Zaim Hoca
O bir iktisat duayeni değildi sadece.
Hadiseleri çok iyi analiz yeteneğine sahip bir sosyolog, dünya siyasetini büyük bir vukufla tahlil eden bir siyaset bilimciydi aynı zamanda.
Bunlardan da öte, ahlak-ı hamide sahibi beyefendi bir insandı.
***
Bundan otuz yıl öncesine götürdü beni Zaim hocamızın vefatı.
Bolu’da düzenlenen bir seminerde “İslam İktisadı” başlıklı dersini dinlemiş, modern ve medeni hukukla ilişkiler kurarak verdiği örneklerle İslam iktisat anlayışını asrın idrakine sunuşuna hayran kalmıştım.
Sonra yıllar geçti.
Hocayı kitap ve makaleleriyle hep uzaktan takip ettim.
Ne zaman ki, kendimi STK’ların aktif çalışmaları içinde buldum, işte o zaman Zaim hocayla yakın temasım başladı.
Kendisiyle son bir-kaç yıl içinde çok yakın ve sıcak bir dostluk kurmuştuk.
Baş başa saatlerce sohbet fırsatımız oldu.
İslam dünyası ve Türkiye ile ilgili genel, bazen de çok özel konularda görüşlerini almıştım.
Bu arada onun ne denli bir “hâl” insanı olduğunu da yakından müşahede imkânım oldu.
Kendisinden çok şey öğrendiğimi itiraf etmeliyim.
***
Bir tespitini sizinle paylaşmak isterim.
Hep merak etmişimdir; “Bir insan niçin siyaset yapmalıdır” diye.
Bu soruya Zaim hocanın verdiği cevap, hepimiz için bir yol haritası niteliğindeydi:
“Öncelikle Ülkenin kaderine hükmedecek konumda olmak ve gerçekten muktedir olup hükmetmek için siyaset yapılır. Bu olmuyorsa en azından partinin yönetiminde söz sahibi olmak ve partiyi hayra yönlendirmek, böylece siyasi ahlakın yükselmesine ve hayırlı hizmetlerin üretilmesine vesile olmak için siyaset yapılır. Bu hedefler yoksa bunun adı; siyasi figüranlıktır.”
Hocanın bu cevabı, onun ufkunun ne kadar geniş ve derin olduğunu da gösteriyordu.
Buna paralel bir şeyi daha öğrenmek istemiştim kendisinden:
“Hocam, daha önce size çok şeyler danışan insanların, siyasete girip belli mevkilere geldikten sonra da danıştıkları oluyor mu?”
Hocanın verdiği cevap tahmin ettiğim gibiydi:
“Maalesef bu hiç olmadı. Onların etrafı artık kalın duvarlarla çevrili. Bir de zaten kendi danışmanları var. Bize ihtiyaçları kalmıyor anlaşılan...”
***
Sünnetüllah hükmünü icra ediyor.
Yok aramızdan erken ayrıldı, yok büyük bir kayıp...vs.
Bu söylenenlerin hiç birinin değeri yok.
Zaim hoca, arkasında pek çok hayırlı hizmetler bırakarak Mevlâ’nın takdiri üzere zamanını doldurdu ve aramızdan ayrıldı.
Bize düşen şey, onun hayatından çıkaracağımız dersler ve alacağımız güzel örneklerdir.
Ben senden çok şey aldım, mekanın cennet olsun güzel hocam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.