Ula Memo kardaş bu ne iştir bilir misin?
Dünyanın en büyük 5. ordusu darda kaldığı zaman, denize düşenin yılana sarıldığı vechile, brifinge sarılır...
Hukukçular brifingine...
28 Şubat “post modern darbesi” hukukçu brifinglerinden sonra gerçekleşti...
Demek ki özel bir hassasiyeti varmış hukukçu brifinginin...
Ve şimdi:
Fena derecede yüksek hukukçularımızın bir dernekleri var:
“YARSAV”...
Bir başka deyimle izahı yapıldı:
“YARSAP”...
Anlayacağınız, “Yargıçlar Savcılar Partisi...”
Hummalı bir şekilde seçime hazırlanan Yüksek Yargıçlar Savcılar partisi dur-durak tanımıyor...
Ne kadar televizyon kanalı varsa hemen hemen tamamını işgal ettiler...
Şehir şehir, kasaba kasaba propaganda çalışması yapmaktalar...
Emekli paşaları da yanlarına alarak şu menhus AKP’yi devirmenin azmindeler...
Galiba durumlar biraz tehlikeli...
YARSAP bu sefer de yüksek rütbeli yargıçlara ve savcılara brifing verme kararı almış...
Brifing brifingtir... Hiç fenası olmaz... Hatta getirisinin yüksekliğine dair rivayetler çağlayan misali akıyor...
Yüksek dereceli hukukçularımız bu sefer ülkemizde kaç tane “onursal” varsa hepsine ders verdireceklermiş... Muhtemelen staj yaptıracaklar...
Faydadan hali değildir mutlaka...
Bir aşırı derecede CHP’li Yekta Güngör Özden kolay mı yetişir?
Hele bir Vural Savaş çıkar mı?
Geçelim bunları...
Yüzyılın en muhteşem, en muhterem, en muazzam hukukçusu “Onursal Sabih” veya “367 mucidi”, dertlerin dermanı, sol köşenin fermanı, çağ yıkıp çağ kapayan hukuk allamesi giderse yeri boş mu kalsın?
Ne münasebet efendim...
Muhterem “onursal”ın makamı boş kaldığı zaman ülkeyi kimler turlayacak, hukuku kimler zorlayacak, inançlı kesimi kimler horlayacak, Eminağaoğlu ağabeyimizi kimler kimler Yır’layacak?
Bu mesele çok mühimdir çok!..
Yargıtay başkanımızın tek başına kalması reva mı?
Danıştay başkanımız kimlerle halleşsin, sohbet etsin?
HSYK başkan vekili ve diğer ulema arkadaşlarına kimler yedeklik yapacak? Bunlar düşünülmeli ve çaresine bakılmalı değil mi?
YARSAV darda kaldığını ilan ediyor...
Kurtulmak için de brifing verdirmeyi düşünüyor...
GATA’ya sığınacak değillerdi ya...
Orası soylu ve uzun boylu generallerimizin sığınağı...
Biliyorum, bana inanmayacaksınız... Yemini billah etsem de inanmanız imkânsız...
İsterseniz bilmediği hiçbir konu bulunmayan, değerli büyüğümüz Deniz Baykal’a ve onun Onursal asistanı Devlet Bahçeli büyüğümüze sorabilirsiniz...
Nerede geride kalan günlerin mutlu havası?
YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Erdoğan Teziç nerede?
Üniversite rektörlerinin ağırlık koydukları, dağları-taşları gümbürdettikleri günler özlenmez mi?
Özlenir elbette...
Amma ne yapmalı diyorsanız kesintisiz brifingler verdirilmeli...
Dağa-taşa, kurda-kuzuya, çobanlara-çocuklara, kim varsa et yiyen, ot yiyen, herkese brifing verilmeli...
Aksi halde bu ülke kurtulmaz...
Yargıçlar Savcılar Partisi gölge iktidarlığını yapmak ve devamlı sürdürmek için suya-havaya ihtiyacımız nisbetinde YARSAV’a da ihtiyacımız var...
Soldan çarklısı makbuldür...



Hamile çemberler kare doğurur
Biçare her derde çare doğurur
Köstebekler her gün düşük yapsa da
Dağlar her mevsimde fare doğurur.