Erzincan bir sevdalısını kaybetti...
Şair, yazar Rıfkı Kaymaz nesli tükenmiş şehrinin timsali olan isimlerdendi.
Erzincan’ın bu derviş tabiatlı, zarif, naif ve vefakâr evladı, hafta sonu, Erzincan’a doğru yola çıkacak bir otobüse yeni eseri Erzincan Ansiklopedisi paketlerini yüklerken rahatsızlandı, hassas kalbi durdu ve hafta başında vefat etti.
Allah rahmet etsin.
“Özledim sılamı” şiirinde ifade ettiği gibi, memleketini, sılasını özlemiş olmalıydı.
Yıllardır içimi yakmakta gurbet
Özledim sılamı, sevdiklerimi.
Bir ırmak misali akmakta gurbet,
Özledim sılamı, sevdiklerimi.
Son anında dahi memleketine hizmet derdindeydi ve son mesajını Erzincan’a verdi. Son eseri Erzincan’la ilgili çok muhtevalı bir kitap oldu. Kendisi son defa Erzincan’a gidemedi, fakat eseri gitti.
Rıfkı Kaymaz, Türkiye Yazarlar Birliği’nin otuz küsur yıllık tarihinin bir parçası idi. Son vazifesi genel sekreterlik olan Rıfkı Kaymaz, sessiz, gösterişsiz, işinin ağırlığını asla hissetirmeyen, kendinden bahsetmekten kaçınan kişiliği ile her türlü işi gönüllü olarak yaptı. Bir fikir, sanat ve kültür emekçisi oldu; hiçbir zaman ön plana çıkmaya çalışmadı.
Onun 1970’lerde çıkardığı düşünce ve edebiyat dergisi Muştu, bir zamanlar çok sayıda şair ve yazarın yetişmesine vesile olan bereketli bir dergi idi.
Rıfkı’nın Erzincan’la özdeşleşmiş bir sanat olan bakır işleri ile uğraşması, bir zihin temizleme faaliyeti miydi, bilmiyorum. Yıllarca önce, Hicretin bin dört yüzüncü yıldönümünü kutlamak için Türkiye’de ilk ilmi faaliyetini gerçekleştirirken, salonun girişine onun bakır üzerine hat ve tezhip sergisini açmıştık.
Bu serginin hatırası küçük bir bakır tabak üzerine işlenmiş “Bu da geçer yahu” yazısı hâlâ kütüphanemin en çok baktığım yerinde asılıdır.
2007’de Üsküp’te Türkçe’nin 7. Uluslararası Şiir Şöleni sırasında yine onun olgunluk eserlerinin sergisi vardı.
Rıfkı Kaymaz, gürültülü işler yapmadı. Kozasını sessizce ördü. Onu bilen bilirdi. Bir edebiyat öğretmeni olarak çocuklara yönelik edebiyatın önemini bilerek bu tür kitaplar yazılması için çalıştı ve kendisi de bu tarz eserler kaleme aldı.
22 Şubat 1950’de Erzincan’da doğmuştu, 23 Şubat 2010’da Ankara’da bu dünyaya veda etti. Ailesinin, yazarlar camiasının başı sağ olsun. Edeb ve ahlâk numunesi aziz kardeşime cenabı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.
Tekrar mülaki oluruz bezm-i ezelde
Evvel giden ahbaba selâm olsun erenler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.