Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Darbe yolu nerden gider ağalar? -3-

Darbe yolu nerden gider ağalar? -3-

Maalesef ne darbeciler darbe sevdasından, ne namuslu insanlar darbe kepazeliğini eleştirmekten usandılar...
Orgeneral Başbuğ usanmışa benziyor:
“Allah Allah diyen asker hiç cami bombalar mı” diye soruyor...
Sayın paşa, siz, ötekiler, berikiler, kim varsa söylesin; Çetin Doğan hiç Allah demiş midir? 500 defa dindarlara “mürteci” derken, bir defa “Allah” dediği duyulmuş mudur?..
Yesevi Üniversitesi’nde cami kapattığı resmen malum. Cami ha temelli kapatılmış, ha bombalanmış, ne fark eder...
Başbuğ, “hicab ettiğini” söylüyor... Haklıdır... Hicab edilecek, lanetlenecek bir derecede çirkindir darbecilik...
Cuntacı general ve şürekası yeni bir devrim peşindedir galiba...
“Sivilden adam olmaz” anlayışı içinde militarist diktatörlüğe kapı aralanacak...
Zahiren belirledikleri hükümet başkanı ve kabine üyeleri sivilden teşekkül ettirilse de, diğer anormal şekillendirmeler basiretli insanların dikkatinden kaçmıyor...
Üniversite rektörlüklerine, dekanlıklara, muvazzaf veya emekli generaller atanması hayali, ülkenin ne hallere getirileceğine dair bilgi vermektedir...
Hocam yok artık...
Komutanım geliyor...
YÖK Komutanlığı,
Merkez Bankası Komutanlığı...
AA – Anadolu Ajansı Komutanlığı...
Çocuk Esirgeme Komutanlığı...
Resmi ve özel hastanelere askeri başhekim...
Sivil liselere astsubay müdürler dönemi planlanmış...
Bankaları yine askeri zevat idare edecek... Borsaları, çarşıları 2-3 yıldızlı subaylara emanet edeceklermiş...
Valiler generallere emanet... Kaymakamlıklar binbaşı, yarbay, daha yukarısına personel yeter mi bilinmez...
Meslek odaları yine askerler tarafından yürütülecek...
Sanayi odasını, Ticaret odasını, Ziraat odasını sivillere bırakmak mümkün değil...
Mahalle muhtarlıklarını çavuşlar-onbaşılar gül gibi idare eder...
Sığır, keçi, koyun çobanlıkları muhtemelen boş bırakılmaz... Oralara kalpaklı gazi döküntüleri, ya da “ordu göreve” cazgırları ile yakın akrabaları iyi gider...
Ben neden korkuyorum biliyor musunuz?
Ev idaresi bölük idaresinden zordur...
Evin reisi sivilse, çek kuyruğundan... Tosun gibi laikçi siyasetçiler ne güne dururlar...
Her biri yedi-sekiz evi idare etse fena mı olur?..
Evet fena olur beyler...
Sivilin kökü kazınmalı... Tabii askerci medya yavşaklarına da işler düşecek...
Darbesever medyanın yılışık ve sırnaşık ukalaları dışarıda kalmamalı...
Abara/dubara yaparak askerlikten kaçan “çürük” keratalar, münasip yerlerde değerlendirilmeliler...
Askeri hamamlarda tellaklık yapmaları uygundur...
Kışlalarda çocuk emzirsinler...
Fırınlarda hamurkârlık yapsınlar...
Generallerin postallarını parlatsınlar...
“Benim babamın, dedemin alnı secdeye değmemişti” yemini ederek, çok özel kurumlarda istihdam edilsinler...
Hiçbir şey olamayanlar günün 24 saati Kemal Anadol, Oktay Vural ve benzeri kahramanları alkışlasınlar...
Çetin Doğan paşa /yani paşa eskisi/ kendilerine müsaade eder... Daha sonra da “irticacı avlamalarına” yeşil ışık yakar...
Vatan sağ olsun!..
Vatanın sahipliğini deruhte etmeye kalkanlar sol olsunlar...
Şimdi vaktiniz müsaitse bombalanacak camilerin adreslerini merkeze ulaştırmanız önemle emredilir.


Şu güzel yurdumuzda sulh sükun isterseniz
Cinleri, şeytanları indirin doruklardan...
Gençlerin geleceği parlak olsun derseniz
Süpürün siyaseti muhteris moruklardan...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi