1 Mayıs işçiye değil, CHP zihniyetine uygun bir kutlamadır
Bizim toplumumuzun kimliğine, kişiliğine, tarihine, kültürüne, medeniyetine, milli ve manevi değerlerine uymayan ne kadar ithal edilmiş uyduruk bayram varsa, hepsinin yanında, yöresinde, ortasında, CHP zihniyetini bulabilirsiniz.
1 Mayıs İşçi Bayramı denilen bayram, bizim milletimizin kültürünün bir parçası değildir. Kan dökmenin, vurmanın, kırmanın, tehditler savurmanın, gerçek emekçilerimizin yerine, kandırılmış binlerce çaresiz insanı, Taksim meydanı veya başka meydanlara toplayarak, kargaşa ve kaos çıkarmanın neresi işçi bayramıdır?
Bugün ne olacağını bilemeyiz. Taksim’de nasıl bir kutlama yapılacağını tahmin etmek zor değil ama iyi niyetli ve kimsenin burnunun kanamasını istemediğimiz için, umarız kazasız belasız bir kutlama yapılır da toplumun huzuru kaçmaz.
Dün Disk yöneticisi kişinin internet sitelerine düşen bir haberi vardı. Bodoslama dalan bir ifade kullanmıştı. Sanki düşman cephesinden bir parça koparmış gibi, Taksim’deki bayram izni için şöyle diyordu. “Onlar vermedi biz aldık.” İfadenin ve niyetin çirkinliğine bakar mısınız, bu adamlara mı güveneceğiz?
“Disk” ile “güven” arasında aşılmaz dağlar vardır. Disk’e bağlı savunmasız işçilerimize bir diyeceğimiz yok elbet ama Disk yöneticilerinin toplum nezdinde geçerli bir notları da yoktur. Toplumun büyük çoğunluğu, bu adamlara; “huzur bozan, kavgacı, kargaşacı” diye bakar. Denemek istiyorlarsa, kendileri için bir anket yaptırabilirler.
Yalnız bu anket; meyhanelerde, gece kulüplerinde, içki tüketiminin çok olduğu ortamlarında, kumarhanelerde ve toplum huzurunu bozacak benzeri yerlerde yapılmamalıdır. Adam gibi sokağa çıkılmalı ve insanlara sorulmalı. Baksınlar bakalım toplum aynasında kendilerini nerelerde görecekler.
CHP kutlama için herkesi Taksim’e çağırıyor. CHP’nin çağırdığı bir yere gitmek, insanın başına işler açılacağı anlamı taşır. Bunlar insanı doğru yere çağırmaz. Mesela hiç şimdiye kadar camiye çağırdıklarını gördünüz mü? Görülmez. Ellerinden gelse camileri tekrar ahırlara çevirmek için darbe yaptıracaklardı. Allah müsaade etmedi.
Bu arada Taksim’e giden olursa, ki bizi okuyan kimse gitmez ama bugün veya başka bir gün Taksim’e yolunuz düşecek olur ve Dolmabahçe Camii’nin oralardan geçerseniz, Dolmabahçe Camii’ni uzun uzun seyretmelisiniz. CHP zihniyetinin ülkeyi kasıp kavurduğu zamanlarda o camii, Deniz Müzesi olarak kullanılmıştır.
Neyse biz işçi bayramına dönelim. Mesela Hak- İş ve Hak – İş’e bağlı sendikalardan bugüne kadar ülkenin huzurunu bozacak, topluma zarar verecek herhangi bir eylem haberine rastladık mı? Hayır rastlamadık. Çünkü sağduyu sahibi işçilerimiz, ekmek yediği tekneye sahip çıkar ve sever. Ekmek teknesini kendisine verilmiş büyük bir emanet olarak görür ve bizim kültürümüzde emanete hıyanetlik yoktur.
Peki, neden Disk ve ona bağlı sendikalara üye işçilerin bayram kutlamasında olaylar çıkar? Burada şu ayrıntıyı hatırlatmakta fayda var. Disk ve bağımlılarının kutlamalarına üye işçiler gitmez. Meydanlarda bağıran ve çağıranların büyük çoğunluğu, CHP başta olmak üzere Komünist Parti üyesi veya terör örgütleri sempatizanı öğrenciler ile üç paraya slogan atan, yeri geldiğinde de bir ton dayak yiyen kandırılmış insanlarımızdır.
Halk partisi her zaman zenginin yanında olmuştur. Ülkenin köklü zenginlerine bakın pek çoğu onların ürünüdür. Hiç sevmedikleri de köylü ve işçi kesimidir. Türkiye’nin bütün işçileri, sahil şeritlerimizde mi yaşıyor da en çok oralardan oy alıyorlar.
Neden işçilerimizin çok olduğu bölgelerden milletvekili çıkaramıyorlar, neden oralarda Disk ve benzeri sarı sendikalar yok. Kısacası; Malum zihniyet bu toplumun değer yargılarına saygı duymadıkça (sevmeleri lazım değil) kargaşadan başka bir şey çıkaramazlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.