Serdar Arseven

Serdar Arseven

Lâfa bakmayın, hepsi aynı fabrikanın üretimi!..

Lâfa bakmayın, hepsi aynı fabrikanın üretimi!..

Evet...
Aynen öyle.
BDP, CHP ve MHP.
Ben bu ittifakta, MHP’nin tabanını bir kenara ayırıyorum.
Tabandaki MHP’li, biraz da “farklı bir mahallede” barınamayacağı, hüsn-ü kabul görmeyeceği zannıyla...
Biraz da partinin yarınları için “kör-topal” da olsa ümit beslemeye devamla, MHP’nin kapısında beklemekte!..
Gerçek manada birer vatansever olan “taban MHP’lilerinin” haklarını böylece teslim ettikten sonra “tavan”a gelelim...
Orası felaket!..
MHP tavanının kahir ekseriyetle “ulusalcı” olduğunu her vesileyle anlıyoruz.
Tavan;
MHP desteğine ihtiyaç duyduğu her durumda bu asil milleti ve asil ülkücüleri satışa getiriyor!..
Tavanın (Anayasa değişikliğine gösterdiği dirençle birkez daha ispatlandığı üzere) milletin emrinde olmadığı ortada.
Sormayalım mı:
Bir parti milletten almazsa emri...
Kimden alır?..
Millete oynamazsa bir parti...
Nereye oynar?..

MHP’nin tavanı bu.
Bir de CHP ile BDP’ye bakalım...
Emirleri kimlerden alıyorlar; kimlere oynuyorlar?..
Bu asil milleti rahatsız eden herhangi bir madde var mı pakette?..
Yok...
Aksine, ister ayrı ayrı ister birlikte oylansın paketin en az destek alacak maddesine teveccühün yüzde 65 olacağı ayan beyan ortada.
Hiçbir anket, bu tabloyu yalanlayamıyor.
Madem böyle, üç parti arasındaki bu ittifakın sebebi ne?..
Hedef milletin beğenisini kazanmak değilse?..
Ne?!

Kimse çıkıp da, MHP ile BDP arasında ittifak olmadığını zırvalamasın.
Vaziyet açık;
Merve Kavakçı Hanımefendi’nin Meclis’te başörtülü temsil mücadelesinde, Nesrin Ünal’a baskı uygulayanlar DSP’nin kabahat ortaklığını yapmadılar mı?..
Onun öncesinde, “sağ”ın elindeki iktidarı ve MHP’nin elindeki Başbakanlığı “sola” bırakmadılar mı?..
Bakan ithaline, Öcalan affına, birlikte imza atmadılar mı?..
Düşünün;
MHP, Öcalan’ı af kararı alırken...
Anayasa değişikliği paketine direnmek için ayağa kalkmış bulunan “pek yüksek” kurumların “pek yüksek” mensupları ne yapmaktaydılar?..
Niçin hep birlikte ayağa kalkıp da, “Apo affına karşı olduklarını” haykırmadılar?..
Demokrasiye bağlı ve saygılı oldukları için mi?..
Meclis iradesine boyun eğdikleri için mi?..
Geçin efendim geçin!..
Vaziyet ortada...
Siz istediğimiz kadar, “Ama bizim söylemimiz farklıydı” filan deyin.
İştir âyinesi kişinin!..

MHP, bu durumda ne oluyor?..
Şüphe yok ki millet nezdinde yamuluyor...
Ve bu arada;
HSYK’nın, Anayasa Mahkemesi’nin filan bu yapıyla devam etmesini isteyen güruhun takdirini kazanıyor!..
BDP’ye gelince...
İstediğiniz kadar MHP tavanından farklı bir noktada olduğunu söyleyin.
Her ikisini de besleyen, maalesef kan!..
PKK terörü yok olursa, her iki parti de büyük kan kaybedecek!..
Hal bu...
MHP tavanının, başka sermayesi var mı?..
“Ekonomiyi düze çıkartacak parti” dendiğinde...
Söyleyin Allah aşkına, aklınıza ilk gelen parti MHP mi oluyor?..
Din ve vicdan hürriyeti, teşebbüs hürriyeti alanlarının MHP’nin tek başına iktidar olması halinde genişleyeceğini mi tahmin edersiniz yoksa, bu ülkenin iyice yaşanmaz hale geleceğini mi?..
Dava arkadaşlarını, ağabeylerini Cumhurbaşkanlığı’na aday oldu diye “pataklayan” bir anlayış, bu millete baskıdan, eziyetten başka ne vaat edebilir?..

BDP’ye gelince...
Bu takımın yerel seçimler öncesinde estirdiği şiddet dalgasına hepimiz şahitlik ettik.
Bir başka partiyi, bilhassa da iktidar partisini destekleyenleri, seçim çalışması yürütenleri nasıl tehdit ettiler...
Hanımlar komisyonu üyelerini bile sokak ortalarında nasıl evire çevire dövdüler...
Kim unutabilir!..
Bir BDP’li “töreye” aykırı hareket etsin hele...
Gör başına neler gele!..

Bu yazıda CHP’nin bahsi az geçti galiba.
İşin bu tarafı da net.
CHP, bu iki partinin ağababası!..
O ne diyorsa, farklı söylemlerle onu yapıyorlar!..

Meclis’te üçlü ittifak; “derin”lemesine!..

Allah kurtarsın!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi