Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Yeni Şerif Paşa müsveddeleri

Yeni Şerif Paşa müsveddeleri

Osmanlı’nın yıkılmasında Şerif Hüseyin meş’um bir rol oynamıştır ve yaptıklarıyla Hazreti Peygamberin (S.A.V.) hadisine muhatap olmuş ve Ahlas fitnesi ve benzer fitnelerin anlatıldığı hadiste ahirzamanda kendisini Ehl-i beyte nispet eden birisinin çıkacağı ve fitne ateşini ve dumanını yayacağı ve körükleyeceği belirtilmiş ve onun gerçek manada Ehl-i beytten olmadığı aksine Ehl-i beyt mensuplarının amelen de kendisine uymaları gerektiği hatırlatmıştır. Yani Hazreti Peygamber kendisini şeriflikle Ehl-i beytine nispet eden bu adam ve benzerlerinden beri olduğunu ve teberi ettiğini bu sözleriyle beyan buyurmuştur. Bu gerçeğin hadis diliyle bir başka ispatı da şudur ki, Peygamberimiz biricik kızı ve can ciğeri Hazreti Fatıma’ya ‘herkes arasatta ameliyle (hasebiyle) geldiğinde sen nesebinle karşıma çıkma’ buyurmasıdır. Dolayısıyla Ehl-i beyt mensuplarının amelleri de Ehl-i beyt kriterlerine uymalıdır. Yoksa yaptıklarıyla hem Müslümanlar hem de diğerleri için fitne ve imtihan kaynağı ve vesilesi olmamalıdır. Şerif Hüseyin’in Arap dünyası için yaptığını Kürt aydınlarından Şerif Paşa da Anadolu için yapacaktır. Arap alemi dağıldıktan ve elimizden çıktıktan sonra Ermeni ayartması Şerif Paşa gibiler yüzünden Anadolu’ya da veda etme durumundayız. Böylece Türkleri Avrupa’dan ve Anadolu’dan atma ve kovmayla ilgili bin bir plan sonunda hükmünü icra edecektir. Lakin Allah’ın inayetiyle direkten döneriz. Bugün Şerif Hüseyin gitse de menhus mirası ortadadır. Ve Filistin bu miras yüzünden bugün yâd ellerdedir. Keza Şerif Paşa artık dünyasını değiştirmiş olsa da geride bir sürü müsveddesi vardır. Şerif Paşa’nın bu hainane ve Ermeni işbirlikçisi tutumu ve planlarına karşı Bediüzzaman iki arkadaşıyla birlikte bir arzuhal ve arize yazar ve telgrafla gönderirler. İkdam gazetesi 22 Şubat 1336/7 Mart 1920 tarihli ve 8273 sayılı nüshasında ‘Kürdler ve Osmanlılık’ başlığı altında bu arizeye ve telgrafa yer verir:
“İkdâm Cerîde-i Mu’teberesine
Evvelki günkü gazeteler Paris’de Şerif Paşa ile Ermeni Heyet-i Murahhasası reisi Boğos Nubar Paşa arasında Kürdistan ve Ermenistan hakkında bir itilâf akdedildiğini yazarak Kürd efkâr-ı umûmiyesinden istîzâhâtda bulunuyorlardı.
Dört buçuk asırdan beri vahdet-i İslâmiyye’nin fedâkâr ve cesur hâdim ve tarafdârları olarak yaşamış ve dinî an’anesine sadâkati gaye-i hayat bilmiş olan Kürdler, henüz beş yüz bine karîb şühedâsının kanı kurumadan, şişlere geçirilen yetimlerinin, gözleri oyulan ihtiyarlarının hatıralarını teessürle anarken, İslâmiyet’in zararına olarak tarihî ve hayatî düşmanlarıyla itilâf akdetmek sûretiyle salâbet-i dîniyyeleri hilâfında iftirâk-cûyâne âmâli ta’kib edemezler. Binâenaleyh Kürd vicdân-ı milliyesinin bu tarz tahassüsüne mugayir hareket eden zevâtı da tanımazlar ve yegâne emelleri de vahdet-i dinî ve millîlerini muhâfaza olduğundan keyfiyetin izahâtına delâlet buyurulmasını muhterem gazetenizden istirhâm ederiz.
Sâdât-ı Berzenciye’den Dava Vekîli
Ahmed Arif
Hizan Sâdât-ı kirâmından İhtiyât Binbaşısı
Muhammed Sıddık
Ulemâ-yı Ekrâd’dan
Said-i Kürdî ..”
¥
Burada çok calib-i dikkat bir nokta, Bediüzzaman ve arkadaşlarının Ermeni çeteler tarafından vahşiyane bir biçimde çoluk çocuk demeden 500 bin Kürdün öldürülmesi keyfiyetidir. Bu noktada gerçekten de bir araştırılma yapılması iktiza eder. Maalesef bugün sözbirliği etmiş bir halde Irak’ın ve Afganlıların kayıplarından hiç bahsetmeyen bizim Ermenisever aydınlarımız sürekli olarak abartılı Ermeni kayıplarını ağızlarından düşürmüyorlar. Aksine, bu iddiaları ve tezleri ağızlarına pelesenk etmişlerdir. Ermeniler de vicdani intibaha gelse onlar da kendi açılarından yaptıklarını itiraf etseler belki bizim aydınlarımızın yaptıkları bir dereceye kadar makuliyet, makbuliyet ve haklılık kazanabilir. Lakin Ermeniler katliam yaptıkları gibi tezviratla birlikte tarihin akışını da değiştirmeye yelteniyorlar. Ermenistan’a giden gazeteciler müşahedatı ve gözlemleri de bu yöndedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi