Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Haiti’de Sadece Türkiye Kaldı

Haiti’de Sadece Türkiye Kaldı

Depremin ne olduğunu, bizler de yaşadık o halleri biliriz. Ağlayan anlar ancak bir başkasının gözyaşlarının ne demek olduğunu. Acıkan bilir ancak acıkan birinin ne hissettiğini.
Kaybeden bilir, aradığını bulamamanın nasıl bir duygu olduğunu. Yani çekmediğimiz çile bizim değildir. Bizim gibi çile çekenleri biliriz. Bu yüzden de Haiti’de sadece Türkiye var.
Kimse Yok mu Derneği’nden Eyüp Tok ve İsmail Kılınç oradalar. Yaklaşık 20 gündür, çadırda yatıyor, sokakta yiyor ve günlerce su bile içmeden oradan oraya koşuşturup duruyorlar. Bunları gönderdikleri mesajlardan okuyor ve fotoğraflardan görüyoruz.
İsmail Kılınç uzun bir mesaj daha yazmış Haiti’den. Yüreğimin yettiği kadarıyla sizlerle paylaşmak istedim. Geçen hafta Cuma namazında da yardım toplanmıştı. “İmkânı olan üç beş kuruş demeden yardım etmeli” diyerek, Haiti’den gelen mesaja yer veriyorum.
“Haiti’nin üç dev problemi var. Açlık, sağlık ve eğitim. Haiti halkı depremden önce de günde 1 öğün yemek bulabiliyor ve fakirliğin pençesinde inim inim inliyormuş. Depremle bu dertleri daha da büyümüş. Ortalama insan ömrünün 40-45 civarında olduğu ülkede, günlük ne kadar bebek, çocuk ve yetişkin acından ölüyor kimse bilmiyor.
Başkentte onlarca çadır kenti ziyaret ediyoruz ve halkla görüşüyoruz. Halka sıcak yemek dağıtıyoruz ve sağlık taramasında bulunuyoruz. Bazı çadır kentlerde; ‘3 gündür yemek yemedik’ diyen insanlar etrafımızı kuşatıyor ve bizlere; ‘Çok açım, lütfen az da olsa yiyecek bir şeyler verin’ diye yalvarıyorlar. Gözyaşları ve hıçkırıklarla yemek dağıtıyoruz. Kursaklarına az da olsa bir şeyler gittiği için bayram ediyorlar.
Depremin ilk günlerinde yardım için gelen ülkelerin çoğu Haiti’nin dünya medyasının gündeminden düşmesiyle buraları terk etti. Türkiye en fazla yardım getiren ve Haiti’yi terk etmeyen ülkeler arasında. Her şeye rağmen gelen yardımların ekserisi Başkente ve halkın sadece yüzde 5-10’luk gibi küçük bir oranına ulaşıyor.
Başkentteki diğer insanlar ve çevre iller, depremin pençesinde inlemeye devam ediyor. Çevre illerden 107 bin insanın yaşadığı Leogan’da evlerin yüzde 95’i depremden ağır hasar görmüş. İnsanlar aç ve hasta, en ufak bir insan hareketinden medet umuyorlar. Gözleri yollarda çaresiz ve kimsesiz bir şekilde yardım getirecek insan bekliyorlar.
Halkın üçte ikisi sokaklarda ve çadır bulabilenler çadırlarda yatıyor. Gündüz sıcaklık gölgede 40-45 dereceye kadar yükselirken, gece yarısından sonra hava soğuyor; özellikle çocuklar soğuktan hastalanıyor. Dünyada bebek ölüm oranlarının en fazla olduğu ülkelerden biri de Haiti. Depremden sonra bu oran katlanarak artmaya devam ediyor.
Başkent ve çevre illerde depremden sonra neredeyse çöpler hiç kaldırılmıyor. Ülkede temiz su bulmak imkânsız. İnsanlar nerde su bulursa içiyor ve yüzünü yıkıyor. Lağım sularında banyo yapan, elini yüzünü yıkayan insanların haddi hesabı yok. Toplu mezarlar geceleri çeşitli hayvanlar tarafından açılıyor ve etleri yeniyor. Yeni bulunan cesetler aynı mezarlığa konuluyor. Hâlâ 100 bin insan göçük altında ve çıkarılmayı bekliyor.
Depremin hemen ardından Haiti’ye gelen Kimse Yok Mu Derneği yetkilileri, her gün 1600 kişiye sıcak yemek veriyor. Her gün gönüllü doktorlarıyla 500-1000 kişiyi sağlık taramasından geçiriyor. Ancak yapılan yardımların yetersiz olduğu Haiti için fedakâr insanlarımızın daha çok yardım seferberliği yapması gerekiyor.
Kimse Yok Mu Derneği yetkilileri olarak Haiti Cumhurbaşkanı, Başbakan ve çeşitli bakanlarla görüşmeler yaptık. Halkımızın selamlarını ve taziyelerini ilettik. Yardımsever halkımıza içten selam gönderen Cumhurbaşkanı Rene Preval; ‘Acı günümüzde yanımızda en fazla bulunan ülkelerden biri de Türkiye oldu’ diye teşekkür etti. Ayrıca Türkiye’den gelen diğer sivil toplum kuruluşlarımızın da yardımları, Haitili yöneticileri ve halkın takdirlerini topluyor ve sivil toplum kuruluşları olarak bir ekip halinde çalışıyoruz.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi