Memleketin geldiği hale bakın Allah aşkına. Halkımızın yüzyıllardır sahip çıktığı “Peygamber Ocağı”ndan neler neler çıkıyor. Gerçi cuntacıların “Peygamber Ocağı” falan dediği yok. Peygamber Ocağı’nı millet yakıştırıyor ve öyle kabul ederek sahip çıkıyor.
Belki psikologlar daha anlaşılır izah getirirler ama darbe zihniyetine sahip bu insanlar, nasıl yetişiyor ve yetiştiriliyorlarsa, kendilerinden başka her canlıyı düşman kabul ediyorlar. Oysa tepeden tırnağa bütün ihtiyaçları, düşman bildikleri millet tarafından karşılanıyor.
Kimse onların ne yediğine, ne giydiğine, nerede yaşadığına karışmıyor. Sivil halktan uzak yaşayarak imtiyazlı olmanın tadını istedikleri gibi çıkarıyorlar. Şu anda elde ettikleri imkânların dışında daha ne istiyor olabilirler bilemiyoruz ama, istedikleri ne varsa zaten her şeye sahip oluyorlar. Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında duruyor.
Darbe planlamaları veya yapmaları bir şey değil de halkı “anlamaz ve bilmez” zannediyorlar ya, işte bu anlayış, darbeden de planından da daha ağır geliyor millete. Darbeden ekmek yiyen televizyonların ekranlarına çıkıp, halkın gözünün içine baka baka; “Yok böyle bir şey” demiyorlar mı, cidden insanın kanı donuyor.
Milletimizin “Peygamber Ocağı” dediği ve gözbebeği saydığı TSK’yı kimlerin yıprattığını görmemek için ya “ölmüş” ya da “doğmamış” olmak lazım. İki insan bu dünyadan bihaber yaşayabilir. Birisi “ölmüş”, diğeri “doğmamış.” Bunların dışındaki her kişi, ülkede ne olup bittiğini darbecilerden de onları destekleyenlerden de daha iyi biliyor.
Hiç olmazsa bunu kabul etseler yine yüreğimiz yanmayacak ama “anlamaz ve bilmez” yerine konulmak, hakikaten millete darbeden de muhtıradan da daha ağır geliyor. Ne ederse etsinler, ne planlarlarsa planlasınlar ama yeter ki halkı böyle görmesinler.
Vatandaş soruyor: “AK Parti iktidara geldiği günden bu yana, bir sürü darbe planı ortaya çıktı. Şimdi bunlar yalan öyle mi? Ergenekon iddianameleri fos öyle mi? Hepsi yalan dolan öyle mi? Ergenekoncular, darbeciler ve onları destekleyenler masum öyle mi? Hiç ortada fol yok yumurta yok öyle mi? Son Balyoz harekâtı tatbikat öyle mi? Harp oyunu öyle mi?”
Yalnız bu sorunun muhatabı darbeciler, Ergenekoncular değil. Sorunun muhatabı, cuntacıların baş partisi CHP ile bunlara destek çıkan veya sırf kinlerinden dolayı iktidara düşman olan tüm siyaset, iş ve medya çevreleridir. Halk sivil görünümlü malum taifeleri anlamakta zorlanıyor ve nasıl insanlar olduklarını merak ederek şunu söylüyor: “Bu sivil kesimler, cuntacılardan daha tehlikeli aman dikkat.”
Şurası kesindir ki; milletimiz Türk Silahlı Kuvvetleri’ni darbecilerden daha çok seviyor ve koruyor. Ülkemizin her köyünden, her ilçesinden, her vilayetinden yüzlerce gencimiz askere gidip geliyor. Pek çoğu Güneydoğu’da askerlik yapıyor, bu gençler askerlik dönüşü, yaşadıklarını, gördüklerini ve duyduklarını ömürleri boyu anlatıp paylaşıyor.
Hem de her şeyi anlatıyorlar. Millet ne olup bittiğini öğreniyor ama “Kol kırılır yen içinde kalır” düşüncesiyle hareket ediyor. Kışlanın içindeki Türkiye ile dışındaki Türkiye birbirinden farklıdır. Kışlasına, ordusuna sahip çıkan bir millete karşı komplolar, darbeler ve muhtıralar planlanıyorsa, sorun halkta ve halkın seçtiklerinde değil, o kişilerdedir.
Neyse bunlar da geçecek inşaallah. “Balyoz”, hakikaten hepsinden daha ağır geldi. Aklıselim her insan “kan dondurucu” diye söz ediyor ve bir izah getiremiyor. Tabii bu arada “Balyoz”u savunmayanlar da yok değil. Haber Türk televizyonu ile Kanal D, Star ve Show kanalları ile bunların gazeteleri, cuntacıları savunma adına yayınlarını sürdürüyorlar.
Gerçi kimse zaten onlardan farklı bir şey beklemiyor. Tıynetleri değişecek değil ya. Bunların dışında kalan gazeteler, radyolar, televizyonlar, internet haber siteleri ise milletin birliğinden ve bütünlüğünden yana tavır alarak şerefli haberciliklerini sürdürüyorlar.