Puslu Demokrasi Ergenekon Güncesi
Bu haftaki eserimiz, Türkiye gündeminin tam ortasndan. Demokrasi düşmanlarnn demokrasiyi nasl puslu ve karanlk hale getirdiklerini ve Ergenekon’un iç dünyasn anlatyor. Eserin yazar ise Prof. Dr. Mehmet Altan.
Etkileşim Yaynlar’ndan çkan eserde Mehmet Altan, “Puslu Demokrasi ve Ergenekon” örgütünün, çeteci yaplanmasn ana hatlaryla şöyle sorguluyor:
“Türkiye tam ve gerçek bir hukuk devleti neden olamad?” “Sermaye ve burjuvazi, askeriye söz konusu olunca niçin ve nasl dut yemiş bülbüle döndü?”
“Laikliği solun yerine ikame etme çabalarnn dünyada bir örneği var m?”
“Vatandaşlarn teröristlerden koruyamayan bir devlet ile askerini koruyamayan bir ordu imaj nasl ortaya çkt?”
“Bizde din, dil, rk ve mezhep konular neden hep korku kaynağ oldu?”
“İstanbul dükalğnn dilinden düşürmediği şeriat korkusunun asl kaynağ neydi?” “Bu korku Türkiye’deki solu nasl bir ucube haline getirdi?”
Daha nice sorular ve cevaplar var eserde. Mehmet Altan’n altn çizdiği gerçeklerden biri ve en önemlisi de şu: Kitabnn 10. sayfasnda şöyle diyor Altan: “Süleyman Demirel; “Devlet, Milli Güvenlik Kurulu’dur” demişti. Halbuki bütün tanmlarda devletin; “yasama, yürütme ve yargdan” oluştuğu belirtilir.
Bizdeki farkl bir devlet. Kuvvetler ayrlğnn fiilen olmadğ, bizzat devlet başkannca ifade edildiği bir toplumda, anketlerde çok sesliliğin ya da başka bir ifadeyle bireyselliğin olabilmesi mümkün müdür?”
Mehmet Altan’n ksa ve öz işaret ettiği Demirel mefhumunu aslnda uzatmak lazm. Bugün Türkiye’nin bu puslu ve karanlk ortamndan; sessiz, sedasz ama güçlü bir şekilde istifade eden ve hatta bütün olaylarn arkasnda duran kesim; “Masonlardr” ve Demirel de bu çevrelerin en saygn, hatta birinci srasnda her şeyden haberdar olan biridir.
Ülkede Masonlarn dâhil olmadğ ve bilmediği hiçbir olay yoktur. Bütün dünyada Yahudilerin snrsz ve sorumsuz desteklediği Mason teşkilatlar, Türkiye gibi dünyadaki diğer stratejik öneme sahip ülkelerde vardrlar ve kargaşann, kaosun baş mimarlardrlar. Darbeler, muhtralar, anarşi ve terör hadiseleri bunlarn mutlak bilgisindedir.
Neyse, Altan’n kitabna geçeyim ve şu satrlarn altn çizerek aktaraym:
“Cumhuriyet gazetesi bombalar ordu mal” başlkl habere göre Makine Kimya Endüstrisi, Emniyete gönderdiği 19 Mays 2006 tarihli cevabi yazda, Cumhuriyet’e atlan üç bombann Kara Kuvvetleri’ne ait olduğunu bildirmişti. Ben de tam ayn gün, Cumhuriyet gazetesine bakmştm. Gazete; “Danştay basknna ilişkin hükümet kaynakl iddialar, kantlarla desteklenmiyor” üst başlğnn altnda iri puntolarla “Senaryo çöktü” manşetini atmşt. Gazeteye atlan bombalarn ordu mal olduğuna dair ise tek satr bile yoktu.”
Kara Kuvvetleri bombalarn karargâh dşna, hangi tarihte ve kimlerce çkarldğn araştryordu. Ayn günkü Cumhuriyet’te ise gazeteye atlan bombalarn menşei resmen belli olmuş olmasna rağmen, soruşturma haberinden bahsedilmiyordu bile. Cumhuriyet’in bu tavr inanlr gibi değildi.
Soruşturmalar Danştay saldrsn yapan Alparslan Aslan’n Cumhuriyet’e bomba attğn da sergiledi. Sank da bunu itiraf etti zaten. Benim güldüğüm, üzüldüğüm, şaşrdğm; adna ne derseniz deyin, Cumhuriyet gazetesinin, Cumhuriyeti bombalayan Danştay sanğnn elinde, askeri bombalarn ne aradğn sormamas olmuştur. Gazete; “Laik Cumhuriyet” slogan altnda, siyasal bir söylem üretmeyi tercih etmiştir.”
Evet, Altan’n kitabnda daha neler neler var. Karanlk sokaklara çok ciddi şklar tutmuş Mehmet Altan. Eser hakknda bilgi için, Etkileşim Yaynlar 0212 551 32 25
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.