Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Düşman Güçlü Değil Biz Zayıfız

Düşman Güçlü Değil Biz Zayıfız

Konuşmanın ve yazmanın sükût ettiği vakitler böyle zamanlar olmalı. İnsanın elinin kolunun bağlı olduğu ve aklının erip de gücünün yetmediği anlar böyle saatler demek ki.
Elimin kolumun bağlı, dilimin suskun, dudaklarımın kıpırdamadığı, gücümün sadece dua etmeye yettiği, gözlerimden birkaç damla yaşın aktığı geceden sabaha kadar, yaptığım ve yapabildiğim tek şey, televizyon ekranının başında kilitlenip kalmaktan başka bir şey olmadı.
Çaresizlik böyle bir şey olsa gerek. Siyonist terörist İsrail, Allah ve kulları tarafından lanetlenmiş olmanın tam bir resmini sergiliyorlardı. TV Net’ten başka hiçbir televizyon kanalı Uluslararası sularda terör estiren İsrail vahşetinden haber aktarmıyordu.
Sadece susan ben değildim, yerel ve ulusal kanallar da susmuştu. Siyonist terörist İsrail, savunmasız insanların üzerine ateş açarken, sağduyusuna güvendiğimiz tv kanalları, saç ekimi ve dikimi üzerine program yayınlıyor, kimileri de müzik ve eğlence âlemindeydi. İsrail’in saldırısına sessiz kalanlar, İskenderun’daki teröre de sessiz kalıyorlardı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Abdurrahman Dilipak’ın İsrail konsolosluğu önünde konuşması ve oradaki binlerce yiğit Müslümanın görüntüsüyle, bitkisel hayatta olmadığımızı, zayıf da olsak, çaresiz de olsak, elimiz kolumuz bağlı da olsa, birileri Dini İslâm için, insani yardım götüren gönüllüler için ayaktaydı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Türkiye’nin her yerinde uyanık olan ve “Ben de bir şeyler yapmalıyım” diyen bütün Müslümanlardan Allah razı olsun. Bu arada TV Net’e de teşekkür etmeliyim. Gecenin sessizliğinde ve karanlığında ve bunalımında ve çaresizliğinde ve kimsesizliğinde, ağlamaktan ve duadan başka çıkar yol bulamamışlara yoldaşlık ediyordu.
İsraillilerin lanetlenmiş bir kavim olduğuna bir kere daha inandım ve iman ettim. Terörist İsraillilerin yaptığını ancak ve ancak sadece lanetlenmiş yaratıklar yapabilirdi. Geminin üzerine helikopterden hem iniyor hem de beyaz bayrak sallayan insanlara ateş açıyorlardı. Gözleri dönmüş ya da benzeri ifadeleri kullanmak bile insanca sayılır. Bunlar insandan öte, hatta bütün canlı varlıktan öte, lanetlenmişliklerini sergiliyorlardı.
Düşman güçlü değil, biz zayıftık. Gemide en az elli ülkenin vatandaşı vardı. Sabaha kadar elli ülkeden çıt çıkmadı. Mavi Marmara’da can pazarı yaşanırken, özellikle Müslüman ülkeler uykudaydı. Ateş bağrımıza düştüğü için Türkiye’deki duyarlı Müslümanlar, karınca kaderince bir şeyler yapabilmenin gayreti içerisindeydi.
Gemideki can pazarı yürekleri dağlıyordu. Zor bir geceydi. Kendimden şimdiye kadar hiç böylesine utanmamıştım. Bu satırları yazarken bile kendimden nefret ediyorum. Yazdıklarımı ukalalık sayıyorum, münasebetsizlik sayıyorum. Allah rızası için iyi niyetli hiç kimse kusura bakmasın. Öyle dolu ve duygusalım ki, ne yazdığımı bilemeyecek kadar veya neyi doğru neyi yanlış yazdığımı tespit edemeyecek kadar zordayım.
İsrail devleti bütün dünya insanlığı için tehlikelidir. Bunu tüm dünya halkları ve hükümetleri de biliyor. Lakin ülkelerin ve halkların damarlarına öyle girmişler ve öyle yerleşmişler ki, kimse bu pislikleri temizleyemiyor.
Umalım, dua edelim ve gayret edelim ki bu son yaşananlar, dünya milletlerinin uyanışına sebeb olsun ve Siyonist, terörist İsrail, yeryüzündeki varlıklarıyla silinip gitsinler. Anlaşılan bunlar temizlenmeden insanlığa rahat yok. Bu gerçeği kabullenelim artık.
Bu arada yürekleri dağlayan, ocaklara ateş düşüren, İskenderun’daki roketli saldırıyla ilgili olarak ilk gelen haberler PKK olduğu yönünde. Eğer öyleyse PKK İsrail ile işbirliği yaptığını bu kadar açıkça sergilemiştir. İnşaallah o karanlık nokta da en kısa zamanda aydınlanır. Çünkü öyle olaylar yaşadık ki, terör olaylarının altından bazen terör örgütü değil, başka örgütler çıkabiliyor.
Şehitler direkt rahmete gark olur ve Cennetteki yerlerini alırlar. İnsani yardım gemisinde şehit olan insanlarımızla, İskenderun’da şehit olan Mehmetçiklerimizin ailelerine ve yakınlarına sabır dileyerek, yüreklerimizi, kalplerimizi, vicdanlarımızı, maddi ve manevi varlıklarımızı; barışa, sevgiye ve kardeşliğe sevk etmeli, kendimizi yenilemeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi