“Kazanımlarımız” dediklerini kaybedenlerin sapık/supuk hareketleri ve gerçeklerin aynasına bakar mısınız?
Cumhurbaşkanlığını kaybedenlerin daha aşağı seviyedeki amir ve memurlara kan kusturma operasyonları devam ediyor...
Apo’yu Kenya’da CIA değil, İsrail MOSSAD servisi elemanları yakalayıp Ecevit amcalarına teslim etmişler...
Aydın Doğan’ın VATAN gazetesi son olarak bunu yumurtladı...
Maksat İsrail’in büyüklüğünü ve dostluğunu isbatlamak...
Niye beklediler bunca sene?
Ve şimdi kimden öğrendiler karanlık oyunun figürlerini?
Koyun tıynetlilere yine bir iş kapısı açıldı...
¥
Gözükara, gözü yaşlı, gözleri yolda koyunlarımız yeni bir 28 Şubat beklerken garip/gırip haberler yayılmaya başlanıyor...
Demirel babaları ne demiş, ne diyecek?
Onursal Sabih hangi makamı üfleyecek sihirli zurnadan?
Sezer neler seziyor, neler yapmayı planlamakta acaba?
Baykal amca acaba 2080 yılında Anamuhalefet rütbesini taşıyor olacak mı?
Neler de neler!..
Herhalde gördünüz, GÜNİZ sokakta asrın en büyük şenliği yapıldı 28 Şubat gününde...
Babanın gözleri yaşarmıştır muhtemelen...
28 Şubat 1000 yıl yaşayacak kehanetinde bulunan eski büyüklerden Hüseyin Kıvrıkoğlu paşamız yeni bir kehanet düşünüyor mu?
Dikkat ediyor musunuz, Başbakanı rahatsız edecek konulara girmeyi göze alamıyorum... “Kov gitsin” diyeceği patronum yok, amma ben itiyatlı davranıyorum...
¥
Dr. Selçuk Özdağ benim kadim dostlarımdandır...
Çok okuyan... Okuduklarını akıl eleğinden geçiren, edepli, ahlaklı bir akademisyen...
Duyduğuma göre rahat koymuyorlarmış...
Muğla Üniversitesi Rektörü veya Yektörü ilk tayinini yapan Necdet Sezer’e hoş görünmek ya da esas ideolojisinin emrine ayak uydurmak için Selçuk Özdağ kardeşimizi görevden almış...
Sebep veya gerekçe ne?
Hani bir vakitler Türkan Saylan öncülüğünde aykırı davranma çok rağbet görmüştü...
Ne hikmetse, bizim düşünme hassaları kaybolmuş solcularımız hep Türkan Saylan’ı, İlmiye Çığ’ı kendilerine kılavuz seçerler...
Muğla Üniversitesi Yek’törü Oktik (ne manaya geliyorsa) koyu bir İngiliz vatandaşıdırlar...
Solcu kadın önderleri(!) hangi yöne adım atarsa, oraya doğru dümen kıran YEKTÖR efendi kendisine hiç davet gelmeden Cumhuriyet Kadınları veya Cumhuriyet partisinin hükümetin şahsında Türkiye’yi protesto edenlerin safına katılıyor... Katıldığı ile kalmıyor, bilumum akademisyenleri, memurları, işçileri de mecbur tutan ve sert bir genelge yayınlıyor OKTİK efendi...
Selçuk Özdağ kanunların kendisine verdiği yetkiye istinaden BBP mensubudur... Solcu kesimin propaganda toplantılarına katılmıyor...
Oktik Yektör gazaba geliyor...
“Niye katılmanızı emrettiğim toplantıya katılmadınız?”
Cevabını alıyor, amma “uçsa da dana” mantığı ile iyice celalleniyor...
“Ben mazeret kabul etmem...”
Eeee?
İdeolojik bir sol toplantıya katılmadığından dolayı Dr. Selçuk Özdağ üniversiteden atılıyor...
İdare mahkemesine müracaat ediyor, lehte karar alıyor...
Yektör Oktik’in temyizi üzerine şu bizim meşhur yürüyeni durdurma görevi ifa eden Danıştay bu sefer aksi karar veriyor... Verir ya...
Çünkü Danıştay’ı şikâyet edecek bir merci yok... İnsan ekmeği ile oynamayı seven insancıl (!!!) solcularımız Selçuk Özdağ’a üniversite kapılarını kapatırlar...
Bana göre bu da geçer... Gitmese Necdet Sezer gitmezdi...
Oktik, muhtemelen bu seçimde Rektör/Yektör olma şansını kaybetti...
Görelim Mevla neyler?
==============
Atının arpasını çalan şefler gördük biz
Na şeref Müşerref’ler ve Şeref’ler gördük biz
İdeolojik çukur içine düşenlerle
Davullar, dünbelekler, nice tefler gördük biz.