İsrail, devletler hukukuna riayet etmiyor...
Birleşmiş Milletler kararlarını dinlemiyor.
Bir başka ülkenin toprak bütünlüğüne saygı duymuyor.
Çoluk çocuk demeden canı istediği an saldırıyor.
İşgal ediyor...
Öldürüyor, yakıyor, yıkıyor...
Peki nedir bu İsrail?
Bakıyorsunuz ki ABD Afganistan üzerine NATO’yu salmış, gerekçesi de El Kaide terör örgütü imiş. Terör insanlık suçu diyorlar.
“Doğrudur” diyoruz.
Sözde ABD ile müttefikleri teröre karşı.
NATO da teröre karşı.
Peki ya İsrail!
Onunki terör değil mi?
Veya şöyle soralım:
Bu El Kaide ne yapar?
İşgalci güçlere karşı ülkesini koruduğu için mi terörist?
Peki Hizbullah ne yapar?
Filistin’e kan kusturan İsrail’e karşı savaştığı için mi terörist?
Hamas, o da öyle...
Direnişçiler terörist, saldırganlar demokrat!
Öyle mi?
Hani Saddam nükleer silah yapıyordu?
Hani İran rejimi komşularına saldıracaktı?
Zihniyet olayı, Osmanlı sahadan çekileli kurtlarla çakallar sahne aldılar.
Şimdilerde kurdun kanunları geçerli.
O yüzden Filistin topraklarında kan bir türlü dinmiyor.
Peki İsrail ne?
İşte Batının müttefiklerinin bu sorunun cevabını kanlı saldırı sonrasında arayacağından pek de emin değilim. Uykuları bir süre daha devam edeceğe benziyor.
Daha önce de İsrail Gazze üzerinden kundaktaki bebeklere varıncaya kadar kanlı tarih yazdığı halde, Batı ittifakının kılı bile kıpırdamamıştı.
Beyanatlarla, üzüntülerle geçiştirdiler...
Birleşmiş Milletler İslam ülkelerine şahin, İsrail’e karşı kuzu...
Ama gerçek hesap bu değil, Allah’ın da bir hesabı var.
İsrail bu saatten sonra Ortadoğu’da istese de dikiş tutturamaz. İsrail politikaları sadece kendi güvenliği için değil, ABD güvenliği için de tehlikeli bir yola girmiştir.
Yollar giderek ayrılıyor...
ABD gibi ekonomisi yanlış atılımlar yüzünden krize giren bir ülke, şimdi de İsrail’in sorumsuzca üzerine yıkacağı yükü pek fazla taşıyamaz...
Hatta İsrail yüzünden dünyadaki diğer Yahudiler de güvende değildir.
Onlar da biliyorlar ki olayların müsebbibi İsrail olsa da neticede fatura Yahudi ırkına çıkacaktır. Hıristiyan dünyası bile İsrail gibi ırkçı ve de terörist bir devletten rahatsız.
Çarmıha germenin acıları Hıristiyan aleminde hâlâ sızlıyor.
Çok şeyler olabilir...
İsrail terörü yüzünden akıtılan kanın gölünde ilk önce belki de kendisi boğulacaktır.
Bu son olay çok şeylere gebe.
Yardım konvoyuna karşı İsrail’in düzenlemiş olduğu korsan saldırı, bu hali ile Ortadoğu’nun belki de kaderidir. Yeni bloklaşmaların olacağını göreceğiz.
Ne var ki uyku tek taraflı görülmüyor.
ABD ile İsrail, terörist diyerekten direniş gösteren örgütleri “toplama” ve de “tutuklama” görevini bize vermiş gibi görünüyor. Topluyoruz ama topladıklarımız gerçekten terörist mi, direnişçi mi ona bakmadan habire topluyoruz...
Hatta terör anlaşması kapsamında MOSSAD tarafından verilen bilgilerin de ne kadar gerçekçi olduğu tartışılır. Silahlar da öyledir... İsrail silahlarında İsrail uçakları “dost hedef” olarak gösterildiğinden bu uçaklara program değişikliği yapmadan ateş açmamız bile imkansız...
PKK terörünün sonuçlanamayışında hem silah, hem de istihbarat olayı oldukça etkendir.
İsrail hem nalına hem de mıhına vurur.
Bu yollarda kaybettiğimiz insan gücü bir tarafa, ekonomimiz de tükenmek üzeredir...
Bilin ki Kürt devleti ile Ermeni soykırımı diye tutturanlar yine onlardır.
Faili meçhul cinayetlerden tutun da sahneye yeni çıkan örgütlerin parasal yönden desteklenmesinde mutlaka İsrail’in kanlı parmağı vardır.
Bu hain zihniyet her taşın altından çıkıyor...
İsrail bu kadar sorumsuzlukla ilerilere fazla gidemez. İşlemiş olduğu kanlı cinayetlerin hesabını eninde sonunda verecektir. İsrail, tarihini kanla yazıyor...
Ne var ki bu son saldırının acısı millet olarak yüreğimize hançer gibi saplandı.
Saldırıda şehit olanlara Allah’tan rahmet, gazilere geçmiş olsun dileklerimi iletirim.