Necip Fazıl'ı rahmetle anarken
Bizim nesil gibi ben de rahmetli Necip Fazıl’ın şiirleriyle büyüdüm. Dün kitapları arasında gezinirken, çok sevdiğim mısralarına rastladım ve sizlerle paylaşmak istedim.
Necip Fazıl’dan seçmeler;
Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.
Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.
Her ağızdan, her telde faillik mırıltısı,
Sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı.
Hep nefs çıkar karşıma, ölüp ölüp dirilsem:
İnsandan kaçmak kolay; kendimden kaçabilsem...
Ne varsa çöplüğe at, belli başlı zamanlık,
ölümü öldürmekte olanca kahramanlık.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek.
Siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez.
Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez...
öyle bir devim ki ben hakikatte pireyim
Bir delik gösterin de utancımdan gireyim.
………….
Sen;
Allahsız'ın nefret,
Namussuz'un dehşet,
Yüreksiz'in heybet,
Basıboş'un mihnet,
Devrimbaz'ın zulmet,
Eyyamcı'nın şirret,
İnmeli'nin sıklet,
Komünist'in illet,
sandığı ve tanıdığı sen,
Bütün bu menfilerin, topyekun ve müşterek
düşmanı olduğuna göre, acaba nasıl
bir "Müsbet" belirtmekte veya belirtme
yolunda ilerlemeye davetli bulunmaktasın?
Bunca hıyanet tipinin bir arada düşmanı
olabilmen riyazi bir katiyetle ispat eder ki,
sen sanıldığın ve tanındığın gibi olmak,
böyle bir sanılma ve tanınmanın
kıymetini gerçekleştirmek borcundasın!
Sanıldığın ve tanındığın gibi ol!
Allah seni düşmanlarınca sanıldığın ve
tanındığın üzere yetiştirsin!
"Allahsızın, vatansızın, namussuzun,
yüreksizin, başıboşun, devrimbazın,
inmelinin, anarşistin, komünistin gözünde;
”Ben buyum!" demekten üstün bir
hüviyet ve hak tespitin olamaz!
Tez'ini kötülerin (antitez)'inden devşirmek
nasibi ne büyük talih!
Allah'a hamdet!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.