Memurlar Genel Sağlık Sigortalısı Oldular
5510 sayılı kanunun geçici 12 nci maddesi gereği, 15 Ocak 2010’dan itibaren yaklaşık 2 milyon memur ve bunların hak sahipleri, 5510 sayılı kanun kapsamında genel sağlık sigortalısı oldular. Dolaysıyla, 15 Ocak 2010’dan sonra memurlar için sağlık yardımlarından yararlanma, eczanelerden ilaç alma, tedavi yollukları miktarları gibi bir çok önemli konuda yeni bir dönem başlamış oldu.
Bu haftaki köşe yazımızda 31.12.2009 tarihli ve 27449 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Personeli’nin Sağlık Hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na Devrine İlişkin Tebliğ ile 18.12.2009 tarihli ve 27436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Personeli’nin Genel Sağlık Sigortası Kapsamına Alınması Hakkında Tebliğ hükümlerinden faydalanarak, memurların 15 Ocak 2010’dan itibaren genel sağlık sigortası (GSS) yardımlarından faydalanmalarına ilişkin bazı önemli bilgileri sizlerle paylaşacağız.
► Memurlar Hastaneye Giderken Sevk (Vizite Kağıdı) Almayacaklar
Kamu personeli ve bunların bakmakla yükümlü bulundukları aile fertleri 15 Ocak 2010 tarihinden itibaren Kurum tabiplikleri dahil, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına, sevk edilerek ya da doğrudan, T.C. kimlik numarası ve kimlik tespiti için gerekli bir belge ile (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport) birlikte sağlık karnesi olmaksızın müracaat edebileceklerdir. Kamu personeli veya bunların hak sahipleri için hasta yollama kağıdı (hasta sevk kağıdı) düzenlenmeyecektir.
► Memurlar Görev Yerleri Dışında Daha Kolay İlaç Alabilecekler
15 Ocak 2010’dan önceki memurların tabi oldukları mevzuata göre, memurlar sevk kağıdının üzerinde yazan sağlık birimi ya da bölümü neresiyse oraya gitmek zorunda idiler. Sevk kağıdının üzerinde yazan yerin dışında başka yere gidemiyorlardı. Ayrıca, memurlar görev yaptıkları il ya da ilçe merkezi dışına çıktıklarında sağlık yardımı almak için oradaki kaymakamlık veya valiliklerden sevk almak zorunda idiler. 15 Ocak 2010’dan itibaren memurların yaşadığı bu bürokrasi ve kırtasiyecilik kaldırıldı. 15 Ocak 2010’dan sonra memurlar sağlık karnesi bile olmadan nüfus cüzdanı, ehliyet ya da buna benzer hüviyetlerini ispatlayıcı belgelerle istedikleri sağlık kuruluşuna doğrudan başvurabilecekler.
Ayrıca, memurların bakmakla yükümlü olduğu ana ya da babaları için de büyük bir kolaylık geldi. Örnek olarak, Ankara’da çalışan ve memleketinde çalıştığı kurumun teşkilatı olmayan bir memurun baba veya annesinin ilaç giderlerinin parası önce ilacı alan kişi tarafından eczaneye ödeniyor, ardından memur bu faturayı çalıştığı Kuruma ibraz ederek bunların parasını aylar sonra alabiliyordu. Ancak, 15 Ocak 2010’dan sonra bu durumda olan memurların ana veya babaları da ikamet ettikleri yerdeki istediği eczaneden ilaçlarını alabilecekler. Çünkü, 15 Ocak 2010’dan sonra SGK ile sözleşme yapmış tüm eczaneler memurların yararlanmalarına mümkün hale geldi.
► Memurların Tedavi Giderleri SGK Tarafından Ödenecek
15 Ocak 2010’dan önceki memurların tabi olduğu mevzuata göre, memurların sağlık giderleri çalıştıkları kurumları tarafından ödenmekteydi. Bu durum ise özellikle eczaneler, tıp merkezleri ve sağlık kuruluşları açısından büyük sıkıntılara neden olmaktaydı. Çünkü, bir kamu kurumu memurun tedavi gördüğü fatura bedelini 2 ayda öderken, başka bir kamu kurumu ödeme süresini 8 veya 9 aya kadar uzatabiliyordu. İşte, 15 Ocak 2010’dan itibaren memurların ilaç, hastane ve diğer tüm sağlık giderleri SGK tarafından ödenecek olmasından dolayı, bu konuda bir yeknesaklık sağlanmış oldu.
