Serdar Arseven

Serdar Arseven

Sayın Bahçeli’nin marifeti!..

Sayın Bahçeli’nin marifeti!..

Elim varmıyor ama yazmak durumundayım...
MHP bir yandan CHP’ye, diğer yandan da BDP’ye bağlandı.
Takmışlar kuyruklarına, koca partiyi götürüyorlar!..

Bahçeli ne yapmak istiyor? Milli çıkarların muhafaza ve müdafaasında çok önemli bir işlev görmesi gereken MHP’yi tüketmek mi gayesi?..
Milyonlarca Ülkücüyü insan içine çıkamaz hale getirmek mi?..
Şu hale bakın; bir grup Ülkücü Anayasa paketine destek verdi diye, Bahçeli’nin boy hedefi haline geldi.
Dâvânın çilesini çekmemiş olan bir “Genel Başkan”, ömrü zindanlarda çürütülmüş olan Ülkücülere ‘Milliyetçi Hareketin müsveddeleri’ hakaretini savurdu.
Ve daha ne hakaretler, ne hakaretler...

Bu hakaretleri, geçtiğimiz günlerde, SES TV’den Latif Şimşek’in yönettiği “Çıkış Yolu” adlı programda ele aldık..
Programa, Star Yazarı Nasuhi Güngör ile “Anayasa paketine destek deklarasyonuna” imza koyanlardan GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz da katıldı.
12 Eylül çetesinin akla ziyan işkencelerden geçirdiği Ülkücüler arasında yer alan Kıymaz, isyanını “Bahçeli, o zindanlarda bırakın aylar boyu, 3 gün kalmış olsaydı, böyle konuşamazdı” sözleriyle dile getirdi.
Ayıp denilen bir şey var; mücadeleye, çileye, fedakârlıklara saygısızlığın bu kadarına ne demeli!..
MHP’nin iktidar olduğu dönemde, Öcalan affından, ithal Bakan getirmeye kadar partiye zarar veren bin türlü icraatta bulunan Bahçeli’nin, en azından sessiz kalması gerekmez miydi?..
Veya “Bu arkadaşların tavırlarını hiç tasvip etmiyoruz. Herkesin tavrı kendisini bağlar” kıvamında bir şeyler de söyleyebilirdi.
Yazık; o Ülkücülerin, şu an MHP Meclis grubuna üye olan çok sayıda dâvâ arkadaşları var.
Sayın Bahçeli, kendisini “ses çıkartmadan” takip etmekte olan bu MHP’lilerin kalplerinde nasıl bir kırıklık meydana getirdiğinin farkında değil mi acaba?..
Şunu hemen ifade edeyim;
MHP’nin güçsüz olması, baraj altında kalması gibi bir dileği normal bir zamanda paylaşmam.
Ancak, Meclis’te CHP-BDP bloğu ile ittifak halinde olmasından dolayı, bunu dileyecek noktaya geliyorum.
MHP’ye yazık oluyor; Ülkücülere yazık oluyor, kültürel birikimimize büyük katkılarda bulunan bu cefakâr camianın düzgün insanlarına yazık oluyor...
Bugün bir imkân olsa, MHP’lilerin yüzde en az 80’i Bahçeli’nin yerine yeni bir Genel Başkan getirilmesi yönünde karar verecektir.
Lâkin sistem bu;
Bir Genel Başkan geliyor;
Partisine ne kadar zarar verirse versin, “dahili işleri” sağlama bağladığından orada duruyor.
MHP camiası, lider çıkartma sıkıntısı mı yaşamakta?..
Sanmam, böyle olduğuna inanmam.
Lâkin fırsat yok...
MHP’yi düze çıkartacak, milletin kahir ekseriyetiyle arasındaki kırıklığı tamir edecek bir ismin gelmesine müsaade edilmiyor.
O isim kim; bu, Ülkücülerin meselesi...
Lâkin; Sayın Bahçeli’nin olmadığı konusunda birçok MHP’li hemfikir.
Onların büyük bir bölümü, kapalı kapılar ardında bunları söylese de, malum endişelerden dolayı alenen ifade edemiyor.
MHP yönetimi, bu duruşuyla ne AK Parti’ye, ne de statüko partilerine zarar veriyor...
MHP yönetiminin zararı, MHP’ye…
Ve MHP’nin zararı da hiç şüpheniz olmasın, Türkiye’ye.

Milliyetçi tabanı, ulusalcı anlayış yönetmekte...
Yazık ki ne yazık!..
AK PARTİ İLE SAADET YÜKSELİŞTE
Halihazırda Anayasa değişikliğini sahiplenen ya da destekleyen iki parti var:
AK Parti ile Saadet Partisi.
Andy Ar Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin anketi, bu iki partinin yükselişte, MHP ile CHP’nin de düşüşte olduğunu gösteriyor.
Büyük milletin sağduyusu.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi