Tek tek-grup grup dökülecekler
Başka bir alternatifleri yoktu, şimdi hiç kalmadı...
Gidecekler ve bitecekler...
Ah bir de iktidar mensupları anlasa bunu...
Başbakan Tayyip Erdoğan anamuhalefet liderinin sayıklamasına bile söz yetiştirmeye çalışıyor...
Halbuki, herkes biliyor, CHP gibi bir parti var olmasa, AKP’ye kimse güzelim oylarını vermez...
Bırakın konuşsunlar...
Bırakın konuştukça dökülsünler...
Allah aşkına şu ifadenin sahibine aklı başında kim oy verir?
Ne diyor sayın Baykal veya Baygidici?
“İktidar hukukun ırzına geçerken suçüstü yapıldı...”
Edebe bakın hizaya gelin...
Her lafından sonra CHP’nin cılkını, cıcığını çıkartıyor bay Baykal...
Başbakan anlamıyor mu yoksa?
Ne diye karşılık verir çocukların bile itibar etmeyeceği sözlere?
Baksanıza şu Atatürk’ün kurduğu partiye...
Başlarına bir sakamatlık geleceğini tahmin etmeseler Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın, Danıştay’ın alın çatına pabuç büyüklüğünde harflerle CHP’nin irtibat bürosu yazacaklar...
Başka bir umutları kalmadı artık...
Ciddiyetleri Mersin’de olduğu gibi, ülkenin muhtelif noktalarında sırıtıp durmaktadır...
Bir zamanlar Türk ordusunu da sahiplenirlerdi...
O dağlara kar yağdı... Güvendikleri dallara Anadolu kuşları yuva yaptılar... Yapmacık, kuşa benzer, korkuluk çaputları yırtıldı artık...
Bütün güçlerini yargı üzerine kaydırdıklarını görüyoruz...
Haklıdırlar, çünkü başka tutanakları yok...
Ah bir de Tayyip Erdoğan, sayıklamalarına, azamet abidesi gibi görünmelerine, caf-cuflarına kulak tıkasa da görseniz...
Çatır çatır çatlarlar emin olun ki...
İbretlik bir durumdalar...
HSYK (Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu) kaldı ellerinde tek...
Onun içindir ki, “HSYK’yı, yargının kalbini, beynini, kendilerini yargılayacak (demek ki başkasını değilmiş) bir Anayasa Mahkemesi istiyorlar...”
Fecaat canım(!)
Ahmet Necdet Sezer’in sulayıp büyüttüğü, Mehmet Moğultay’ın diktiği fidanları kurutacaklar alimallah!..
Geçti o günler...
Daha bir geçecek muhtemelen...
Bunu kendileri de biliyorlar ki sanık sıfatıyla hapiste yatan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’e sarıldılar...
Birinci sanık Saldıray paşaya ne zaman kol-kanat gerecekler, çok yakında ona da şahit olacağız...
Kendi mantıklarına göre haklıdırlar...
Cumhurbaşkanı ellerinden kayıp gitti... YÖK başkanı, rektörler hep muhalif kıyıya geçtiler... RTÜK’leri yok... Ne Milli Eğitim bakanları, ne de Adalet bakanları var artık... Yazık çok yazık, Kültür bakanları da yoktur...
Sözde kontrolsüz yazarların kırdıkları, kıracakları potlardan hiç insan rahatsız olur mu? O yazarlar her gün yazmasalardı AKP iktidar mı olurdu?
Yatın, kalkın şükredin ki CHP var karşınızda...
İkram bilmezliğinizden ben de şüphelenmeye başladım... Acaba sizler CHP ile gizli bir anlaşma mı yaptınız?
Varil bedenli kadınlar genel başkanlarının rozet takarak benimsediği çarşaflara hücuma kalktılar...
Yırttılar, tepindiler, oynadılar...
Gözüm sayın Kemal Anadol’u aradı orada...
Niye gelmemişti? Niye yırtılan çarşaf üzerinde tepinmedi?
Ergenekon avukatlığı anlaşılır, amma eşcinsel kuvvetlerin avukatı olmaz mı? Olmazsa ayıp değil mi?
Dadaloğlu der ki:
“Severim bir atı, bir de güzeli...”
Günümüze yetişseydi herhalde “Atatürk’ün kurduğu CHP’yi” eklerdi şiirine...
=============
Çarşafa rozet takıp çapula ulaştılar
Yıllar boyu her yerde her şeye bulaştılar
Fıçı fıçı kadınlar aşka geldi Mersin’de
Ve işte avrat-erkek çarşafa dolaştılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.