Başörtüsü yasağına öfke duyan ateist
Başörtüsü yasağını devam ettirmek isteyenlerin hen geçen gün biraz daha zor durumda kalacağını her fırsatta ifade etmeye çalışıyoruz. Bu iddiamıza bir delil de kendisini ‘ateist’ olarak tanımlayan ünlü bir yazardan geldi.
Nobel’li yazar Günter Grass, Türkiye’yi ziyareti esnasında “Başörtüsü yasağına çok öfkeliyim” demiş.
Almanca’nın büyük edebiyatçılarından biri olarak kabul edilen Günter Grass’la yaptığı sohbeti aktaran Yasemin Çongar, konuşma esnasındaki ‘hava’yı anlatırken şöyle demiş: “Grass, ‘Bu başörtüsü meselesi çok ama çok öfkelendiriyor beni’ (dedi.) O ana kadar hiçbirimiz dinden, örtüden, laiklikten, inanç hürriyetinden söz açmamıştık, ama Grass’ın lâfı buraya getirmesi, içinde dolaşıp durduğumuz ortak hikâyenin bütününe gayet uygun düşüyordu.
“‘Benim dinle hiçbir alâkam yok. Ateistim’ dedi Grass, ‘ve dindarlara gerici gibi bakanlar, başörtüsünü gericiliğin simgesi gibi gösterenler beni öfkelendiriyor. Fransa’da, Almanya’da, Türkiye’de laiklik adına bunu yapanlara kızıyorum. Benim anneannem de başını örterdi; belki de kendince dinsel bir inançtandı bilmiyorum. Ama ne fark eder. Başörtüsü yapay bir sorun; böyle yapay bir sorunla insanların üzerine gitmelerine sinirleniyorum.’” (Taraf, 21 Nisan 2010)
Günter Grass’ın duyduğu öfke haksız değil. Ayrıca Grass bu ‘öfke’sinde yalnız da değil. Türkiye’deki milyonlar da bu kanunsuz ve haksız yasağa zaten öfke duyuyor. Türkiye’deki milyonların çığlığını duymayan ‘idareciler’in Grass örneğinde olduğu gibi ‘ateist’lerin çığlığını duymasını arzu ederiz. Türkiye’yi keyfî bir yasakla canından bezdiren yasakçılara ve onların keyfini bozmak istemeyen ‘idareciler’e hatırlatmak isteriz ki, bu yanlış ilelebed devam edemez, etmemeli. Ateistler bile bu yasağa ciddî anlamda karşı çıkmaya başladığına göre yasağın devam etmesi mümkün değil. O halde yanlışta sürdürülen inada bir son vermek gerek.
Yasakçılar uyguladıkları keyfî yasağa alışmamızı ve kabullenmemizi istiyorlar, ama bu kanunsuz yasağı kabullenmek mümkün değil. Başörtüsü yasağına gelen uluslar arası tepkiler artarak devam edecek gibi. Türkiye’yi idare edenler yurt dışı gezilerinde de artık bu sorularla karşı karşıya kalacaklar. Bakalım bu keyfî başörtüsü yasağı konusunda ‘hür dünya’yı ikna edebilecekler mi?
Nobel’li yazar Günter Grass’ın bu çıkışı, başörtüsü yasağını unutan ‘mütedeyyin kesim’in uyanmasına da vesile olabilir. Çünkü birileri ‘sanki başörtüsü yasağı yokmuş’ gibi davranıyor. Kocaeli başta olmak üzere bazı illerimizde ‘özgürlük platformları’ kurularak her hafta düzenlenen toplantılarla yasak kınanıyor, ama Türkiye’yi idare edenlerin bu kınama seslerini duymaya niyeti yok.
Günter Grass’ın bu hakperest çıkışı hem mütedeyyin camiayı hem de ‘yasakçı camiayı’ harekete geçirmeli ve Türkiye’nin önünü tıkayan, ufkunu karartan en büyük insan hakkı ihlâli olan keyfî başörtüsü yasağı sona ermeli...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.