M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

İdeolojik, usûlden ve esastan muhalefet

İdeolojik, usûlden ve esastan muhalefet

Manzara hazin.
Şu veya bu sebepten gündeme gelen “Anayasa değişikliği”, ne yazık ki siyasi kaprislere kurban ediliyor.
İktidarın hazırladığı “değişiklik paketi” eksiksiz ve istenilen düzeyde mi?
Hayır.
Daha kapsamlı ve ihtiyaçları karşılayıcı bir “paket” hazırlanabilirdi.
İktidarın yapmadığı veya yapmak istemediği pek çok değişiklik, muhalefetin katkısıyla bu “paket”e girebilirdi.
Ama muhalefetin “istemezük” tavrı buna imkan vermedi.
Bir bakıma muhalefet elindeki “altın” fırsatı kaçırdı.
***
Aslına bakılırsa, muhalefet için bu süreç bulunmaz bir nimetti.
Ana muhalefet CHP ve onun peşine takılmış bir görüntü sergileyen MHP, Anayasa değişikliğine daha başlangıçta karşı çıkmakla büyük “hata” işlediler.
Sonradan bu “hata”yı anlamış olsalar bile, geriye dönüş “erdem”ini gösteremedikleri için “hata”da ısrara devam ettiler.
Kendileri böyle görmeseler de, dışarıdan “algı” böyle.
Yapacakları şey çok basitti.
Anayasa’da değişiklik mi yapılacak?
“Tamam, gel kardeşim! Senin tekliflerin bu mu? Bak bunların şu şu maddeleri eksik, düzenlemede şu hatalar ve şu sakıncalar var, bunları düzelt, şu hale getir, benim de bu maddelere ilave olarak şu şu tekliflerim var!” de ve çık kamuoyunun karşısına.
Saadet Partisi Numan Kurtulmuş’la bunu yaptı.
Pek çok sivil toplum örgütü, alternatif teklifleri sundu, önerilerde bulundu.
Akademisyenler, hukukçular, yazarlar, çizerler ve ilgili herkes bu “paket” hakkında olumlu olumsuz bir şeyler söyledi.
“Bu eksik, şu fazla, bu böyle olmamalı, şöyle olsa daha iyi olur...” gibi katkılar yaptılar.
Ama ne CHP ne de MHP bu tavrı maalesef sergilemedi, sergileyemedi.
***
Oysa Parlamenter sistem bu değil!
Muhalefet anlayışı da böyle olmamalı.
Mecliste; uyarıcı, yapıcı ve tamamlayıcı bir işlevi var partilerin ve milletvekillerinin.
Her şeye ayak direterek karşı çıkmak muhalefet değil!
“Bunu sen yapamazsın, ben istemem, sana da yaptırtmam, yaparsan bozarım” yaklaşımı, hem söyleyene, hem ülkeye zarar veriyor.
Bu, tam bir “istemezük” tavrıdır.
Bu tavır Parlamentoyu kilitliyor.
Siyasette güven kaybına sebep oluyor.
Meclisin itibarını yok ediyor.
Hazırlanan paket için muhalefetin söylediklerine bakınca manzara şu:
Ne CHP ne de MHP’nin, maddelerin içeriğine yönelik ciddi bir tenkitleri yok!
Her ikisi de sadece “karşı” olduklarını söylemekle yetiniyorlar!
CHP’nin karşıtlığı tamamen “ideolojik”.
MHP’ninki ise “esas”tan ve “usûl”den!
Biri diyor ki; “Senin zihniyetini ve kafanın içindekini iyi bilirim, sen defolusun, laiklik karşıtlığına odaksın, rejim için tehlikelisin, ne getirirse getir sana güvenmem.”
Diğeri de, senin çoğunlukta olduğun bir mecliste bu değişiklik yapılamaz, seçimlerden sonra oluşacak yeni meclis bunu yapsın!
***
Bu tavrı sergileyenler acaba yarınları düşünmüyorlar mı?
Gelecekten çok mu eminler?
Ya Akparti önümüzdeki seçimlerde yeniden iktidara gelip mecliste çoğunluğu tekrar sağlamış olsa bu sözleri nereye koyacaksınız?
Şunu bilmeliler ki muhalefet bu tavrını sürdürürse, iktidara böyle bir fırsat kapısını takrar açmış olacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi