Tuhaf bir durum;
Genelkurmay’dan bir “arkadaş”, “mekânına” davet etti...
Hem de; “çok çok üst düzey bir asker”’in selamıyla!..
“Arkadaş” dedik...
“Dost” aslında.
Zira; “Musalli.”
Dedi ki; “Takdir ediliyorsunuz!..”
Kim, ben mi?..
“Farklı bir kalem olarak görülüyorsunuz.”
Neyim farklı imiş!..
“Milli meselelerde duyarlı!..”
Tıpkı, “bizim komutan” gibi!
Tuhaf!..
•
Bu tür laflar rahatsız ediyor beni;
“Milli meseleler” çok kullanıldı.
Ulusalcılar milli mi?..
CHP-MHP yönetimi milli mi?..
Milli takım, milli mi?..
Ağlama duvarında ağıt yakan ne peki?..
O da mı milli!..
•
Sitemlerime hak verdi “dost”.
Lâkin şunu da söyledi:
“Herkes hata yapabilir, önemli olan bazı meselelerde birlikte hareket edebilmek!..”
Dedi ki sonra;
“Kıbrıs’la ilgili haberleriniz, yazılarınız kayda değer. Bizim de bu yönde endişelerimiz var. Sevmezsiniz belki, ama ağlama duvarının önünde ağıt yakmakla suçladığınız Sayın Komutan’ın da endişeleri var!..”
Özetle?..
“TSK, İsrail’den rahatsız!..
TSK, Siyonist yayılmacılıktan rahatsız!..”
•
Bunları söylerken yazılarımızdan birini çıkarttı...
“Şeriat devleti tamam gibi!..” başlıklı olanını...
Çıkarttı ve okumaya başladı:
“Evet; Türk topraklarında bir Şeriat devleti kuruluyor...
Tabiî bu akredite şeriat;
Yahudi şeriatı!..
Kıbrıs’ın Türk tarafı, bir ‘Şeriat devleti’ne dönüşüyor...
Bu ‘müjdeli’ haberi de;
‘Yahudi gazetesi’ ŞALOM’dan alıyoruz:
Kuzey Kıbrıs’ta Yahudi yaşamı canlanıyor!..”
•
Evet, böyle yazmıştık...
Lâkin; bundan TSK’nın halihazırdaki yönetimine ne!.. Onlar, önce “Ergenekon”u temizlemeye uğraşsalar!..
•
Bu Ergenekon’a, Balyoz’a bulaşanların “aptal” olanları hariç, alayı Siyonizm ile bağlantılı...
“Aptallar hariç” dedik; onlar ne yaptıklarının, kime hizmet ettiklerinin farkında değil...
Devrimler, lâiklik-maiklik takılmışlar peşine...
Bu aptal takımının dışında, “PKK-İsrail-Kuzey Irak” hattında bilinçli olarak faaliyet gösterenleri biliyoruz.
Zamanında “askerî” ihtiyaçların “İsrail” üzerinden giderilmesi için az çaba göstermemişlerdi!..
•
“Dostumuz”, söylediklerimizin bir bölümüne hak verdi...
“Ergenekon”un, “milli” ya da “ulusal” bir oluşum olmadığını, dışarıdan yönlendirildiğini teslim etti.
“PKK terörü”nün arka planında “İsrail-Ergenekon” bağlantısının olduğunu dile getirdi.
Uğur Mumcu’nun bu bağlantıyı tespit yolunda ilerlemesinden dolayı, “Siyonistler” tarafından katledildiğini hatırlattı.
Bolca 28 Şubat sohbeti oldu, 27 Nisan, seçimler...
Bolca konuştuk...
Sıra geldi maksadı anlamaya...
Neymiş biliyor musunuz?..
“İsrail’in Türkiye’deki, Kıbrıs’taki, Kuzey Irak’taki yayılmacılığını önlemek konusunda bize düşen görevler varmış!..”
Yok yaaaa!..
Hatırlatmaya gerek vardı.
Biz yıllardır yapıyoruz bunu;
“Tank tamir” işinde bile “İsrail”i tercih edenlere bakın siz!..
Ergenekon’a arka çıkanlara; kapı gibi belgelere “kağıt parçası”, gömülü bombalara “boru” diyenlere...
Masa yumruklayıp, “savcı, hükümet” sindirmek isteyenlere!..
GATA’kullicilere!..
Kıbrıs polisine; “Kur’an okuyanı içeri alacaksın” emrini verenlere!..
Ada’yı “Ergenekon üssü” haline getirenlere!..
•
“Topraklarımıza musallat olan Siyonist yayılmacılığından” gerçekten endişe eden ve bunu bugüne kadarki tavırlarıyla belgeleyen bütün TSK mensuplarına selam olsun!..
Ergenekon’u himaye edenlerin, “şikâyete” hakkı yok!..
Biz, Allah’ın izni ile işimizi biliriz;
Birileri önce kendi kapısının önünü temizlesin!..