Anlaşmalı Boşananın Aylığı Kesilir

Anlaşmalı Boşananın Aylığı Kesilir

Ülkemiz insanları Müslüman bir toplum olduğu için çoğu yerde resmi nikahın yanında bir de dini nikah yapılmakta, özellikle doğu bölgelerimizde resmi nikah olmadan bir çok insanımız dini nikah (imam nikahı) ile aile hayatlarını devam ettirmektedirler. Yani ülkemizin bazı bölgelerinde evliliğin göstergesi resmi nikah değil imam nikahı olarak görülmektedir. Her ne kadar medeni kanunumuzda resmi nikahı olmayan imam nikahlı eşlerin hukuksal bir eş statüsü ve hakları yoksa da toplumumuzda bu yaşam tarzı devam ettirilmektedir.

İşte toplumsal hayatımızdaki bu gerçeklik insanlarımızı; “nasıl olsa evlilik hayatı resmi nikah olmadan da devam edebiliyor” düşüncesiyle, resmi olarak boşanıp fiili olarak birlikte yaşamaya devam etmeye ve bu şekilde SGK’dan haksız ve yersiz yere dul ve yetim aylığı almaya yönlendirmiştir.

Bilindiği üzere, ülkemizdeki sosyal güvenlik kanunları kapsamında dul veya yetim aylığı almanın en önemli şartları arasında evlenmemiş olmak şartı da bulunmaktadır. Örnek olarak, babasından yetim aylığı alan kız çocuğunun aylığı kesilir. Bu kız çocuğu eşinden resmi olarak boşanıp ta SGK’ya yeniden talepte bulunursa aylığı yeniden bağlanır. İşte, dul veya yetim aylığı alırken resmi nikahlı olarak evlenmeleri nedeniyle aylıkları kesilen kişiler, eşleriyle fiilen birlikte yaşadıkları halde resmi olarak boşanmakta ve böylece dul veya yetim aylığına resmiyette evli olmadıkları için yeniden hak kazanmaktadırlar. Bu yapılan işleme hukukta muvazaalı boşanma denilmektedir.

Muvazaalı boşanan kişilerle ilgili 5510 sayılı kanunun 56 ncı maddesinde; “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” hükümleri bulunmaktadır.

5510 sayılı kanunun bu hükümlerinden dolayı, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanların aylıkları kesilmekte ve yersiz ödenen tutarlar SGK tarafından kendilerinden yasal faiziyle birlikte tahsil edilmektedir. Bunun için bu durumda olanların SGK’ya ihbar olunmaları ya da ileride büyük mağduriyet yaşamamaları açısından durumlarını acilen SGK’ya bildirerek aylıklarını kestirmeleri gerekmektedir.

Ancak, burada dikkat edilmesi gereken iki husus vardır. Birincisi; eşiyle hiç resmi nikah yaptırmadan yaşayan yani evlenip sonra yeniden boşanmayanların aylıklarının kesilmesine gerek yoktur. İkincisi; boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamanın en bariz göstergesi boşanma tarihinden sonra aynı kişiler üzerinden çocukların doğmasıdır.

Okurlara Cevaplar

SORU 1: Ben 14.12.1988 yılında göreve başlayan bir din görevlisiyim. 01.12.1969 doğumluyum. Ne zaman emekli olabilirim? (Ali GÜVEN)

CEVAP 1: 25 tam yıl hizmet süresine sahip olduğunuzda ve 51 yaşını tamamladığınızda memurluktan emekli olabilirsiniz.

SORU 2: 2002 yılına kadar maliye kaydından dolayı Bağ-Kur’um devam etti. Bu tarihten sonra ise Maliye kaydımı kapattım. Ancak terziler odasına kayıt oldum. Terziler Odasında kayıtlı iken bir muhasebeci arkadaşım 2003 yılında benim SSK girişimi yapmış. Bu durum benim Bağ-Kur’umu etkiler mi? (Akın YAVAŞ)

CEVAP 2: 2002 yılından sonra devam eden Bağ-Kur’unuz oda kaydından dolayı olduğu için SSK sigortalılığınız Bağ-Kur’u keser. SSK’nızın sona ermesinden sonra da vergi kaydınız olmadığı için 5362 sayılı kanunun 7 nci maddesi gereği bu tarihten sonraki oda kaydına göre kazanmanız gereken günler kazanılamaz.

SORU 3: 30/01/1979 doğumluyum. İlk işe girişim 15 haziran 1998 tarihidir. 2006’ya kadar değişik yıllarda toplam 546 gün SSK sigortam var. 15.12.2002 – 31.07.2003 arasında yedek subaylık hizmetim var. 17 Şubat 2006’dan günümüze kadar da devlet memuru olarak çalışmaktayım. Emeklilik koşullarım nelerdir? (Bedri SAYAR)

CEVAP 3: Son tabi olduğunuz statünüz memuriyet olduğu için memurluktan emekli olacağınızı kabul edere, emeklilik şartınızın; 58 yaşını doldurmanız ve 25 tam yıl fiili prim ödeme gün sayısına sahip olmanızdır. Diğer hizmetlerinizi emekliliğe yakın birleştirmenizi tavsiye ederiz. Aksi halde kesenek vb. gibi yapılan kesintiler artar.

SORU 4: Sigorta başlangıcım 07.03.1995 tarihidir. Askerden önce sigortam yoktu. Askerliği borçlanarak yatırdım. Askerliğe başladığım gün 06.03.1992 idi. Bu bilgilere göre sigorta başlangıcım askerlik başlangıcım mı sayılır? (Kaşif Kaptan)

CEVAP 4: Askerlik borçlanması yapan kişilerin sigorta başlangıcı askerlik borçlanması yapılan süre kadar geriye götürülür. Buna göre sizin sigorta başlangıcınız 06.03.1992 tarihi ya da 06.03.1992’den borçlanılan süre kadar geriye doğru gitmez. Sigortalılık başlangıcınız 07.03.1995 tarihinden askerlik borçlanması yapılan süre kadar geriye götürüldüğünde bulunan tarihtir. Emeklilik hesaplamanızı buna göre yapınız.

ama eşimin
NOT: İş dünyası ve çalışma hayatında karşılaştığınız sorunlara ve sosyal güvenlikle ilgili sorularınıza çözüm bulmak üzere, her hafta Perşembe günleri bu köşede sizlerle birlikte olacağız. Soru sormak için iletişim adresimiz; [email protected]



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi