Muhalefet, Ergenekon'dan ne umuyor?
Aday listeleri açıklandığından beri CHP ve MHP listelerindeki Ergenekon sanıkları tartışılıyor. İlhan Cihaner'in son dakika adaylığı gündemi yeniden o yöne kaydırdı.
MHP adayı emekli General Engin Alan, Balyoz darbe davasında yargılanıyor, ancak kamuoyu hepsini 'Ergenekon' olarak algılıyor. İki partinin bu tercihi oy beklentisiyle yapmadığını sanıyorum. Öyle olunca onları zorlayan müessiri anlamakta zorlanıyorum. Şurası gerçek, oy verirken Ergenekon Davası'na duyduğu tepkiyle karar verecek bir zümre var. Ancak iki muhalefet partisini birden uçuracak kadar olmadıklarını öngörebiliriz. Hiç Ergenekoncu aday olmasa da oylarını adı geçen partilerden birine vereceklerini söyleyebiliriz. O halde CHP ve MHP, neden iktidar partisinin eline kendilerini eleştirmek için bu fırsatı sunuyor?
CHP ve MHP yönetiminin 13 Haziran sabahı yıkıcı iç muhalefetle karşılaşma riskini kimse inkâr etmiyor. Belli psikolojik eşikler var ve altında alınacak oy oranları iki lideri zora sokacak. Kemikleşmiş tabanları dışına taşabilirlerse sorgulanmaktan kurtulacak nispetlere ulaşırlar. Ergenekoncu adaylar, yeni kitlelere açılma ihtimalini zayıflatıyor. Hem MHP hem de CHP eski DYP'lileri listeye alarak merkez sağdan bir beklenti içinde olduklarını gösterdi. Pek çoğu itibarıyla emeklilik yaşlarını çoktan aşmış isimlerin kitleleri sürükleme kabiliyetleri yok. Cazip adaylar bile olsaydı akış çok zordu. Zira merkez sağ seçmen, darbeler ve darbecilerden hazzetmez. İdam edilen Başbakan Adnan Menderes'ten dolayı arada kan davası vardır. Hatta ispatlanamasa da Turgut Özal'ın aynı zihniyet tarafından öldürüldüğü inancı yaygındır. Darbe iddiasıyla tutuklu yargılanan sanıkların bulunduğu listelere oy vereceklerine çok ihtimal vermiyorum.
Oy vermesi muhtemel bir başka kitle de yine bu isimler yüzünden uzaklaşacaktır. Birinci tercihindeki partinin barajı geçemeyeceğini gören azımsanmayacak seçmen, ikinci tercih arayışına girecektir. Anketlerden de anlaşıldığı üzere ikinci tercih potansiyeli en yüksek parti MHP. 1995 seçimlerinde 8,2 oy alan parti, 99'da 18'e yükseldi. 2002'de tekrar 8,4'e geriledi. MHP'nin kemik tabanı 8 civarında görülüyor. İkinci tercih kullanacakları ikna edebilirse oy oranının 30'ları zorlayacağını anketler söylüyor. Baraj sorunu yaşayacak partileri şöyle zihninizden geçirin. Hangilerinin seçmeni MHP'ye, açıklanan listelere oy verir? Hatta 2007'de alınan 14,3'ten bile çözülmeler yaşanabilir. Barajın altında görünen partiler MHP'yi hedef seçebilir. Kazanmasına kesin gözüyle bakılan iktidar partisinden oy koparmaktan daha kolaydır ve Meclis dışındaki muhalefet partileri için yabana atılmayacak bir ihtimal olacaktır. 2002'de 'beyaz gömlekli bir adam'dan ibaret olan Cem Uzan'ın partisi bile bunu başardı. İyi kötü tabanı ve kadrosu olan partiler neden yapamasın?
CHP ise son iki seçimde 19,4 ve 20,9 oy almış. Kemik taban 20 civarında karar kıldı denebilir. Yeni seçmene açılmak adına genel başkan dışında bir yenilik göze çarpmıyor. Gelenlerin eskilerden farkı sadece isimleri, zihniyet ve mantalite neredeyse aynı. Üzerine bir de Ergenekon sanıklarını eklediğinizde CHP'nin açılım stratejisi ayakta kalamıyor. 2B arazilerin mülkiyet devri ve aile sigortası gibi projelerin daha önce eleştirilen, hatta iptal edilmesi sağlanan girişimler olması izale edilebilir. Ancak CHP, Ergenekoncu adayları dışında gündeme gelemiyor. Adı geçen adaylar bütün seçim sürecinde tartışılmaya devam edilirse CHP zararlı çıkacak. Ergenekon sanıklarını aday yaparken ne umduklarını kestiremiyorum ama olağanüstü sürprizler olmazsa, iki partinin de pişman olacaklarını söyleyebiliriz.