Kadın hakları savunucuları Abdülhamid’i hatırladı mı?
Geçen hafta sonu sultan 2. Abdülhamid’in vefatının 92. Yıldönümü idi. Ölümünün üzerinden bir asra yakın zaman geçmiş olmasına rağmen onunla ilgili kanaatler hâlâ gerçek zeminini bulamamıştır.
Türkiye’nin 20. Yüzyılında olumlu seyreden işleri konusunda Abdülhamid’in adının anılması bir aralar kesinlikle mümkün değildi. Resmi ideoloji, son büyük Osmanlı padişahını kötüleme konusunda sınır tanımıyordu.
Cumhuriyetin kabul edilebilirliği, Abdülhamid’in “kızıl sultan, müstebid, cahil, korkak, hain...” olmasına bağlanmıştı. Bu kara propaganda büyük hükümdarın yaptığı büyük işleri görünmez hale getirdi. Cumhuriyet 10 yılda yaptığı demiryolları ile öğünürken, Türkiye sınırları içinde Abdülhamid döneminde yapılan demiryolları daha fazla idi!
Cumhuriyetin bütün övündüğü modernlikle ilgili işler onun zamanında başlatılmış veya bir noktaya vardırılmıştı. Hatta bazı hususlarda Cumhuriyet onun seviyesini koruyamadı, hızını yakalayamadı.
Mesela maarif/eğitim bunlardan biri idi. Abdülhamid büyük bir maarifçi idi. Zamanında her seviyeden mektepler açtırdı, eğitim sistemini düzene soktu. Cumhuriyet bütün şişinmelere rağmen eğitimde Abdülhamid’in seviyesini 1950’lerde yakalayabildi. 1895’te bugünkü sınırlarımız dahilinde 835 rüşdiye (ortaokul) ve idadi (lise) varken 1923’te 95’e düşmüştü. Bu durum 1. Dünya Harbi ve İstiklâl Harbi’nin ağır şartlarına bağlanabilir. Fakat, tek parti döneminde ilköğretim dışındaki öğretim alanlarında ciddi bir gelişme kaydedilemedi. Geleceğin Cumhurbaşkanı Demirel bu yüzden 1940’larda doğduğu vilayette değil, komşu vilayet Afyon’da lise tahsili görmek zorunda kaldı. Bu lise de Abdülhamid döneminde açılmıştı!
Abdülhamid tahta çıktığında, 250 olan rüşdiye (ortaokul) sayısını 1909’da 900’e çıkarmıştı. 6 olan idadi (lise) sayısını 109’a ulaştırmıştı. Her yıl ortalama 400 ilkokul açıldığı düşünülürse, Cumhuriyet döneminde dahi bu rekorun kırılamadığı tahmin edilebilir!
Cumhuriyet, kadın hakları konusunda kendisine rakip tanımaz. Propaganda bu yöndedir. Cumhuriyetin kadın hakları konusunda yaptıkları büyük abartılarla propaganda edilir. Kadınların eğitimde, sosyal hayatta ve siyasetde rol sahibi olmaları övülür.
Bunlar için başlangıç Cumhuriyet midir? Cumhuriyet neden kadın hakları vurgusunu üst seviyede yapar?
Kız çocuklarının eğitim ve öğretimi konusunda milat Cumhuriyet dönemi değildir. Abdülhamid döneminde modern öğretim sistemi içinde çok sayıda kız okulu açılmıştır.
Abdüllatif Subhi Paşa ilk defa bir kız sanat okulu açma konusunda tereddüt gösterince Sultan Abdülhamid’in, “Ben arkandayım” teşviki ile sonuca ulaşmıştır.
Cumhuriyet neden çok “kadın hakları” vurgusu yapar? Bu oryantalistik bir tutumdur. Batılılar, İslâmın kadını geri plana ittiğini, eve (veya hareme) hapsettiğini, cahil bıraktığını öne sürmüştür. Cumhuriyetin İslâm karşıtı mücadelesinde kadınları devrimci bir güç olarak devreye sokmak istediği, bunda da belli ölçüde muvaffak olduğu açıktır.
Abdülhamid’in ölüm yıldönümünde kadın hakları savunucularının büyük padişahın türbesini ziyaret edip, teşekkürlerini duaya dönüştürmelerini beklerdik! Fakat onların asıl niyetleri kadın hakları değil, kadını sefalete sürükleyen, alçaltan modernizm yalakalığıdır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.