yönünden dışa bağımlı bir ülke olduğumuza göre, gaz kaçaklarına neden müsaade edelim? Ne kadar kaçak, o kadar bedel ödeme...
Peş peşe gelen intiharları işte gördünüz, kaçaklar olmasaydı onlar da olmazdı...
Ne kaçağı?
Gaz kaçağı!
Efendim askerî kesime giden ana borular sızdırıyorlarmış.
İşte bu sızdırma!
Emniyet güçleri, Bülent Arınç dostumun evi etrafında askerî kişileri mekik dokurken yakaladığında Genelkurmay’dan gecikmeli de olsa açıklama geldi:
“Yakalananları biz görevlendirdik.”
Ne göreviymiş?
Arama, tarama...
E peki arama kararınız var mı?
Yok...
Tarama kararınız var mı?
O da yok...
Asker kaçaklarını askerî inzibatın aradığını biliyoruz, vergi kaçıranları da vergi memurları arar. Kanun kaçaklarını da polis arar.
Hadi sızdırmaları da istihbarat arasın.
Siz kimsiniz?
Adamlar adam gibi görevli subay; birisi albay, diğeri de binbaşı.
Hop hop...
Kağıdı neden yutuyorsun kardeşim?!.
Asker kağıt yutar mı?
Kül bile yutmaz ama, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın adresini yuttuklarına göre, demektir ki bu adamların midelerinde kim bilir daha ne adresler var.
Deşseniz, hepsi ortalığa dökülecek.
Hadi deşmeyelim ama, yeraltından bunca cephaneliğin çıkması, Gaffar Okkan gibilerin tertipler sonucu yok edilmesi düşündürüyor.
Biz yine de Genelkurmay’ın “sızdırma” işine yatalım.
Madem resmî bir açıklamadır, yatmak zorundayız.
Bu sefer de Cevizlidere kafamıza takılıyor.
Hayati Yazıcı o semtte oturur.
Hani “ceviz oynamaya geldim odana” türküsü vardı ya.
İşte bugünlerde can sıkıntısından ceviz oynuyoruz. Yazıcı da ceviz oyununa bayılır...
Bir tarafta sızdıranlar aranırken, diğer tarafta eski DTP’liler tutuklanınca kıyametler koptu.
Ayetli küfürlere ilk defa şahit oluyoruz...
Nasıl işse? Baydemir hem küfrediyor, hem de ayetle küfrüne fetva konduruyor.
Eylemi TCK 301’e niçin girsin?
Kabul etsek de etmesek de bu da bir eleştiri şeklidir. Elin oğlu ithal borularda gaz kaçağı arayınca oluyor da, Baydemir’ın DTP’lilerin toplatılmasına karşı ayet okuması neden olmuyor?
Fetva ise al sana fetva....
Doğrusu kimin ne yapmak istediğini anlayamadık.
Hele de en büyük asker “bizim asker” çokça açıklama yapıyor, açıkladığında mutlaka siyaset yapıyor veya iktidarlara aba altından sopa gösteriyor.
Başka ülkelerin askerine bakıyoruz, işleri sadece askerlik.
Yanıbaşımızdaki İran askeri insansız uçak yapıyor, nükleer silahlanmaya doğru gidiyor, bizim askerin teknokrat kadrosu maalesef tankını bile tamir etmekten aciz.
Mayın gömer ama toplayamaz.
“İşine bak” gibilerinden özeleştiriye de gelmeyiz.
Nerede durduğumuzu, ne yaptığımızı bilsek belki oturup eksiklerimizi gidereceğiz, ama öyle olmuyor, eleştiri gündeme geldiğinde arkasından bir de “askeri yıpratma” suçlaması geliyor.
Dışarıdaki yıpratıyor, içerideki de bilgi sızdırıyor...
Vay vatan hainleri vay...
Demek ki merkeze giden ana borular gaz sızdırıyor ha!
Vahim...