Türkiye’de kaç siyasi parti var bilmiyorum.
Bildiğim şu ki, Yargıtay Başsavcısının parti kapattırma fezlekesine memnun olan Baykal’ın CHP’si, Sezer’in DSP’si ve zenginler kulübü dediğimiz TüSİAD haricinde kimse sıcak bakmadı.
Geleceğe dair ellerinde sağlam veriler olsa, Sayın Deniz Baykal ve Zeki Sezer, savcı Abdurrahman Yalçınkaya’yı tıpkı askere gidenlere yaptıkları gibi hobbidik hobbidik yaptıracaklar. Allah verede yere düşürmeyeler.
Ben bunları söylerken, AKP’nin günah galerisinin tertemiz olduğunu iddia etmiyorum.
Keşke CHP yöneticileri de bir zamanlar askerden darbe beklemekle vakit geçirdikleri gibi, şimdi de hukuki darbeye bel bağlamasalar.
Amma onlar da haklı.
Serbest seçimle asla iktidar olamayacaklarını biliyorlar.
Bir muhalif rüzgar esse de iktidar saraylarını yerle bir eylese, ancak o zaman belki iktidar kuyruğundan tutarız beklentisi içindeler..
Blimiyorum, belki de başka korkuları var..
Sayın Başsavcımız bari adamlara biraz cesaret verse...
Dese ki: ‘Sizin namazla, oruçla, besmeleyle aranız hiç iyi olmamıştır. Sayenizde hukuk sisteminin kapı tokmağını ellerine geçiren mezhepçi hukukçular taifesi namınıza çalışıyor. Sakın açık vermeyiniz. İlerde MHP’yi de AKP durumuna sokacağımız kesindir. çünkü Anayasa değişikliğini onlar da imzaladılar. Unutmadık heralde’.
Yani???
Yanisi şu ki Türkiye’de iki parti kalacaktır. CHP ve DSP. Hukukçular sayesinde dikensiz gül bahçesi elde edecekler. Bunun adı eskiden demokrasiydi, sonra postallı parti demokrasisi oldu, şimdi de “Hukuksal Olanak Geliştirme Partisi”...
Sahi, Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay bakanlıkları döneminde kurak tarlalara gereksiz tohum atmamışlar.
Bu kadar mezhepçi görevlinin bir alanda toplanmaları, hepsinin de aynı görüşü paylaşmaları, bilhassa dini noktalarına ateş etmeleri sebepsiz değildir..
Askerden umut yok..
Gn. Kurmay Başkanı sayın Yaşar Büyükanıt yumruk vurarak masayı çökertmedi ve dolaysıyla beklentileri boşa çıkardı. İşte göreve geleli daha senesini doldurmayan sayın Başsavcı 17 klasör dolusu Aydın Doğan medyasında yer alan yalanları, iftiraları, aksi isbat edilmiş olduğu halde gerekçeye kanıt göstermiştir.
Acayip bir durum doğrusu...
Dünya kamuoyu bize gülüyormuş, alaya alıyormuş ne yapalım..
Laiklik elden gitmesin de varsın demokrasi elden gitsin, hukuk elden gitsin..
Birinci vazifemiz artık Anadolu çocuklarının siyasette söz sahibi olmamaları, Aydın Doğan isimli medya imparatorunun çocuklarının yerlerini daraltmamaları..
Bir de CHP’ye zor kullanarak, gülünç bahaneler uydurularak yükleme alanı açmak..
Ama olmuyor işte..
Bush, Merkel, Sarkozy, Hüsnü Mübarek, Pervez Naşerif gibi dünya uluları birleşseler, ileride birleşmeleri muhtemel olan CHP ve DSP'ye cila çekerek gözlere doldurmaya çalışanlar nafile.. çünkü Türk halkı gerçekleri biliyor ve sola güvenmiyor..
Şu anda MHP dikkate alınmıyor görünse de sayın savcımız muhtemelen haklarında 20’ye yakın dosya hazırlamıştır.. Ama iki lokma bir gırtlağa sığmadı için önce AKP, bilahere de MHP halledilecek sanıyorum..
Yarı mizah, yarı gerçek bu yazıyı yazarken Türkiye'nin durumuna üzüldüm, üzülmeye devam edeceğim..
Bilhassa sol görüşlü gazetelerin hukukçuları tasnif ederek “Sezer’in atadıkları” şeklinde tasnif etmeleri her şeyi apaçık ortaya koymuyor mu?
Ha, bir de Demirel’in atadıkları var.. Sanki Demirel Sezer’den daha yansız, daha anlayışlı birisi miydi?
Vah ki vah...
--------
Sevinçten köşe olma, umutlanma bay Baykal
Kaç parti kapatılmış, baka baka say say kal
Siyaset çukurundan adil olanlar çıkar
ömrün geçmek üzere, bari biraz bay bay kal