Gandi mi, Ecevit mi, Ahmedinejad mı?

Gandi mi, Ecevit mi, Ahmedinejad mı?

CHP'nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk sınavını kurultayda verdi. İşin rengi Parti Meclisi seçimlerinde ortaya çıkacak ama konuşması da önümüzdeki günlerle ilgili ipuçlarıyla dolu.

Öncelikle CHP medyasının dolduruşuyla oluşturulmaya çalışılan Gandi imajı tutturulamamış. İmaj danışmanları Gandi'yi ararken İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'a ulaşmış. Kravatsız çizgili gömlek ve günlük spor ceketle 'halk adamı' çizilmeye çalışılmış. Deniz Baykal'dan keskin hatlarla ayrışma gayreti de hissediliyor. Kürsüden inerken takılan kasket, imaja bir de Bülent Ecevit'i ekledi. Gerçek Kemal Bey, taklitler arasında kayboldu. Konuşmanın içeriği de Ahmedinejad profiline uyuyor. Muhafazakâr rejim bekçileriyle, işsiz gençler ve fakir varoşların oylarını alan model İran'da geçerli oldu, lakin Türkiye'de tutmaz.

Rejim bekçilerinin oyu iktidar için yetmiyor, varoşların AK Parti'ye oy vermeyen kesimleri ise Cem Uzan ve benzeri örneklere ilgi duyuyor. "Hadi gel köyümüze geri dönelim" mesajı içeren kıyafet, nüfusun kahir ekseriyetini oluşturan genç seçmene sempatik gelmiyor. Onun için köşeyi dönmeyi başarmış beyaz gömlekli genç, yani Uzan herkesi şaşırtan oy oranına ulaşmıştı. Hem de hiç teşkilatı olmadığı halde. Kasket metaforu da belirli yaşın üstünde ve her şartta CHP'ye oy veren kesime sıcak gelecek. Bunun için gençleri ıskalamak yanlış tercih.

Kılıçdaroğlu'nun yeni dönemdeki en önemli handikabı partiye dönen 'alacaklılar'. Ankara'da üç defa seçim kaybetmiş Murat Karayalçın'dan Meclis mikseri Kamer Genç'e kadar, söyleyecek sözü kalmamış birçok isim dönüş yolunda. Kamuoyunda yıpranmamış ve hâlâ söyleyecek sözü olan isimler partiye katılmazsa, akın akın gelenler yeni sorunlar üretecektir. Zira çoğu kendini Baykal mağduru gördüğünden alacak tahsildarı havasında.

Yeni liderin söyleminde de yeni bir şey göremedik. Pardon, Tayyip Bey yerine Recep Bey'i tercih ediyor. Yandaş medyası bundan müthiş sonuçlar çıkarabilir. Ancak konuşmayı dinleyen vatandaşların 'kim bu Recep?' diye sorma ihtimalleri de yüksek. Yakışıklı Baykal'ın yüksek sesle dile getirdiklerini, 'köylü' Kılıçdaroğlu farklı ses tonuyla tekrarladı. Devrik lider Baykal, kurultayı acı tebessümlerle izlemiştir. Siyasetin ve siyasetçilerin nankörlükleri üzerine cümleler kuruyordur, büyük ihtimalle.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi