Bahçeli, 28 Şubat ve Erbakan Hoca!..
Bir zamandır; Çevik Bir, Erol Özkasnak, Erdal Ceylanoğlu (Sincan’da tank yürüten paşa) gibi 28 Şubat Generallerinin “yargılanmasını” talep ediyoruz...
Dünkü yazımızda da bu mevzu vardı.
Devlet Bahçeli de, o çağrıya kendi üslubuyla destek verdi...
Aynen şöyle diyerek:
“Biz buradan, darbelere ve demokrasiye müdahalelere gerçekten karşı ise Başbakan Erdoğan’a çağrımız; henüz eyleme geçmemiş planlardan önce, bizzat yaşanmış ve aktörleri belli olan 28 Şubat denilen sürecin sorumlularından hesap sormaya başlamasıdır. Gerçek samimiyet sınavı böyle olacaktır.”
•
Evet, o bölümde bunları söyledi Bahçeli.
Ne dersiniz; iyi mi bu laflar?
Bir yanıyla evet; 28 Şubat sürecinin sorumluları çatır çatır yargılanmalı...
Bu tarafıyla tamam; ama “Balyoz’u savunmaya” ne gerek vardı?..
“Henüz eyleme geçmemiş planlardan önce” lafıyla, Balyoz operasyonlarına alttan alta tepki göstermiş olmuyor mu Bahçeli?..
Ve aynı zamanda askerin de “doğruluğunu teslim etmek mecburiyetinde” kaldığı “ıslak imza”nın üzerine “su dökme” teşebbüsünde bulunmuş olmuyor mu?..
•
Bu işin “önce”si sonrası olmaz!..
Her türlü darbenin, darbe girişiminin üzerine aynı kararlılıkla ve eşzamanlı olarak gidilmelidir...
“İyi darbe, kötü darbe, teşebbüs halinde darbe, gerçekleşmiş darbe, klasik darbe, postmodern darbe” ayrımı yapılmaksızın...
“Alayının” üzerine gidilmelidir!..
•
Bahçeli, bir başka “darbe”yi öne sürerek, mevcut darbe girişimlerinin üzerine gidilmesine mi tepki gösteriyor?..
AK Parti’nin samimi olup olmadığını sorgulamasının mânâsı ne; bu işleri AK Parti mi kotarıyor?
Eğer öyleyse, yani Ergenekon-Balyoz darbe takip süreci AK Parti’nin “etkisiyle” yürütülüyorsa...
Ve Bahçeli de “gerçekten” darbelere karşıysa...
Elini tutan kim?!..
O “şikâyetçi olduğu” 28 Şubat sürecinin Meclis’te ele alınmasını temin için “komisyon” kurulmasını teklif edemez mi?..
MHP’nin iktidarı samimiyet testine tabi tutmazdan “önce”, Meclis’te koca gruba sahip bir parti olarak, “Çevik Bir ve diğerleri”nin faaliyetlerini “sorgulatma” imkânı yok mu?..
MHP’nin uzantısı olan sivil toplum örgütleri, mesela hukukçu dernekleri, 28 Şubat’ı “suç duyurularıyla” yargılatamaz mı?..
•
Evet, samimiyet önemlidir.
Ve Sayın Bahçeli, “samimi” ise, “ucuz politika” yapmıyor ise, 28 Şubat’a gerçekten karşı olduğunu lafla değil de, “başvuruyla” göstermelidir!..
•
Ha bu arada;
Dünkü grup toplantısında Erbakan Hoca ve arkadaşlarını da övüyor, Devlet Bahçeli...
Düpedüz “ucuz politika!..”
Bahçeli’ye sormazlar mı;
“28 Şubat zulmü bütün hızıyla sürüyorken, siz nerelerdeydiniz?..
Erbakan Hoca’ya o günlerde niçin destek vermediniz?
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, 28 Şubat darbesine kelle koltukta karşı çıkarken, bugün Erbakan Hoca’nın samimiyetine vurgu yapan siz; çokoprens almaya mı gitmiştiniz?..”
Bunları sorarlar...
Ve devam ederler:
“Erbakan Hoca, Merve Kavakçı’nın şahsında başörtüsü mağdurlarının mücadelesini Meclis’e taşırken; siz nasıl bir tutum takınmıştınız?..
Bugün ‘politikanız gereği’ övdüğünüz Hoca’ya, o gün ‘Nesrin Ünal vakası’ ile en büyük darbeyi siz indirmemiş miydiniz?..”
Hem sonra:
“Ben hükümeti DSP ile kuracağım. Başbakanlığı da Ecevit’e hediye edeceğim. Fazilet biraz dinlensin” diyen de siz değil miydiniz!..
•
Evet... Buradan yazının belkemiğine dönelim...
“Samimi iseniz, önce 28 Şubat’ı yargılayın” filan!..
Bunlar, “ucuz” oyunlar!..
Millete “oyun” değil, “gerçek” lazım...
Madem “iktidar partisi”nin samimi olmadığını düşünüyorsunuz...
“Samimi” tavrın sizden gelmesi lazım!..
Her şeyi “Tayyip Erdoğan”dan mı bekleyelim; biraz da “devlet” çalışsın?!..
•
Şimdi... Bütün Ülkücüler takip etsin;
MHP yönetimi, 28 Şubatçıların üzerine “gerçekten” gidecek mi?..
Ya da şöyle soralım:
“Darbelere gerçekten karşı mı?..”
Ben, Bahçeli ve ekibinin “darbeleri” pek de problem etmediğini düşünüyorum.
Bu düşüncemin yanlış olduğunu lafla gösteremezsiniz!..
“İşe yarar aksiyon” gerek!..
Gerisi, “ucuz politika!..”