İslam’a göre, varlıklar alemi içinde insan; en üstün niteliklerle yaratılmış, en şerefli, en güzel, en mükemmel varlıktır [Bakara 2/30; En‘âm 6/165, İsra 17/70, Tin 95/4].

Bu müstesna varlığı meydana getiren unsurlar, fiziki-ruhî özellikler, bedenî-aklî organlar, hepsi de yüce Yaratıcı tarafından bunları korumak üzere insana emaneten verilmiştir.

Ve insan, kendisine verilen bu emanetlerden sorumlu olarak Yaratıcısı tarafından kesin sorguya çekilecektir: “Allah, hepsini dirilteceği gün, onlara neler yaptıklarını haber verecektir. Allah, onları (yaptıklarıyla bir bir) saymıştır; onlar ise onu unutmuşlardır. Allah, her şeye şahit olandır.” [Mücadele 58/6]

İnsanların yeniden diriltileceği gün olan ahiret, bir takım yüzlerin ağardığı, bir takım yüzlerin de kapkara kesildiği bir yerdir.[Ali İmran 3/107]

Hz.Peygamber de (sa) şöyle buyurur: “Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan, aciz (ahmak) kimse ise, nefsinin arzularına tâbî olan ve Allah’tan (olmayacak şeyler) temennî eden kimsedir.” [İbn Mâce,zühd, 31 (II, 1423, 1424)]

Son Kutsal Kitap Kur’an’a göre, insan; bu dünya hayatında boş yere [Müminun 23/115] ve başıboş olarak [Kıyamet 75/36] yaratılmış değildir.

Allah’ın son elçisi Hz.Muhammed (sa) de, insanın dünyada tüm yaptıklarından dolayı kıyamet gününde sorgulanıp hesaba çekilmeden mahşer yerinden ayrılamayacağını haber vermektedir.[Tirmizî, Kıyamet, Hadis no:2419].

Adaletiyle ünlü Hz. Ömer (ra) ise: "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz" uyarısında bulunmuştur.

Geçici dünya’nın küçük hesaplarına, mahkemelerine, davalarına, duruşmalarına bakınca, büyük hesap günü’nün ne kadar çetin ve dehşetli geçeceğini kestirebilmek zor değil!

Nasıl bir hayat sürdüğümüzden tutun da, fikir ve eylem planında ürettiğimiz her şeyden tükettiğimiz her şeye kadar sorgulanacağımızı düşünmek gerçekten dehşet verici bir şey!

Bir Hadis-i Şerif’te Resûlullah (sav) şöyle buyuruyor:
"Kıyamet günü, dört şeyden sual edilmedikçe, kulun ayakları (Rabbinin huzurundan) ayrılamaz:
- Ömrünü nerede harcadığı,
- Ne amelde (eylemde) bulunduğu,
- Malını (rızkını) nereden kazanıp nereye harcadığı,
- Vücudunu nerede yıpratıp eskittiği.” [Tirmizi,kıyamet,1]

Bütün bu faaliyetlerin ana organı, emir-komuta merkezi akıl, icra araçları da (el-ayak-göz-kulak-dil vs.gibi) vücudun diğer organlarıdır.

Bu emanetleri yaratılış amaçları doğrultusunda kullanmak ve korumak, insanın en önemli görevleri arasındadır.

Konuya gelecek yazımızda devam edeceğiz.

[email protected]