Haftadan hatırımda kalan hususlar
Gazetede dikkatimi çeken bir yabancı karikatüristin altyazısı:
- Açık denizde korsanlıktan hoşlanmıyorsanız ANTİSEMİTİKsiniz...
Bu güzel ve tadlı ifadeyi söyleyen ise, elinde boyundan büyük pala, köhne bir gemide boy gösteren siyon yıldızlı bir maganda...
¥
- Yargıtay Başkanı Gerçeker’den halka çağrı...
- Yargıya sahip çıkın...
Bu çağrı yargının selameti için mi, yine kutuplaşmanın harlandırılması için mi, bilemedim...
Halk yargıya nasıl yardım edebilir ki?
Yoksa çağrı, seçim zamanında YÜCE YARGI’nın tuttuğu partiye oy vermekle sahip çıkılmasını mı istemektedir...
Keşke bir de yargı halkımıza sahip çıksa... Siyasi bölünmelerin içine girerek taraf tutmasa...
¥
Kılıçlı Kemalzade emeklilere seslenmiş:
- Recep beyin düzenini bozun diyor...
Yerine ikame edeceği düzen ise muhtemelen ŞEFLİK düzenidir.
Ne güzel olurdu, değil mi?
Yapmayı bilmeyenlerin aklı ancak bozmaya yeter... Onu da kendi cılız güçleriyle değil emekli ihtiyarların yardım ve gayretleriyle... Eğer ki emekliler şahlanırsa sandığı AKP’ye mezar ederlermiş...
Ölüm ve mezar kavramlarını bile kendi çıkarlarına istismar etmek CHP genel başkanına yakışır doğrusu...
¥
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı katakulliye getirerek istifa ettiren, geri dönmesinin yollarına barikat kuran meğer CHP Genel Sekreteri ÖNDER SAV imiş...
“Savdım gitti” demeye getiriyor...
Haklıdır... Deniz Baykal’ı meşru yollardan gönderemiyorlar ve hayli dertleniyorlardı...
Bu sefer başardılar...
Dost kazığının böylesini ancak ve ancak belli Şef’ler yapar...
Yoksa siz hâlâ CHP’li misiniz?
¥
Fethullah Gülen Hocayı herkes tanır... Sevmeyeninden seveni çoktur...
Mesela ben de severim Gülen Hocayı...
Bilhassa hayra mebni konuşmalarından dolayı...
En fazla da dünyanın dört bucağını Türk okulları ile donatmasından, adımızı adını bilmediğimiz ülkelere yazdırmasından dolayı...
Devletin bile yapamayacağını yaptı, muhterem Fethullah Gülen Hoca...
Şu son 4 gündür sever görünme sahtekârlığına soyunan siyasetçilerin ve malum medyanın “kazıklama” penceresi açması çok düşündürücü...
Neden böyle olduğunu az-çok bilirsiniz...
Gülen Hocamız bariz ve yanlışlığı malum bir beyanda bulunmuş... İşte o yanlışı kullanmak suretiyle İsrail muhibliklerini perçinlemek isteyen art niyetliler düğün-bayram yapacaklar...
Hocayı gerçekten sevenler ise ne diyeceklerini şaşırdılar...
İlk kez, İsrail yanlısı bir Amerikan gazetesine konuşan Gülen Hoca, Mavi Marmara gemisiyle yola çıkan GAZZE kardeşliği mensuplarına seslenmiş ve diyor ki:
“Otoriteden izin almadan İnsani Yardım Vakfı (İHH) yola çıkmamalıydı...”
Hoca nasıl der bu çirkin sözü... Neden demiştir?
İki gün önce VAKİT gazetesinde Ali İhsan Karahasanoğlu yine de saygı kusuru işlemeden, soru sormak suretiyle en doyurucu sitemini yapmıştı...
Ben fazla konuşmak istemiyorum...
Ancak hesap vermesi gereken bir ülkeden izin almak benim aklıma sığmıyor...
Fethullah Hoca bizim bilmediklerimizi bilir... Evet doğrusu bilir...
Uluslararası sularda toplu cinayet işleyen bir milletten izin istemek hangi kitapta yazıyor?
Ayrıca:
Suçlunun belirlenmesini BM (Birleşmiş Milletler’e bırakmanın) faydasına değinen hocamız, BM’i iplemediğini bilmez mi İsrail’in?
Aman hocam dini konularda konuş, ahlaki meselelere çözüm ara, fakat Kırkpınar’ın güreşine, Gazze’nin kirli savaşına karışma ne var...
Esasında o Amerika’nın gözlerini oymak gerek... Hadi hayırlısı...
=================
Söylenen söz komedi, giyilen kasket mizah
Kızıklamak komedi, Denizde gaflet mizah
Mezarlıklarda arya ve morgda orotorya
Beyde tavır komedi, kölede nefret mizah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.