Erguvana veda...
Erguvan da sırf İstanbul’a mahsus renklerden biri midir?
Bizans İmparatorları erguvanî hilatler giyerlermiş. Bu renk, imparator ailesine mahsus bir renkmiş...
İstanbul’un erguvanî tarafını bir tesadüf, 1970’li yıllarda, askerlik yaptığım veya Dergâh Yayınları’nda bulunduğum sırada bir Boğaz gezisinde keşfetmiştim. Boğaz’ın iki yakasında esas olarak da Anadolu sahilinde erguvanların meydana getirdiği tablolar unutulur gibi değildi.
Mevsimi güzelleştiren erguvan mıydı, erguvanları çoşturan baharın güzelliği mi idi?
Boğaz vapurunda yolculuğun renkler arasında gel-gitlerle zenginleşmesi yıllar boyu zihnimizin bir tarafında durdu. Ta ki; 8-10 yıl önce, Nisan sonlarında bir gün, “erguvan bayramı”ndan haberdar olana kadar...
İstanbul’un böyle bir bayramı varmış meğer!..
Süheyl Ünver merhum tafsilatıyla anlatmış. Ve o zamanki belediye ilgilileri bu bayramı ihya için kuvvetli bir adım atmışlar. Boğaziçi’nde gemi yolculuğu tarihe doğru bir yolculuktan, renklere ve tahsisen erguvana doğru bir yolculuğa dönüşüyordu.
İşte o zaman 1970’lerde hissetiklerimi hafızam geri çağırdı. O zaman erguvan bayramının adı konulmadan da yaşanabilecek bir tabiat hadisesi olabileceğini anladım.
Yine Nisan sonları.. Türkiye Yazarlar Birliği’nin ödül töreni için İstanbul’dayız. Erguvanlar tabiatın ve tarihin en kesif noktalarında renk fışkırmalarıyla sizi uyarıyor. Bu çağrıya uyup, erguvan bayramı ile ilgisini süreklileştiren Hüseyin Emiroğlu’na ısrarla soruyorum: “Erguvan bayramı ne zaman?”
Hüseyin Bey, belediyenin tasarruf tedbirlerinden ötürü bu renk cümbüşü bayramından vazgeçildiğini söylüyor...
Buna rağmen erguvan her adımda İstanbul için vazgeçilmezliğini ilan ediyor.
Pazar sabahını hatıraların izinde bir Boğaz gezisine tahsis etmeyi düşünürken, Hüseyin Öztürk Üsküdar’da, erguvanı bol bir mevkide bulunan Fethi Paşa korusunda bir sabah yürüyüşü ve kahvaltıya davet ediyor...
Bahar yeşilinin sıcak tonlarının kendini gösterdiği, lalelerin boyun bükmeye yüz tuttuğu bir zamanda erguvan ağaçları zaferini ilan ediyor.
İşte İstanbul’a ve erguvana veda vakti...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.