Yurt Dışındaki Sulh Adacıkları
Bu haftaki eserlerimiz Kaynak Yayın Grubu’ndan. İlk kitabımız; “Yurt Dışındaki Türk Okulları Sulh Adacıkları” adını taşıyor. Yurt dışındaki eğitim yuvalarına ancak bu kadar güzel isim bulunabilirdi. Ciltler dolusu yazılacak gerçekleri bir çırpıda özetlemiş.
“Sulh Adacıkları” çok yakışan bir isim olmuş. Şahsen gezip gördüğüm okullar; öğretmenleriyle, idarecileriyle ve öğrencileriyle birer “sulh kahramanıydılar.”
Eserin yazarı ise bu “sulh sefercilerinin” ağabeyi; fedakâr, cefakâr, samimi, temiz, insana hizmette sınır ve zaman tanımayan, yürümeyi değil koşmayı öğreten, öğrenmek isteyenlerle öğretmek isteyenleri fazilet yarışçıları kabul eden sevgi insanı Aysal Aytaç.
İlk öğretmenliğine Hakkâri’de başlayıp, yurdumuzun hemen her yöresinde görev yapan Aysal Aytaç, 45 yıllık eğitim hayatının son on yılını da Yurt Dışı Eğitim Öğretim Genel Müdürlüğü mevkiinde geçirmiş. Haliyle eğitim alanında büyük bir tecrübeye sahip.
Aysal Aytaç, bu tecrübesinin ışığında yurt dışındaki Türk okullarını kaleme almış, okulları ziyaret eden devlet adamı ve aydınların düşüncelerini aktarmış. Eser okunduğunda şu söylenecektir: “Doğru her yerde doğru, güzel her yerde güzeldir, önemli olan idraktir.”
Doğruyu eğri, güzeli çirkin görenler, sadece kendilerini kandıranlardır. Zaten dünya da ne çekiyorsa, kendini kandıran ve güneşi balçıkla sıvamaya kalkanlardan çekmiyor mu? İnsanoğlu görmediğini inkâr edebilir, tanımadığına düşman olabilir ama gördüğü halde inkâr ediyorsa, tanıdığı halde düşman olabiliyorsa, işte o kişi ya da kişiler; ışığa düşman, karanlığa dost varlıklardır. Bu tiplere de ruhsal tedaviye muhtaç diye bakılır.
Her neyse, esere dönelim. Aysal Aytaç; “Sulh Adacıkları Türk Okulları” için şunları söylüyor:
“Bu okulların açıldığı ülkelerde görev alan ‘eğitim gönüllülerinin’ başarılı çalışmaları, hem eğitim hem de öğretim yönleriyle kısa sürede o ülke insanlarının takdirine de muhatap olmuş ve bu okulların öğrencileri, dünya çapında yapılan olimpiyatlarda ülkelerini başarıyla temsil etmişlerdir.
Bu kitapta ülkemiz insanlarının yurt dışında eğitim ve öğretim adına yaptıkları güzel ve hayırlı çalışmalar, yapılan eğitim faaliyetleri ve bu okullarla ilgili yurt içindeki ve yurt dışındaki devlet adamı ve aydınların, duygu ve düşüncelerinden kesitler bulacaksınız.”
Kaynak Yayın Grubu’ndan çıkan ikinci eser, “Hayırda Yarışan Hanım Sultanlar” adını taşıyor. Can Alpgüvenç’in yazdığı eser, bugüne kadar hanım sultanları sadece zevk ve sefa boyutunda yazanları utandıracak. Kitapta onların anne, abla, büyükanne, vakıf kuran, hayırda yarışan, fakir fukaranın derdini ve dilini bilen birer hayır abideleri olduğu anlatılıyor.
Hanım Sultanlar, Allah’a, O’nun sevgili Peygamberine (s.a.v.) ve İslamiyet’e bütün kalbiyle bağlanıp, halka hizmeti hayatlarının gayesi haline getirdiler. Bu dindar, şefkatli ve merhametli sultanlar, adeta eşleri ve oğullarıyla yarışırcasına, memleketin çeşitli yerlerinde cami, mescit, medrese, sıbyan mektebi, çeşitli seviyelerde ihtisas okulları, çeşme, sebil, hastane, imaret, kervansaray, tabhâne ve daha birçok vakıf eseri yaptırarak hayırda yarıştılar.
“Yitik Hazine Yayınları”ndan çıkan ve Osmanlı denizciliğine farklı bir pencereden bakan, “Bilinmeyen Yönleriyle Osmanlı Bahriyesi’nin” yazarı, Doç. Dr. Şakir Batmaz. Hakkında birkaç türküden başka bilgimiz olmayan Osmanlı bahriyesini ana hatlarıyla tanıtan önemli bir çalışma olmuş. Eserde, Osmanlı denizciliğine dair pek çok bilgi ve belge var.
Işık Yayınları’ndan çıkan son eserlerden birinin adı da; “Kullukta Dört Esas” adını taşıyor. Yazarı ise Mehmet Y. Şeker. “Allah’a kul olmak isteyenleri” ilgilendiren bu eserde, dört ana konu ele alınmış. “İhlas, Murakabe, Rabıta-i Mevt ve Tefekkür.” Bütün dünya Müslümanlarının bu dört esasa ihtiyacı var. En çok da benim. Allah yardımcımız olsun.
Eserler hakkında bilgi için: 0216 318 42 88
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.