► Memurlar SGK İnternet Sitesinde Müstahaklık Sorgulamalarını Yapmalıdır
15 Ocak 2010’dan önce memurların kendileri ya da hak sahiplerine ait bilgiler sevk kağıtlarında ya da sağlık karnelerinde yazılı bulunmaktaydı. Yani, sağlık kuruluşları tarafından sağlık karnesi ya da sevk kağıdında yazan bilgilere göre sağlık giderleri memurun kurumuna fatura ediliyordu. Ancak, 15 Ocak 2010’dan sonra memurlar sağlık karnesi ya da sevk kağıdı olmadan sağlık kuruluşlarına gidebilecekleri için, sağlık kuruluşları tarafından memurların sağlık yardımı almaya müstahak durumda olup olmadıkları MEDULA adlı bir sistemden sorgulandıktan sonra öğrenilebilmektedir. Bu nedenle, memurların kendilerinin ve hak sahiplerinin SGK’nın MEDULA sistemine bilgilerinin yüklü olup olmadığını; http://uygulama.sgk.gov.tr/Provizyon4c_Sahis/login.jsp adresinden sorgulamaları gerekmektedir. Aksi takdirde sağlık yardımı alırken sıkıntı yaşayabilirler.
► Memurların Sağlık Hizmetleri SGK’nın SUT’daki Esaslarına Göre Sağlanacak
15 Ocak 2010’dan önce memurların sağlık giderleri Maliye Bakanlığı’nca belirlenen Bütçe Uygulama Talimatındaki (BUT) esas ve usuller dikkate alınarak ödenmekteydi. 15 Ocak 2010’dan sonra memurlar ilaç aldıklarında, sağlık kurum ve kuruluşlarında tedavi gördüklerinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) usul ve esaslara göre bunların bedelleri ilgili eczane ya da sağlık kuruluşuna ödenecektir. Memurların sağlık giderlerinin BUT’a göre mi yoksa SUT’a göre mi ödeneceği, ilaç, ortez-protez, gözlük ve tıbbi malzeme bedeli ve diğer sağlık giderlerinin reçete ya da fatura tarihlerinin 15 Ocak 2010’dan önce ya da sonra olmasına göre belirlenecektir.
► Memuriyet Mahalli Dışına Yapılan Sevklerdeki Tedavi Yolluklarını SGK Ödeyecek
15 Ocak 2010’dan önceki memurların tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre, memurların bir yerden başka bir yere sevk edilmeleri durumunda hasta tedavi yollukları çalıştıkları kurumları tarafından ödenmekteydi. 15 Ocak 2010’dan sonra, artık memurlar tedavi yolluklarını SGK’nın ilgili ünitelerinden alacaklardır. Ancak, memurların 15 Ocak 2010’dan önceki tedavi yolluk miktarları daha yüksek tutarlarda olup, SGK’nın tedavi yolluk miktarları daha düşük tutarlarda olduğu için bu konuda memurlar bir hak kaybına uğrayacaklardır.
► Memurların Aylıklarından Katılım Payı Kesintisi Yapılmayacak
15 Ocak 2010’dan önce, memurlardan ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilaç ve tedavi giderleri için kesilmesi gereken katılım payı tutarları, aylık ve ücretlerinden kesilmek suretiyle tahsil edilmekteydi. 15 Ocak 2010’dan sonra memurların ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ilaç, hastane ve diğer sağlık giderlerine ilişkin katılım payları, memur tarafından cebinden nakit olarak ödenecektir.
► Yeşil Kartlılar, Askerler, Turistler ve Milletvekilleri ile Banka, Sigorta ve Reasürans Şirketleri, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Borsa Sandıklarında Eski Uygulamalar Devam Edecek
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının sağlık hizmetlerinden yararlanmaları 14.10.2010 tarihinden sonra SGK tarafından devralınacaktır. 5510 sayılı kanunun geçici 12 nci maddesine göre, Yeşil Kart’lıların sağlık giderlerinin karşılanması 1 Ekim 2010’dan sonra SGK tarafından devralınacaktır. Yeşil Kart’lıların sağlık giderlerinin karşılanmasına 1 Ekim 2010’a kadar mevcut uygulama çerçevesinde devam edilecektir. 5510 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine göre, 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile aylık veya gelir bağlanmış olanlar ve bunların hak sahiplerinin sağlık giderlerinin karşılanması, 1 Ekim 2011’den itibaren SGK tarafından devralınacaktır. Milletvekilleri ile turistler ise, Genel Sağlık Sigortası kapsamı dışında tutulmuşlardır.
►Ölen Memurun Cenaze Giderleri SGK Tarafından Değil Kurumu Tarafından Ödenecek
Kamu personelinin ölümü halinde cenazenin başka yere nakil işlemleri de dahil cenaze giderleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 210 uncu maddesi hükümleri çerçevesinde, kamu personelinin çalıştığı Kurum tarafından ödenecektir.
OKUR SORULARINA CEVAPLAR
Ücretsiz İzinli Eş Üzerinden Aile Yardım Ödeneği Alınabilir
SORU 1: Bir kamu kurumunda müdür olarak çalışmaktayım. Eşim de bir okulda öğretmenlik yapmaktadır. Eşim bundan birkaç ay önce doğum yapması nedeniyle ücretsiz izne ayrıldı. Eşimin ücretsiz izinli olduğu sürelerde eşim üzerinden aile yardımı alabilir miyim? (Mustafa DOĞCAN)
CEVAP 1: Aile yardım ödeneği devlet memurunun her ne şekilde olursa olsun, menfaat karşılı çalışmayan ve herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için verilmektedir. Sizin de eşiniz ücretsiz doğum izni nedeniyle çalışmadığı için izinli olunan süreler için aile yardım ödeneği alabilirsiniz. Bunun için eşinizin çalıştığı okuldan ücretsiz izin onay belgesini çalıştığınız kurumun mutemetliğine vermeniz ve talep etmeniz yeterli olacaktır. Aynı şekilde, eşinin işçi veya esnaf statüsünde çalışmasından dolayı aile yardım ödeneği alamayan memurlar da, eşlerinin çalışmayı bırakmaları durumunda aile yardım ödeneği alabilirler. Aile yardım ödeneği miktarı aylık 86-100 TL arasında değişmektedir.
SORU 2: Annem 1933 doğumlu olup 25.09.2009 tarihinde vefat etti. Annemin 1972 yılından 90 gün, 1973 yılından 300 gün, 1974 yılından 210 gün, 1989 yılından 120 gün, 1990 yılından 120 gün olmak üzere toplam 840 gün SSK prim ödeme gün sayısı bulunmaktadır. 7 çocuklu annemin bekar kızına aylık bağlanabilmesi için borçlanabileceği süre var mıdır? (Serhat GENÇ)
CEVAP 2: Annenizin bekar kızına yetim aylığı bağlanabilmesi için annenizin en az 1800 gün prim ödeme gün sayısının olması gerekir. Mevcut duruma göre annenizin hak sahiplerine yetim aylığı bağlanabilmesi için 960 güne daha ihtiyaç vardır. Yetim aylığı bağlanması için ihtiyaç duyulan 960 günlük prim ödeme gün sayısını, 5510 sayılı kanunun 41 nci maddesine göre, annenizin ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile iki defaya mahsus olmak üzere ve iki yıllık süresi geçmemek üzere, doğumdan sonraki çalışmadığı süreleri borçlanma yaparak elde edebilirsiniz. Bunun için annenizin çalıştığı işyerlerinden onaylı SGK tarafından size verilecek hizmet borçlanması başvuru belgeleri ile SGK’ya müracaat etmeniz gereklidir. 7 kardeş olduğunuzdan 960 günlük süreyi doğum borçlanmasıyla tamamlayabilirsiniz. Doğum borçlanmasını yalnız sağ olanlar değil, ölen kişilerin hak sahipleri de borçlanabilir.
SORU 3: 25.10.1963 doğumluyum. 10.04.1984 yılında Bağ-Kur’lu oldum ve 61 gün prim yatırdım. Daha sonra 1985 yılında SSK’lı oldum. 1985-1987 yılları arasında vatani görevimi yerine getirdim. Askerlik sürelerimi 540 gün şeklinde borçlandım. Şu anda Bağ-Kur askerlik borçlanması ve SSK ile birlikte toplam 8565 günüm vardır. Ne zaman emekli olabilirim? (Bekir TEKELİOĞLU)
CEVAP 3: 48 yaş, 5225 gün ve 25 yıl sigortalılık süresini tamamladığınızda SSK şartlarında emekli olabilirsiniz.
SORU 4: 1990 yılında kendi adıma işyerim vardı. Bu nedenle maliyeye kayıt olmuştum. Fakat hiç bir şekilde Bağ-Kur’a kayıt yapmamışlar. Yeni çıkan yasalara göre 25 yılı doldurarak Bağ-Kur primlerimi taksitle veya peşin ödeyerek emekli olabilme imkanım var mıdır? (Muzaffer AVŞAR)
CEVAP 4: 1990 yılındaki vergi kaydınızı Bağ-Kur’a tescil ettirmediyseniz maalesef bu durum sizin için sigortalılığınız açısından herhangi bir sonuç doğurmayacaktır. Çünkü, 04.10.2000 ya da 1 Ekim 2008’den önce tescil yaptırmadığınız vergi kayıtları sizi Bağ-Kur’lu ya da 4/b sigortalısı yapmayacaktır. Sigortalılık bilgileriniz tam olarak verirseniz daha fazla yardımcı olabiliriz.
SORU 5: 31.12.2009 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı iken dükkanımı Maliyeye ve Bağ-Kur’a borcum olmaksızın kapattım. Bağ-Kur’u kapattıktan sonra kendim, eş ve çocuklarım ne zamana kadar daha sağlık yardımlarından yararlanabiliriz? (Adem YILDIRIM)
CEVAP 5: 5510 sayılı Kanun’un 67. maddesine göre, 31.12.2009’dan itibaren 10 gün daha hiçbir koşula bağlı olmaksızın genel sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilirsiniz. Ayrıca yine aynı kanun maddesine göre, 31.12.2009’dan geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılığınız varsa, 31.12.2009’dan sonraki 90 günlük süre kadar daha (31.03.2010) SGK’ya prim borcu olup olmadığınıza bakılmaksızın, hak sahiplerinizle birlikte genel sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilirsiniz.