Allah Allah, gözlerimle okumasam, sonra başkasına okutup, kulaklarımla duymasam, asla ve kat’a inanmazdım. TBMM, 2010 Onur Ödülü'nü, darbe taraftarı İlber Ortaylı adlı şahsa vermeyi düşünüyormuş.
TBMM’de bu işle ilgili kişi ya da kişiler, galiba memleketimizi ve insanlarını tanımıyorlar. Oysa TBMM gibi bu milletin “onur evi” olan ve halkın temsil edildiği, millet iradesinin tecelli ettiği bir yerde, darbeci zihniyetlere “onur” ödülü verilmesi akıldan bile geçiyorsa, bu geçiş halk iradesine vurulmuş başka bir darbedir.
Önce onur ödülü haberini okuyalım. Sonra onur verilecek kişinin darbeci yönüne dair, diğer habere bakalım.
“Beş yıldır düzenlenen TBMM Onur Ödülü'nün bu yılki en güçlü adayı, İlber Ortaylı. Ödülün, Topkapı Müzesi Müdürü ve Uluslararası Osmanlı Etütleri Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya verilmesi için AK Parti ve MHP'nin ortak görüşte olduğu kulislerde konuşuluyor.
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, ödülün Ortaylı’ya verilmesinden büyük memnuniyet duyacaklarını ifade ederek; “İlber Ortaylı hocamız, ülkemizin yetiştirdiği uluslararası şöhrete sahip çok değerli bir bilim adamı. Tarihi sevdiren ender tarihçilerimizden biridir. Bu alanlardaki hizmetleri tartışılmaz" demiş.
Nevzat Pakdil gibi TBMM’nin onurlu bir milletvekili ve başkan vekilinin, aslında bu ismi yakından tanıdığını zannederdim, fakat tanımıyormuş demek ki. Sayın Pakdil’i çok sevdiğim için kendim bir şeyler söylemek yerine, İlber Ortaylı ile ilgili başka bir haberi daha sunmak istiyorum. “Habervaktim” haber sitesinden aktaracağım haber şöyle:
“MHP'nin siyaset okulunda konuşan Prof. Ortaylı; “Ordu darbe yapabilir” dedi.
Ordunun siyasete karışmasının kaçınılmaz olduğunu, bunun tarihsel gerçeklik taşıdığını savunan Ortaylı, “Sivil siyaset kendini geliştiremezse darbe kaçınılmazdır” diye konuştu.
Ortaylı, “Doğu ve Güneydoğu'da üniversiteye giriş sınavlarında açık şekilde kopya çekildiğini” öne sürerek, “Böylelikle iyi okullara ehil olmayan öğrenciler geliyor. İmtihanların asayişini iyi kontrol etmeliyiz” dedi.
“Bütün kentlere üniversite açılması ahlaksızlıktır” diyen Ortaylı; “Ankara'ya 20 okul aç, Doğulu çocuklar buranın kültürünü görsün” ifadelerini kullandı. Ortaylı taşraya üniversite açılmasının zararını ise şöyle anlattı: “Evvela bakkal çakkal çocukları kandırıyor. Ondan sonra oradaki ev sahipleri kazıklıyor çocukları. Ondan sonra her şehirde vardır onlardan bir sürü pis herifler genç kızları kovalıyor.”
Demokratik açılım çalışmalarını da eleştiren Ortaylı, sözlerine şöyle devam etti: “Açılım boş laftır. Açılım isteyenler gitmez de durmaz da. Kimse kimseye kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik görünmek için konuşmasın. Türklere karşı tez geliştirmek için arşive giren kaçıncı ecnebi Türk taraftarı oldu, onlar anladı, bizdekiler anlamıyor. Bunlar tehlikeli işler, belediyeciliğe benzemez.” Haberin özeti bu kadar. Söylenecek çok şey var ama...
Malum kişiyi muhatap almıyorum. Muhatabım, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil ve diğer ilgililerdir. Ayrıca haberin sonundaki ifadeye Sayın Pakdil’in dikkatini çekmek isterim.
Bir de bu şahsın, Osmanlı tarihi hakkındaki eserleri iyi bir incelensin bakalım, neresi doğru neresi yanlış ve diğer tarihçilerle nerede tezada düşüyor. “Bütün medya araçlarının pompaladığı bir tarihçi midir, yoksa hakikaten bu işte usta mıdır?” Lütfen bir bakılsın.