Ağca'nın tahliyesi ve intikamcı sol
Ağca’nın tahliyesi bazı medya organlarında saniye, saniye canlı verildi. Stüdyoda veya telefonla bağlanan yorumcular Ağca’nın tahliyesinden duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Bir katilin tahliye olmasına dikkat çekerek, Hukuk sistemi ile ceza politikamızın gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ettiler.
Halbuki aynı yorumcular çok değil bir kaç hafta önce barış için Apo’nun bile serbest bırakılabileceğini söylüyorlardı. Kimi yurt dışına gönderilmesini, kimi bir çiftlikte ikamete mecbur edilmesi gerektiğinden bahsediyordu. Söz konusu olan Ağca olunca hepsi birden ağız değiştirdiler.Bir kişiyi öldüren Ağca onlara göre 30 bin kişinin katili Öcalan’dan daha mücrim daha günahkardı.Kimse Ağca’nın tam 30 yıl hapis yattığına,oradan oraya savrulduğuna bakmadı.Yorum adı altında dolaylı dolaysız bir defa daha kinlerini, nefretlerini kustular.
Ağca’nın yaptığı işi savunmuyor, tasvip de etmiyorum. Ama olaylara bakarken adil olmak gerekir. Bu ülkede Ağca’nın on misli suç işklemiş Dev-sol, DHKP-C militanları birkaç yıl yatıp tahliye oldular. Mesela TKP-ML lideri Hasan Şensoy’u hatırlayan var mı şimdi.Örgütü 60-70 kişiyi öldürmüştü. 7-8 askeri şehit eden Marksist militanların hepsi şimdi dışarıdalar.Kimsenin gıkı çıkmıyor.
Bu tip değerlendirmelerde sağ-sol, ülkücü-Marksist ayırımı yapmak da yanlış. Yasaya aykırı her eylem aynı kategoride değerlendirilir. Ama bir ülkücü’nün niyeti, gayesi maksadıyla bir sol militanın hedeflerini aynı kefeye koymak da ihanettir.Bir şeyin yasalar karşısında suç olması ayrı şeydir,vicdanların terazisindeki durumu ayrı şeydir.Kimse bu ülkenin bayrağına sevdalı olanlarla, Rus bayrağı, Çin bayrağı sallayarak bu ülkeye hizmet edeceğini sananları karıştırmamalıdır. PKK nın salladığı paçavraları dün Marksist sol sallıyordu.Şimdi de sureti haktan görünerek onu bunu karalıyorlar, dün mücadele meydanlarında yenemediklerini medyayı kullanarak yenmeye çalışıyorlar.
Ağca olayı solun ne kadar kinci ne kadar intikamcı olduğunu bir defa daha göstermiştir. 30 yıl hapis bile onların kinini nefretini teskin etmeye yetmemiş.Bir taraftan özgürlük demokrasi, insan hakları teraneleri edip, bir taraftan bitip tükenmeyen bir kin içinde olmak tam bir çelişkidir.
Cezasını çeken adama bir de medya yoluyla düşmanca bir baskı uygulayarak ikinci bir ceza vermek ne hukukla ne de insanlıkla bağdaşır. Bu ülkede 30 yıl yatmış tek bir Marksist militan yoktur. Hatta tek bir PKK lı bile yoktur.Elbette ülkücüler Ağca’nın durumundan dersler çıkaracaklardır. Derinlerdeki çetelerin aslında ülkücülere ne kadar düşman , sola ne kadar yakın olduğunu anlayacaklardır.Kimse Ağca’nın bir istisna olduğunu düşünmemelidir. Ağca bir istisna değil, benzer durumda başka ülkücü mahkumlar da var. Mesela Adana-kayseri davası sanıklarından Muhsin Kehya tam 26 yıldır hapis yatıyor. Kaç kişi bunu biliyor?. Özal’ın affında idam cezası alanlar 10 yıl yatıp çıktılar. Muhsin Kehya hala çile dolduruyor.
Barış herkesin ön yargılarını, saplantılarını bir tarafa bırakarak birbirini anlaması, farklılıklarını normal karşılaması ile olur. Bağışlamadan,kin ve nefreti terk etmeden barış olmaz. Marksist sol ve onun şimdi Sosyal demokrat takılan bazı uzantıları Ağca olayında bilinç altlarındaki düşmanlığı ele vermişlerdir.Bu tavır zalimi bile mazlum durumuna getiren bir tavırdır.Solun kimseye racon kesmeye,ceza biçmeye hakkı yoktur.Sol önce ihanetlerle, cinayetlerle dolu kendi geçmişine bakacak ondan sonra konuşacaktır.Cezasını çektikten sonra ister sağ, ister sol kimsenin kimseye yeni bir ceza vermeye hakkı yoktur.