Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Darbeyle Olmuyor Bir de Siyaseti Denesinler

Darbeyle Olmuyor Bir de Siyaseti Denesinler

Her yurttaşımız darbe planı yapabilir ama milleti salak yerine, aptal yerine koymamalıdır. Tek böyle düşünmesinler ve istedikleri gibi darbe yapsınlar, plan yapsınlar.
Tecrübeyle sabittir ki, bu lanet iyi bir şey değildir. Devleti de milleti de perişan eder, bugüne kadar da etti. Dünyanın hangi darbe ülkesinde huzur, güven ve istikrar vardır?
Bizdeki cuntacılar da zaten darbe yapmak isterken, vatana millete hayrı olsun diye yapmıyorlar. Öncelikle kendilerine makam, mevki, para, pul, diktatörlük ve sürekli imtiyaz sağlamak için, ikincisi de; sevmediği, nefret ettiği, varlığından rahatsız olduğu ne kadar bitki, hayvan ve ölü ya da diri insan varsa, hepsini yok etmek için.
İstiyorlar ki dünya sadece onların olsun, kimse onlara; “Kaşının altında gözün var” demesin. Kimse onlara; “Neden ve niçin” sorusunu sormasın. Ülkenin bütün ekonomik kaynakları emirlerinde olmakla birlikte, isteyip diledikleri her şey sınırsız olsun.
Bu kadarla yetinseler belki razı olunur ama kendileri dışında yaşamasına müsaade edecekleri insanların bile nerede nasıl, hangi işi kiminle tutacaklarına, hatta evliliklerinden boşanmalarına kadar her şeyi yönetmek ve yönlendirmek istiyorlar.
Bunlar masal değil. Geçmişte hepsi yaşandı. Mesela geçmiş ve mevcut darbecilerin içinde hiç fakir veya orta halli olanları var mı? Bütün mal varlıkları atalarından mı kaldı? Toplumun kaçta kaçı bunların sahip olduğu imtiyaza sahip?
28 Şubat’ta olmadı mı? Dönemin generali Çevik efendi, muhafazakâr kurumları denetlemiyor muydu, sonra oralara danışman olmadı mı? Çevik Bir binaya girerken başörtülü çalışanlar kantinlere saklanmadı mı? Yine o dönemde, belli firmalara; “Şu gazetelere reklâm vereceksiniz, şunlara vermeyeceksiniz” diye talimat vermedi mi? İnkâr ederse seviniriz.
Belki tuzu kuru insanlara bunların hepsi şaka gibi geliyor olabilir ama ne yazık ki hepsi ve daha niceleri doğru ve bütün bunlar, cuntacıların yapacakları darbelerin ana sebepleridir. Yaklaşık iki yıldır darbeci, cuntacı ve destekçilerini izliyor ve dinliyoruz. Hangi birinin yapmak istediklerinin içinde zerre kadar ülkenin ve milletin geleceği var?
Hepsinin de ortak nefreti; “milletin değer yargıları değil mi?” Bu çevreler şimdiye kadar milletimizden ne istemiştir de halkımız vermemiştir. Hem de her şeyini vermiştir. Peki, her şeyini ülkesi için feda eden bir halkın canına ve malına kastedilir mi?
Hangi darbe planıyla hangi vatandaşımızın başı okşanacaktı. İşte planlar çarşaf çarşaf ortada. Başlar mı okşanacaktı yoksa başlar mı koparılacaktı. Bir kere tüm planları bir tarafa bırakalım, hepsi yalan olsun, sadece CHP’nin savunması dahi hadisenin yüzde yüz doğruluğunun tek sebebidir. Bir de üstüne MHP sessiz kalıyorsa bu iş katmerli demektir.
Sağduyu sahibi halkın ne darbecilerden ne darbecileri savunan çeşitli kurum ve kuruluşların yetkililerinden ne de CHP ve benzeri siyasi partilerden bir beklentisi yok. Yeter ki halkı aptal yerine koymasınlar. Canları kimi istiyorsa desteklesinler fakat bilsinler ki darbe karşıtı halkımız her şeyin farkındadır. İnsanlarımız hiç olmazsa bunun bilinmesini istiyor.
Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde siyasete gücü yetmeyen veya siyasette kendisine yer bulamayan, siyaset yapmak istediğinde ise imtiyazlarını kaybeden, tabii buna da tahammülü olmayan kişi ya da kişiler, silaha sarılmaktan başka hiçbir şey yapamazlar.
İşte hepsinin oy verdiği siyasi parti CHP ortada. Lideri başta olmak üzere öfkeli bir sürü adamı, her gün darbeci, cuntacı ve tehditçileri savunup duruyor. Bu adamlar da girsinler CHP’ye, çıksınlar meydanlara ve ne istediklerini ne yapacaklarını anlatsınlar halkımıza.
Bütün darbe planları ne için yapılıyor? “Halk için yapılmıyor mu (!)?” Kendilerine güveniyorlarsa, ideolojilerine inanıyorlarsa bu işi siyasi yolla halletsinler. Milletimizi ve devletimizi ne kadar çok sevdiklerini, sahiplendiklerini göstersinler. Böylece hem bir araya toplanmış olurlar, hem de CHP, misyonunu yerine getirmiş olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi