Danıştay, “Katsayı haksızlığının” azaltılarak uygulanmasına matuf YÖK düzenlemesini iptal etti ya...
Üniversite sınavına hazırlanan gençlerden mesaj yağıyor: “Hay, sizin sınavınızın da, vereceğiniz diplomanın da... Ankara’nızın da!!!...”
Olan bitenin mesulüymüşüm gibi...
Biçare gençler, bana tepki gösteriyor!..
¥
Anamuhalefet partisi gibi çalışan Danıştay’ın; -İmam Hatiplileri yakmak için diğerlerini de yakarız!- mahiyetindeki kararı, bu işin böyle gitmeyeceğini bir kez daha ortaya koydu.
“Yargı”ya kafa tutulmayacak hayır;
sadece düzene sokulacak!..
Yargıtay Başkanı; “bacasını ateş sardı” diyorsa, yapılması gereken belli: Yargının “ateşi” hukuki yollardan düşürülecek.
O ateş hepimizi yakıyor ve başta gençlerimizi yakıyor zira.
¥
Jüristokrasiye son vermekten başka bir çaresi yok bu memleketin.
Yoksa...
Yoksa fena...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın “öylesine” konuştuğu zannedilmeye...
“Hakkında kapatma davası açılacak parti bunu hisseder” deyişi, planlı ve programlıydı...
“Lisân-ı münasiple uyarmıştım” savunmasına matuf bir çıkıştı.
Bugünkü hal ortada:
Yargı; 28 Şubat’ta kendisine brifing verenlerin yerine geçti.
“Durumdan vazife çıkartan” bu sefer o.
Yeni bir 28 Şubat, Yargı üzerinden yürütülüyor.
YÖK’ün “katsayı oranları arasındaki makası daraltmaya matuf” düzenlemesini iptal eyleminin, AK Parti ile alâkalı olmadığını kim söyleyebilir?..
Dün, AK Parti Genel Merkezi’ndeydim... Başbakan’ın vekillerle istişare toplantısının öncesinde, havayı bir yokladım.
Bütün Bakanlar, bütün parti yöneticileri aynı düşüncede:
“Adım attırmamak için ellerinden geleni yapacaklar...
Bir şeyler yapılmazsa eğer...
Her geçen gün biraz daha bastıracaklar!..”
¥
AK Parti, ne yapacağını düşünedursun...
Bizler, öncelikle bu sene sınava girecek gençlerin derdindeyiz.
YÖK’ün Danıştay kararına itirazın üzerine koyacak neyi var?..
“Haksızlık oranını” değiştirse, yine aynı hikaye!..
Değerlendirmelerini aldığımız Başkan Yusuf Ziya Özcan, “Bu karar ikinci sınavı etkiler; gençlerimiz rahat olsun, başka planlarımız da var” diyor ama; görünen o ki, bu iş YÖK’ü aştı.
Meclis’in devreye girmesi gerekiyor.
“Kanuni düzenleme” ile halletmek durumunda, Meclis.
Peki; onu da Anayasa Mahkemesi iptal etmez mi?..
Eder!..
Eder de...
Mahkeme bu işi gündeme alıncaya kadar, bu sene atlatılmış olur.
Ondan sonrası mı?..
Ya Anayasa Mahkemesi’nin bugünkü yapısı kalmayacak, ya da AK Parti iktidarı!..
¥
Yurdun dört bir yanından mesaj yağıyor.
Telefonlarım susmuyor;
Gençler, veliler fevkalade tepkili.
Bir yandan cevap yetiştirmeye, diğer yandan da vaziyeti kavramaya çalışıyorum.
Bundan sonra ne olacak?
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan sokaktaki vatandaştan farksız.
Ne olup ne biteceğini bilemiyor.
Bak şu söylediklerine: “Şu anda sınavın ertelenmesi konusunda kesin bir şey söyleyemiyorum. Ertelenmesi mutlaka gerekmeyebilir ama gerekebilir de. Gerekmeden de çözüm olabilir, duruma bağlı!..”
Bu nedir böyle?..
Ne biçim açıklamadır?
ÖSYM Başkanı ne demeye çalışmaktadır?..
¥
Ya kardeşim, ne olacak?..
Gençler ne yapacak?..
Tam mânâsıyla; “filler tepişir, çimenler ezilir” vaziyeti.
¥
Bu seneyi kurtarmak için ne yapmak lazım?..
Evet, haksızlığı tamamen ortadan kaldıracak bir kanuni düzenleme...
Anayasa Mahkemesi iptal edene kadar; bu sene geçer gider.
Sadece meslek liseliler değil, diğerleri de mağdur şimdi...
Meslek liseliler kendilerine rakip olacak mı olmayacak mı?..
Katsayı ne olacak; kim kaç soruya doğru cevap verdiğinde, aşağı yukarı ne kadar puan alacak?..
“Ey Türk Gençliği!..
Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!..”
Breh breh breh!..
¥
Elin çocuğu, yerli yerine oturtulmuş eğitim sistemlerinin nimetlerinden faydalanırken...
Bizimki; “Damarlarında asil kan dolaştırmanın” bedelini ödüyor adeta!..
¥
Bu memlekette yaşamak dediğin de...
Ömür boyu bedelli askerlik!..