Yanlış yapıyorsunuz beyler!
Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var.
Bu unutulmamalı!
Laikçi kafanın anlamadığı, sırrını çözemediği durum bu aslında…
Allah’sız bir düzen var sürekli kafalarında…
Her şeyi sevk ve idare eden gücün farkında değiller veya farkında olmak işlerine gelmiyor…
Bu ülkenin fedakar ve cefakar insanlarına kurdukları tuzaklara sürekli kendileri düşüyor.
İnanmadıkları güç onları düşürüyor!
Yok saydıkları güç onları şaşırtıyor!
Niyetleri hayır değil ki akibetleri hayır olsun!
Kafalarında bir değil bin tilki dolaşıyor!
Attıkları adımların hiç birinde halis bir niyet yok!
Bu mazlum milletin mutluluğu adına attıkları bir adım, verdikleri bir karar yok.
Soruyorum şimdi sizlere;
Hangisinin bir dikili ağacı var ?
Hangisinin çocuğu doğu ve güneydoğuda askerlik yapmış veya şehit olmuş?
Hangisi emek harcayarak, yanında birkaç insan çalıştırarak alın teri ile para kazanmış?
Hangisi kahvede vatandaşın yanına oturup bir çay içmiş?
Hangisi bir Cuma günü saf tutan insanların arasına karışıp alnını secdeye koymuş?
Hangisi bir yetim çocuğun başını okşamış?
Hangisi bir garibanı sevindirmiş?
Hangisi ağızlarından düşürmedikleri millet için bir adım atmış?
Hangisi soruyorum hangisi?
Küçümsedikleri, hor gördükleri, bir şey bilmez dedikleri bu millet “muhtar bile olamaz” dedikleri Recep Tayyip Erdoğan’ı başbakan yapmadı mı?
Olamaz dedikleri Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı yapmadı mı?
Laiklikçilik adına yerden yere vurdukları Bülent Arınç’ı Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı yapmadı mı?
Yetmiş milyon insan yanlış yapıyor da sadece siz mi doğru yapıyorsunuz?
Afedersiniz ama bu kadar insan ahmak sadece siz mi akıllısınız?
Yanlış yapıyorsunuz beyler yanlış!
Yanlış saat bile günde birkaç defa doğruyu gösterir de sizin bir defa doğru yaptığınızı görmedi bu millet!
Gelin yanlışınızdan dönün!
Gelin bu milletle inatlaşmaktan vazgeçin!
Gelin bu milletin duygularıyla inançlarıyla uğraşmaktan vazgeçin!
Gelin aklınızı başınıza alın başkasının aklıyla hareket etmekten vazgeçin!
Size bir müslüman tavsiyesi!
BEYNİ YUMRUKLAYAN YAZILAR
Bir zamanlar Afrika'daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü. Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:
Bunda da bir hayır var! Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye dogru patladı ve kralın baş parmağı koptu.
Durumu gören arkadaşı her zaman ki sözünü söyledi:
Bunda da bir hayır var!
Kral acı ve öfkeyle bağırdı:
Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?
Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı. Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler.
Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bagladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardi ki, kralın başparmağının olmadığını farkettiler.
Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanlar yemiyordu.
Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler.
Diğer adamları ise pişirip yediler. Sarayına döndügünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı.
Haklıymışsın! dedi. Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış.
İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.
Yaptığım çok haksız ve kötü birşeydi.
Hayır diye karşılık verdi arkadaşı.
Bunda da bir hayır var.
Ne diyorsun Allah aşkına diye hayretle bağırdı kral
Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir.
Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? ...Ve sonrasını düşünsene ?
NüKTELİ SATIRLAR
Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı çevirmişti.. Gazetesine iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen uyanık foto muhabiri çemberleri aşamayınca
"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum" diye bağırmağa başladı. Kenara çekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklaştı.
Arabanın önünde bir eşek yatıyordu…
GüNüN SöZü
Körler ülkesinde görmek idamlık suçtur.
CENAP ŞAHABETTİN